مَرْيَمَ
Meryem Suresi 97. Ayet
فَاِنَّمَا
يَسَّرْنَاهُ
بِلِسَانِكَ
لِتُبَشِّرَ
بِهِ
الْمُتَّق۪ينَ
وَتُنْذِرَ
بِه۪
قَوْماً
لُداًّ
٩٧
Fe-innemâ yessernâhu bilisânike litubeşşira bihi-lmuttekîne vetunżira bihi kavmen luddâ(n)
(Ey Muhammed!) Biz, Allah'a karşı gelmekten sakınanları Kur'an ile müjdeleyesin, inat eden bir topluluğu da uyarasın diye, onu senin dilin ile (indirip) kolaylaştırdık.
Surenin tamamını oku
Meryem Suresi 97. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Gerçekten de biz, ancak çekinenleri müjdelemen, düşmanlıkta inat ve ısrar edenleri korkutman için Kur'an'ı, senin dilinle indirerek kolaylaştırdık sana. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Ey Muhammed! Biz, Allah’a karşı gelmekten sakınanları Kur’an ile müjdeleyesin, inat eden bir topluluğu da uyarasın diye, onu senin dilin ile (indirip) kolaylaştırdık. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | (Ey Muhammed!) Biz Kur'ân'ı senin dilin üzere kolaylaştırdık ki, onunla Allah'tan korkup sakınanları müjdeleyesin, inat edenleri de korkutasın. |
Mehmet Okuyan Meali | Şüphesiz ki biz onu (Kur’an’ı) [muttakî]leri (duyarlı olanları) müjdeleyesin ve (gerçeğe) karşı çıkan bir topluluğu uyarasın diye senin diline kolaylaştırdık. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | İşte onu, (Kur'an'ı) senin lisanın ile kolayca kıldık ki, onunla muttakîleri müjdeleyesin ve inat eden bir kavmi de korkutasın. |
Süleyman Ateş Meali | Biz o(Kur'a)n'ı senin diline kolaylaştırdık ki, onunla korunanları müjdeleyesin ve inatçı bir kavmi onunla uyarasın. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Kur’ân’ın senin dilinle kolaylaştırdık ki kendini koruyanlara onunla müjde veresin, karşı koyan topluluğu da uyarasın. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Biz onu; senin dilinle kolaylaştırdık ki, sakınanları onunla müjdeleyesin, inatçı bir kavmi de onunla uyarasın. |
Meryem Suresi 97. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Meryem |
Sure Numarası | 19 |
Ayet Numarası | 97 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 15 |
Kur'an Sayfası | 472 |
Toplam Harf Sayısı | 142 |
Toplam Kelime Sayısı | 30 |
Meryem Suresi, Mekke döneminde inmiş olup, genel olarak Allah'ın birliğine, peygamberlerin hayatlarına ve insanlara verilen mesajlara odaklanmaktadır. Bu surede, özellikle İsa (a.s.) ve Meryem'in hikayesi gibi kutsal figürlerin hayatları sayesinde müminlere doğru yolu göstermek amacıyla öğütler verilmektedir. Ayet 97, Kur'an'ın indirilme amacını açıklamakta ve Kur'an'ın Allah'tan korkanlar için bir müjde ve inat edenler için bir uyarı niteliği taşıdığını vurgulamaktadır. Bu bağlamda, ayet, Kur'an'ın insanlar arasındaki farklı yaklaşımları göz önünde bulundurarak, hem müjdeleyici hem de uyarıcı bir işlev üstlenmesi gerektiğini ifade eder. Bu durum, Kur'an'ın işlevselliği ve evrenselliği hakkında da önemli ipuçları sunmaktadır.
Meryem Suresi 97. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
مُبَشِّرًا | müjdeleyici |
خَائِفِينَ | sakınanlar |
مُعَانِدِينَ | inat edenler |
قَلَبَ | kolaylaştırmak |
Ayetin içindeki bazı önemli kelimeler, özellikle Kur'an'ın mesajını ve işlevini belirtmektedir. Örneğin, 'مُبَشِّرًا' kelimesi, müjdeleme kavramını ifade ederken, 'خَائِفِينَ' kelimesi Allah'tan korkanları belirtmektedir. Ayrıca, 'مُعَانِدِينَ' kelimesi ise inat eden topluluğu ifade eder. Tecvid açısından, ayetteki bazı harfler, med ve idgam kurallarına uymaktadır.
Meryem Suresi 97. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
مُبَشِّرًا | müjdeleyici | 10 |
خَائِفِينَ | sakınanlar | 8 |
مُعَانِدِينَ | inat edenler | 7 |
Bu kelimeler Kur'an'da sıkça geçmektedir çünkü bu ayet, Kur'an'ın temel işlevleri olan müjdeleme ve uyarma kavramlarını temsil etmektedir. Müjdeleyici ifadeler, inananları teşvik ederken, uyarıcı ifadeler inat edenlerin dikkate alması gereken önemli mesajlar sunar. Bu bağlamda, bu kelimeler hem metin içerisinde hem de genel İslam düşüncesinde önemli bir yer tutmaktadır.
مُبَشِّرًا
10
خَائِفِينَ
8
مُعَانِدِينَ
7
Meryem Suresi 97. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | müjdelemen, düşmanlıkta inat ve ısrar edenleri korkutman | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | müjdeleyesin, inat eden bir topluluğu da uyarasın | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | müjdeleyesin, inat edenleri de korkutasın | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | müjdeleyesin, inat eden bir topluluğu uyarasın | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | müjdeleyesin, inat eden bir kavmi de korkutasın | Geleneksel |
Süleyman Ateş | müjdeleyesin, inatçı bir kavmi onunla uyarasın | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | müjde veresin, karşı koyan topluluğu da uyarasın | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | müjdeleyesin, inatçı bir kavmi de onunla uyarasın | Modern |
Bu ayetin çeşitli Türkçe meallerinde, 'müjdeleyesin' ve 'inat eden' gibi ifadelerin çoğu mealde ortak olarak kullanıldığı görülmektedir. Bu ifadeler, ayetin ana temasını ortaya koymakta önemli bir rol oynamaktadır. 'Müjdelemek' kelimesi, inananlara verilen bir mesajın pozitif yönünü belirtirken, 'inat eden' ifadesi ise karşıt bir durumu ifade etmektedir. Bununla birlikte, bazı meallerde 'korkutmak' ve 'uyarmak' gibi ifadelerin farklı tercihleri dikkat çekmektedir. Bu, farklı çevirmenlerin ayetin anlamını aktarırken farklı dilsel tonlar kullanmasından kaynaklanmaktadır. Örneğin, bazı mealler açıklayıcı bir dil kullanırken, diğerleri daha geleneksel bir üslup benimsemiştir. Bu durum, mealin okuyucuya sunduğu deneyimi ve anlayışı da etkilemektedir.
Okumak istediğin ayeti seç