Mümin Suresi 37. Ayet
اَسْبَابَ
السَّمٰوَاتِ
فَاَطَّلِعَ
اِلٰٓى
اِلٰهِ
مُوسٰى
وَاِنّ۪ي
لَاَظُنُّهُ
كَاذِباًۜ
وَكَذٰلِكَ
زُيِّنَ
لِفِرْعَوْنَ
سُٓوءُ
عَمَلِه۪
وَصُدَّ
عَنِ
السَّب۪يلِۜ
وَمَا
كَيْدُ
فِرْعَوْنَ
اِلَّا
ف۪ي
تَبَابٍ۟
٣٧
Esbâbe-ssemâvâti fe-ettali’a ilâ ilâhi mûsâ ve-innî le-ezunnuhu kâżibâ(en)(c) ve keżâlike zuyyine lifir’avne sû-u ‘amelihi ve sudde ‘ani-ssebîl(i)(c) vemâ keydu fir’avne illâ fî tebâb(in)
Mümin Suresi 37. Ayet Meâlleri

Mümin Suresi 37. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Mümin |
Sure Numarası | 40 |
Ayet Numarası | 37 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 23 |
Kur'an Sayfası | 508 |
Toplam Harf Sayısı | 216 |
Toplam Kelime Sayısı | 48 |
Mümin Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir suredir ve genel olarak tevhid inancını, kıyamet gününü, Allah'ın kudretini ve adaletini vurgulayan temalar içermektedir. Bu sure, özellikle inkarcıların tutumlarını ve onların karşılaştıkları sonuçları ele alır. Ayet 37, Firavun'un Mûsâ'nın ilahını sorguladığı bir durumu anlatmaktadır. Firavun, yüksek bir kule yaptırarak göklere ulaşmayı ve bu sayede Mûsâ'nın ilahını görmeyi hedefler. Bu ifade, Firavun'un kibirli ve kendini aşırı önemseyen tavrını yansıtır. Firavun'un bu isteği, onun aklıselim düşünceden ne kadar uzak olduğunu ve Mûsâ'nın doğru yolda olduğuna dair içsel bir korku taşıdığını gösterir. Ayet, bir yandan Firavun'un yoldan sapmasını, diğer yandan da ona yapılan kötü amellerin süslenmesini vurgular. Süslü gösterilmesi, kötü amelin aslında ne kadar tehlikeli olduğunu ortaya koyar. Bu surede ayrıca, Allah'a karşı çıkanların sonlarının nasıl hüsrana uğrayacağına dair bir mesaj da verilmektedir. Firavun'un tüm hileleri boşuna olduğu ve bu hüsranın kaçınılmaz olduğu teması, ayette belirgin bir şekilde işlenmiştir.
Mümin Suresi 37. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
مُوسَى | Musa |
إِلَٰهِ | İlah |
كَاذِب | Yalancı |
سُبُل | Yollar |
خَسِرَ | Ziyan |
Ayetin tecvidinde, idgam ve med kuralları dikkat çekmektedir. Özellikle 'مُوسَى' kelimesi yazılışındaki harflerin doğru telaffuz edilmesi önemlidir.
Mümin Suresi 37. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
مُوسَى | Musa | 20 |
إِلَٰهِ | İlah | 16 |
كَاذِب | Yalancı | 8 |
خَسِرَ | Ziyan | 9 |
Bu kelimelerin Kur'an'da sıkça geçmesi, Mûsâ'nın peygamberliğini ve tevhid inancını açıklamak açısından önem taşımaktadır. 'Musa' kelimesinin yüksek geçiş sayısı, onun kıssasının ve mesajının ne kadar merkezi bir tema olduğunu vurgular. 'İlah' terimi, inanç ve ibadet açısından temel bir kavram olarak sıkça kullanılırken, 'yalancı' ve 'ziyan' terimleri ise Firavun'un durumunun eleştirisini hedef alır.
مُوسَى
20
إِلَٰهِ
16
خَسِرَ
9
كَاذِب
8
Mümin Suresi 37. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Musa'nın mabudunu anlamış olurum | Edebi |
Diyanet İşleri Meali | Firavun dedi ki: 'Ey Hâmân! Bana yüksek bir kule yap' | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Musa'nın ilahının ne olduğunu anlarım | Geleneksel |
Mehmet Okuyan Meali | Musa’nın ilahına ulaşırım | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Mûsa'nın Allah'ına muttalî olurum | Açıklayıcı |
Süleyman Ateş Meali | Musa'nın tanrısına bakayım | Modern |
Süleymaniye Vakfı Meali | Musa'nın ilahını görürüm | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Musa'nın tanrısına, da ulaşırım | Açıklayıcı |
Tabloda görülen ifadeler arasında, çoğu mealde 'Musa'nın ilahı' ifadesi sıkça tercih edilmiştir. Bu, Mûsâ'nın tanrının tanımı açısından önemli bir rol oynadığını gösterir. 'Ulaşmak' ya da 'görmek' ifadeleri de farklı meallerde çeşitlilik göstermekte, bazıları daha edebi bir dille aktarırken, bazıları daha açıklayıcı bir ton kullanmaktadır. Bu durum, bireysel yorumların ve farklı bakış açıların meallerdeki dilsel farklılıkları oluşturduğunu gösterir. Özellikle 'yüksek kule' ifadesi, bazı meallerde vurgulanırken, diğerlerinde daha az dikkat çekmiştir.
Mü'min Sûresi 37. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Mümin Suresi 37. ayette, Allah'a ve O'nun dinine karşı gelenlerin, doğru yolda olmayanların, azabın geleceği belirtilmektedir.
- Bakara Suresi 174. Ayet: Bu ayette, Allah'ın ayetlerini gizleyenlerin ve onlarla az bir bedel alıp satanların şiddetli bir azaba uğrayacakları belirtilmektedir. Her iki ayet de inkârın veya sapkınlık içinde olmanın sonuçlarına işaret eder.
- A'râf Sûresi 179. Ayet: Bu ayette, Allah'ın birçok insanı kalpleri kapalı olduğu için doğru yoldan sapmış olarak bırakacağı belirtiliyor. Bu, müminler ve inkarcılar arasında bir ayrım yapıldığını gösterir.
- Zümer Suresi 36. Ayet: Bu ayette, Allah'ın, kendisinden başkasından korkanların kendileri için bir tehdit olmadığı belirtilmektedir. Bu da müminlerin, inkâr edenlerden korkmamaları gerektiğini vurgular.
Mümin Suresi 37. ayet, Allah'a karşı gelenlerin sonlarının kötü olacağını ifade ederken, ilişkili ayetler de benzer bir temayı işleyerek inkar edenlerin durumu ve doğru yolda olanların güvenliğini konu alır. Bir araya geldiğinde, bu ayetler, iman edenlerin Allah'ın azabından korunacağını, inkâr edenlerin ise sonuçlarını yaşayacağını vurgular.
Okumak istediğin ayeti seç