Mümin Suresi 41. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Ve ey kavmim, ne oluyor bana da ben sizi kurtuluşa çağırmadayım, halbuki siz beni ateşe çağırıyorsunuz. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | “Ey kavmim! Bu ne hâl? Ben sizi kurtuluşa çağırıyorum, siz ise beni ateşe çağırıyorsunuz.” |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Hem ey kavmim! Niçin ben sizi kurtuluşa davet ederken, siz beni ateşe davet ediyorsunuz?" |
Mehmet Okuyan Meali | Ey kavmim! Siz beni ateşe çağırıyorken ben sizi kurtuluşa çağırıyorum. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Ve ey kavmim! Benim için ne var ki, ben sizi necâta dâvet ediyorum ve siz beni ateşe dâvet ediyorsunuz?» |
Süleyman Ateş Meali | Ey kavmim, neden ben sizi kurtuluşa çağırdığım halde siz beni ateşe çağırıyorsunuz? |
Süleymaniye Vakfı Meali | Ey halkım! Ne oluyor? Ben sizi kurtuluşa çağırıyorum, siz beni ateşe çağırıyorsunuz. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | "Ey toplumum! Sebep ne ki; ben sizi kurtuluşa çağırıyorum, siz beni ateşe çağırıyorsunuz." |
Mümin Suresi 41. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Mümin |
Sure Numarası | 40 |
Ayet Numarası | 41 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 23 |
Kur'an Sayfası | 505 |
Toplam Harf Sayısı | 103 |
Toplam Kelime Sayısı | 20 |
Mümin Suresi, Mekki bir sure olup, genel olarak inananların zorlukları, karşılaştıkları muhalefetler ve Allah'a olan güvenleri üzerine odaklanmaktadır. Bu ayet, bir peygamberin toplumu için duyduğu derin üzüntüyü ve onların kendisine karşı olan tepkilerini ifade etmektedir. Ayette geçen 'kurtuluşa çağırmak' ifadesi, peygamberin insanları doğru yola davet etmesi anlamına gelirken, 'ateşe çağırmak' ise muhalefetin ve yanlış yönlendirmenin sembolizmi olarak algılanmaktadır. Kur'an'ın bu bölümünde, inançsızların karşıt eylemleri ve bir peygamberin görevi olan rehberlik üzerine derin bir tartışma vardır. Bu bağlamda, ayet, karşılıklı çatışmanın ve yanlış anlaşılmaların olduğu bir ortama işaret ediyor. Müminler, karşılarına çıkan zorluklara rağmen, doğru yolda kalma mücadelesini sürdürmektedir. Ayetin genel bağlamı, peygamberlerin toplumsal huzursuzluk ve muhalefetle nasıl başa çıktıklarını anlatan önemli bir örnek teşkil etmektedir. Aynı zamanda, bu tür karşıtlıklar içinde inananların dayanıklılığını ve azmini simgeler.
Mümin Suresi 41. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
كَوْمِ | kavmim |
نَجَاةَ | kurtuluş |
نَارَ | ateş |
Bu ayetteki temel tecvid kuralları arasında idgam ve med kuralları bulunmaktadır. Özellikle Arapça kelimelerin vurgusu ve duraksız okunması için belirli ses uyumları sağlanmaktadır.
Mümin Suresi 41. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
كَوْمِ | kavmim | 15 |
نَجَاةَ | kurtuluş | 7 |
نَارَ | ateş | 11 |
Ayet içerisinde geçen kelimelerin Kur'an'daki toplam geçiş sayıları, kelimelerin önemini ve sıklığını göstermektedir. 'Kavm' kelimesi, toplumsal birliktelik ve aidiyet kavramlarını ifade ederken, 'kurtuluş' ve 'ateş' kelimeleri ise yaşam ve ölüm arasındaki mücadeleyi temsil etmektedir. Bu kelimelerin tekrar etmesi, inanç ve itaat konusundaki vurguyu güçlendirmektedir.
كَوْمِ
15
نَارَ
11
نَجَاةَ
7
Mümin Suresi 41. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Ben sizi kurtuluşa çağırmadayım | Edebi |
Diyanet İşleri | Ben sizi kurtuluşa çağırıyorum | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | Niçin ben sizi kurtuluşa davet ederken | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Siz beni ateşe çağırıyorken | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Benim için ne var ki, ben sizi necâta dâvet ediyorum | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Neden ben sizi kurtuluşa çağırdığım halde | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | Ben sizi kurtuluşa çağırıyorum | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | Sebep ne ki; ben sizi kurtuluşa çağırıyorum | Açıklayıcı |
Tabloda yer alan meallerin incelemesi, genellikle benzer ifadelerin tercih edildiğini göstermektedir. 'Kurtuluşa çağırmak' ve 'ateşe çağırmak' gibi ifadeler çoğu mealde benzer şekillerde kullanılmıştır. Bu ifadeler, ayetin anlamını korumaya yönelik ortak bir çaba olarak değerlendirilebilir. Ancak, bazı meallerde kullanılan dil ve ton açısından farklılıklar göze çarpmaktadır. Örneğin, 'Ben sizi kurtuluşa çağırmadayım' ifadesi, Gölpınarlı'nın edebi üslubunu yansıtırken, Diyanet İşleri'nin açıklayıcı üslubu daha net bir anlatım sunmaktadır. Bazı mealler, geleneksel bir ton ile yazılmışken, bazıları modern ve akıcı bir dil kullanmayı tercih etmiştir. Bu farklılıklar, meallerin yazıldığı dönem ve hedef kitle üzerinde etkili olmuştur.