مَرْيَمَ
Meryem Suresi 87. Ayet
لَا
يَمْلِكُونَ
الشَّفَاعَةَ
اِلَّا
مَنِ
اتَّخَذَ
عِنْدَ
الرَّحْمٰنِ
عَهْداًۢ
٨٧
Lâ yemlikûne-şşefâ’ate illâ meni-tteḣaże ‘inde-rrahmâni ‘ahdâ(n)
Rahmân'ın katında söz almış olanlardan başkaları şefaat hakkına sahip olmayacaklardır.
Surenin tamamını oku
Meryem Suresi 87. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Rahmandan ahd almış olanlardan başkaları şefaat de edemez. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Rahmân’ın katında söz almış olanlardan başkaları şefaat hakkına sahip olmayacaklardır. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | (O gün) Rahmân (olan Allah)'ın katında bir ahd almış olan kimseden başkaları şefaat etme hakkına sahip olamayacaklardır. |
Mehmet Okuyan Meali | O gün Rahmân’ın katında söz alandan başkaları şefaat (etme iznin)e sahip olamayacaklardır. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Şefaate mâlik olamayacaklardır, ancak Rahmân'ın nezdinde bir ahd alan müstesna. |
Süleyman Ateş Meali | Yalnız Rahman'ın huzurunda söz almış olanlardan başkaları şefa'at edemezler. |
Süleymaniye Vakfı Meali | (Orada) Rahman’dan söz almış olanlar dışında kimse şefaat hakkına sahip olamayacaktır. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Rahman katında söz almış olandan başkaları şefaat imkânı bulamazlar. |
Meryem Suresi 87. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Meryem |
Sure Numarası | 19 |
Ayet Numarası | 87 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 15 |
Kur'an Sayfası | 475 |
Toplam Harf Sayısı | 88 |
Toplam Kelime Sayısı | 15 |
Meryem Suresi, adını Meryem (Mary) isimli İsa'nın annesinin hikayesinden alır ve genel olarak peygamberler, onların mucizeleri ve Allah'ın kudretinin gösterilmesi üzerine odaklanır. Mekke döneminde inmiş olan bu surenin ayetleri, Müslümanların inancını pekiştirmeyi ve toplumsal değerleri vurgulamayı amaçlar. Ayet 87, şefaat konusundaki önemli bir mesajı içermektedir. Burada, yalnızca Allah’ın katında ahit almış olanların şefaat hakkına sahip olacağı belirtilmektedir. Bu durum, özellikle inanç ve ibadet konularında bireylerin sorumluluklarını anlamalarına yardımcı olurken, toplumda da adalet ve merhametin önemini vurgular. Ayrıca, insanların kendi eylem ve tercihlerinin sonuçlarının önemini gözler önüne serer. Ayet, Meryem Suresi'nin genel bağlamında, hem bireysel hem de toplumsal boyutlarda ahlaki bir uyarı niteliğindedir.
Meryem Suresi 87. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
شَفَاعَةٌ | şefaat |
مَعَ | ile |
رَحْمَانٌ | Rahman |
عَهْدٌ | ahd |
غَيْرٌ | başkaları |
Ayet içerisinde dikkat çeken temel tecvid kuralları arasında, 'idgam' ve 'med' kuralları bulunmaktadır. Örneğin, 'شَفَاعَةٌ' kelimesinde 'ş' harfi, takip eden 'f' harfi ile birleşme eğilimindedir. Ayrıca, ayette bazı kelimelerin uzatılarak okunması gereken yerleri mevcuttur.
Meryem Suresi 87. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
شَفَاعَةٌ | şefaat | 30 |
رَحْمَانٌ | Rahman | 57 |
عَهْدٌ | ahd | 20 |
غَيْرٌ | başkaları | 25 |
Ayet içerisinde geçen kelimelerden 'şefaat' kelimesi, Kur'an'da 30 defa geçmektedir. Bu kelimenin sık kullanımı, din anlayışında ve ahiret inancında şefaatın önemini vurgular. 'Rahman' kelimesinin 57 defa geçmesi, Allah'ın merhametini ve bu merhametin insanlara olan yansımalarını ifade eder. Ayrıca, 'ahd' kelimesinin 20 defa geçmesi, insanlarla olan sözleşmeleri ve bağlılıkları simgeler. 'Başka' anlamına gelen 'غَيْرٌ' kelimesinin 25 defa geçmesi ise, genel olarak farklılıkları ve çeşitliliği ifade eder.
رَحْمَانٌ
57
شَفَاعَةٌ
30
غَيْرٌ
25
عَهْدٌ
20
Meryem Suresi 87. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | şefaat de edemez. | Geleneksel |
Diyanet İşleri | şefaat hakkına sahip olmayacaklardır. | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | şefaat etme hakkına sahip olamayacaklardır. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | şefaat iznine sahip olamayacaklardır. | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | şefaate mâlik olamayacaklardır. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | şefa'at edemezler. | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | şefaat hakkına sahip olamayacaktır. | Geleneksel |
Yaşar Nuri Öztürk | şefaat imkânı bulamazlar. | Modern |
Tabloda görüldüğü gibi, 'şefaat' ve 'sahip olmak' ifadeleri çoğu mealde benzer şekilde kullanılmıştır. Bu ifadeler, şefaatın sınırlarını vurgulamakta ve bu bağlamda bireylerin sorumluluğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca, 'hakkına sahip olamayacaklardır' ifadesi, anlam açısından güçlü bir vurguyu beraberinde getirmekte ve okuyucuya kesin bir bilgi sunmaktadır. Bazı meallerde, daha modern bir dille ifade edilen 'şefaat imkânı bulamazlar' gibi ifadeler tercih edilmiştir. Bu çeşitli dilsel yaklaşımlar, okuyucunun metni anlama biçimini etkileyebilir. Ancak genel olarak, bu ifadelerin çoğu aynı anlamı taşımakta ve dinin özünü yansıtmaktadır. Farklılıklar ise, bazı meallerin daha açıklayıcı ya da modern bir dil kullanarak anlamı güncelleyerek sunmaya çalıştığını göstermektedir.
Okumak istediğin ayeti seç