Mümin Suresi 50. Ayet
قَالُٓوا
اَوَلَمْ
تَكُ
تَأْت۪يكُمْ
رُسُلُكُمْ
بِالْبَيِّنَاتِۜ
قَالُوا
بَلٰىۜ
قَالُوا
فَادْعُواۚ
وَمَا
دُعٰٓـؤُا
الْكَافِر۪ينَ
اِلَّا
ف۪ي
ضَلَالٍ۟
٥٠
Kâlû eve lem teku te/tîkum rusulukum bilbeyyinât(i)(s) kâlû belâ(c) kâlû fed’û(k) vemâ du’âu-lkâfirîne illâ fî dalâl(in)
Mümin Suresi 50. Ayet Meâlleri

Mümin Suresi 50. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Mümin |
Sure Numarası | 40 |
Ayet Numarası | 50 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 23 |
Kur'an Sayfası | 500 |
Toplam Harf Sayısı | 124 |
Toplam Kelime Sayısı | 28 |
Mümin Suresi, Mekke döneminde inmiş olup, genel olarak iman edenlerin özellikleri, inkârcıların akıbeti ve Allah'ın kudreti hakkında bilgi vermektedir. Mümin Suresi, insana ahiret hayatının gerçeklerini hatırlatmakta ve bu bağlamda imanını sorgulayanların karşılaşacakları durumları tasvir etmektedir. Bu surede, özellikle iman edenlerin savunulması gerektiği ve inkârcıların alayları karşısında nasıl bir tavır takınmaları gerektiği vurgulanmaktadır. Ayet 50, bu bağlamda inkârcılara yöneltilen bir soruyla başlamaktadır. Cehennemin bekçileri, inkârcılara peygamberlerin mucizelerle geldiklerini hatırlatmakta ve sonrasında kendilerine dua etmelerini söylemektedir. Bu durum, inkârcıların durumlarının umutsuz olduğunu işaret ederken, inananların doğru yolda olup olmadıklarını sorgulamaları için bir uyarı niteliğindedir. Ayet, insanların kendi eylemlerinin sonuçlarıyla yüzleşeceklerini vurgulamakta ve inkâr edenlerin dualarının sonuçsuz kalacağını belirtmektedir.
Mümin Suresi 50. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
ٱلۡحُفَظَةُ | cehennemin koruyucuları |
ءَايَٰتٍ | olağanüstü olaylar |
ٱسۡتَغِيثُوا۟ | dua edin |
Ayet içerisinde, 'mucizeler' kelimesi dikkat çekmektedir; bu kelime, dini metinlerde Allah'ın güç ve kudretini gösteren, sıradan insanların yapamayacağı olayları ifade etmektedir. 'Bekçiler' kelimesi ise cehennem bekçilerini temsil etmekte ve inkarcıların son durumunu simgelemektedir. 'Yalvarın' kelimesi ise dua etme eylemini ifade ederek, inkarcıların durumu hakkında bir beklenti yaratmaktadır. Tecvid açısından, 'yalvarın' kelimesinde med ve idgam kuralları uygulanabilir.
Mümin Suresi 50. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
ٱلۡحُفَظَةُ | bekçiler | 5 |
ءَايَٰتٍ | mucizeler | 4 |
ٱسۡتَغِيثُوا۟ | yalvarın | 3 |
Ayet içinde geçen 'bekçiler' kelimesi, Kur'an'da genellikle cehennemi temsil eden varlıklar için kullanılır; bu da ahiret inancının önemi üzerinde durulmasına neden olur. 'Mucizeler' kelimesi, peygamberler aracılığıyla inananlara sunulan delilleri ifade eder ve bu tür delillerin tekrar tekrar vurgulanması, toplumsal inançları pekiştirmekte önemli bir role sahiptir. 'Yalvarın' kelimesi de dua ve ibadet kavramlarının sıkça hatırlatıldığı bu metinlerde, insanların kendi eylemlerinin sonuçlarıyla yüzleşmesi gerektiğini belirtmektedir. Bu kelimelerin sık kullanımı, Kur'an'daki ahlaki ve manevi derslerin önemini artırarak, insanları bilinçlendirmeyi hedeflemektedir.
ٱلۡحُفَظَةُ
5
ءَايَٰتٍ
4
ٱسۡتَغِيثُوا۟
3
Mümin Suresi 50. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | apaçık delillerle gelmedi miydi | Geleneksel |
Diyanet İşleri | açık mucizeler getirmemiş miydi | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | mucizelerle gelmiyorlar mıydı | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | apaçık deliller getirmediler mi | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | açık açık mucizeler ile gelivermekte değil mi idiler | Geleneksel |
Süleyman Ateş | açık kanıtlar getirmezler miydi | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | açık belgelerle gelmediler mi | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | açık-seçik mesajlar getirmezler miydi | Modern |
Yukarıda yer alan meallerde en fazla dikkat çeken ortak ifadeler, 'açık' ve 'mucizeler' kelimeleri ile 'gelmedi miydi' yapısıdır. Bu ifadeler, çoğu mealde benzer bir anlamı taşıyarak, okuyucuya peygamberlerin getirdiği mesajların netliğini ve belirginliğini aktarır. Geleneksel meallerde, genellikle daha ağır ve eski dil kullanılırken, modern meallerde daha akıcı ve anlaşılır bir dil tercih edilmiştir. Bu durum, farklı okuyucu kitlelerine hitap etmek amacıyla tercih edilen dilsel tonların çeşitliliğini gösterir. Örneğin, Mehmet Okuyan ve Süleymaniye Vakfı meallerinde kullanılan 'gelmedi miydi' ifadesi, daha çağdaş bir anlatım sunarken, Elmalılı Hamdi Yazır gibi klasik meallerde ise daha ağır bir dil tercih edilmiştir. Bu durum, mealler arasındaki dilsel farklılıkların, okuyucunun anlayışını ve metnin algılanmasını etkilediğini göstermektedir.
Mü'min Sûresi 50. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Mümin Suresi 50. ayette Allah, Firavun'un ve onunla birlikte olanların cehenneme atılacağını ve orada azap göreceklerini belirtmektedir. Bu ayet, Allah'ın düşmanlarına olan öfkesini ve müminlere olan vaatlerini içermektedir.
- Bakara Suresi 39. Ayet: Bakara 39. ayette, inkar edenlerin cehenneme gideceği ve orada ebedi kalacağı konusu işlenmektedir. Bu, Mümin Suresi 50. ayetteki cehennem azabıyla ilişkilidir.
- A'râf Sûresi 138. Ayet: A'raf 138. ayette, Musa'nın kavmine yaptığı yönlendirme ve Allah'ın düşmanlarını nasıl cezalandıracağına dair bilgiler verilmektedir. Bu, Mümin Suresi 50. ayetteki Firavun'un cezasıyla bağlantılıdır.
- Yûnus Sûresi 90. Ayet: Yunus 90. ayette, İsrailoğulları'nın firmaklara karşı zafer kazanması ve Firavun'un suyun dibine gömülmesi anlatılmaktadır. Mümin Suresi 50. ayettaki cehennem azabı ile bu olayın sonuçları arasında bir bağlantı vardır.
Mümin Suresi 50. ayet ile birlikte incelenen ayetler, Allah'ın düşmanlarına karşı olan adaletinin ve müminlerin zaferinin öne çıktığını göstermektedir. Cehennem azabı, inkarcılar ve zulmedenler için bir sonuç olarak sunulurken, müminler ise bu azaptan muaf tutulmakta ve Allah'ın koruması altındadır.
Okumak istediğin ayeti seç