Müminun Suresi 38. Ayet

اِنْ

هُوَ

اِلَّا

رَجُلٌۨ

افْـتَرٰى

عَلَى

اللّٰهِ

كَذِباً

وَمَا

نَحْنُ

لَهُ

بِمُؤْمِن۪ينَ

٣٨

İn hiye illâ hayâtunâ-ddunyâ nemûtu venahyâ vemâ nahnu bimeb’ûśîn(e)

Mü'minûn Suresi 38. Ayet Meâlleri

“Bu, Allah’a karşı yalan uyduran bir kimseden başkası değildir. Biz ona inanmayız.”Diyanet İşleri (Yeni)
Bu, ancak yalan yere Allah'a iftira eden bir adam ve biz, ona inanmayız.Abdulbaki Gölpınarlı
"Bu adam, sadece Allah hakkında yalan uyduran bir kimsedir; biz ona inanmıyoruz."Elmalılı Hamdi Yazır
O (Hud), Allah hakkında sadece yalan uyduran bir adamdır; biz ona asla inananlar değiliz.”Mehmet Okuyan
«O başka değil, ancak bir erkektir ki, Allah'a karşı yalan yere iftirada bulunmuştur ve biz ona inananlar değiliz.»Ömer Nasuhi Bilmen
O, Allah'a yalan uydurandan başka bir adam değildir. Biz ona inanıcı(insan)lar değiliz.Süleyman Ateş
Bu adamın yaptığı sadece Allah’a iftira etmektir. Biz ona inanacak değiliz.”Süleymaniye Vakfı
"O, yalan düzüp Allah'a iftira eden bir adamdan başkası değil. Biz ona inanmıyoruz."Yaşar Nuri Öztürk
Bu adam, sadece uydurduğu yalanı Allah'a isnat eden biri; bizim ona inanmamız ihtimal dışıdır!"Mustafa İslamoğlu
“Bu adam, uydurduğu yalanları Allah’a yakıştıran bir yalancıdan başka bir şey değil! Bu yüzden biz ona kesinlikle inanmayız.”Ömer Çelik
«O, Allaha karşı yalan düzen bir adamdan başkası değildir. Biz onu tasdıyk ediciler değiliz».Hasan Basri Çantay
Müminun Suresi 38. Ayet Arapça ve Türkçe meali

Mü'minûn Suresi 38. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureMü'minûn
Sure Numarası23
Ayet Numarası38
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz18
Kur'an Sayfası503
Toplam Harf Sayısı63
Toplam Kelime Sayısı13

Mü'minûn Suresi, Mekke döneminde inmiş bir sure olup, genel olarak insanın yaratılışını, hayatın anlamını, ahiret inancını ve bu konulardaki mesajları ele alır. Sure, müminlerin özelliklerini ve inançlarının sağlamlığını vurgular. Mü'minûn Suresi, özellikle inançsızların karşıt görüşlerini ve peygamberleri reddeden tutumlarını içeren ayetleri ile dikkat çeker. Bu bağlamda yer alan 38. ayet, bir kimsenin Allah’a iftira ettiğini belirten bir eleştiridir. Ayetin içeriği, inkarcıların Allah’ın elçilerine yönelik tutumlarını ve onlara karşı olan inançsızlıklarını açıklamaktadır. Bu ayet, müminlerin inançlarının ve itikatlarının sağlam olduğunu, Allah’a yalan uyduranların ise gerçekleri çarpıttığını ifade eder. Ayet, genel olarak insanların yalan yanlış bilgilerle Allah’a iftira etmelerinin sonuçlarına vurgu yapar. Mü'minûn Suresi'nin bu ayeti, inkarcılar ve müminler arasındaki temel farkları ortaya koyarak, Allah’a inanmanın ve doğru yolda olmanın önemini vurgular.

Mü'minûn Suresi 38. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
يفتريiftira etmek
كاذبyalancı
نؤمنinanmak

Ayet, 'يفتري' (iftira etmek) fiilini kullanarak, bir kişinin yalancı bir şekilde Allah’a iftira ettiğini ifade etmektedir. Ayrıca, 'كاذب' (yalancı) kelimesi ile bu kişinin karakteri hakkında bir yargı oluşturulmuş, 'نؤمن' (inanmak) kelimesi ile de bu kişiye inanmama vurgusu yapılmıştır. Ayette, tecvid açısından özel bir durum yoktur; ancak bazı kelimelerde uzun okuma ve duraksama gerektiren kısımlar bulunmaktadır.

Mü'minûn Suresi 38. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
اللهAllah23
يفتريiftira3
نؤمنinanmak5

Kur'an'da 'الله' (Allah) kelimesi sıkça kullanılmakta, bu da inanç ve tevhid konularının önemini vurgulamaktadır. 'يفتري' (iftira) kelimesi, Allah’a karşı yalan uydurmanın ciddiyetini ve inkarcıların tutumunu ifade ettiği için ayette geçişi oldukça anlamlıdır. 'نؤمن' (inanmak) kelimesinin sık kullanımı ise iman ve inanç konusunun temel meselelerden biri olduğunu göstermektedir. Bu kelimelerin sıklığı, Kur'an'ın inanç temelli mesajlarını pekiştirmekte önemli bir rol oynamaktadır.

الله

23

نؤمن

5

يفتري

3

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Mü'minûn Suresi 38. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki Gölpınarlıyalan yere Allah'a iftira eden bir adamAçıklayıcı
Diyanet İşleriAllah’a karşı yalan uyduran bir kimseden başkası değildir.Geleneksel
Elmalılı Hamdi Yazırsadece Allah hakkında yalan uyduran bir kimsedirEdebi
Mehmet OkuyanAllah hakkında sadece yalan uyduran bir adamdırAçıklayıcı
Ömer Nasuhi BilmenAllah'a karşı yalan yere iftirada bulunmuşturGeleneksel
Süleyman AteşAllah'a yalan uydurandan başka bir adam değildir.Modern
Süleymaniye VakfıBu adamın yaptığı sadece Allah’a iftira etmektir.Açıklayıcı
Yaşar Nuri Öztürkyalan düzüp Allah'a iftira eden bir adamdan başkası değil.Modern

Mealler arasında en çok öne çıkan ifadeler 'Allah’a iftira eden bir adam' ve 'yalan uyduran bir kimsedir' gibi cümlelerdir. Bu ifadeler, ayetin ana fikrini net bir şekilde yansıttığı için çoğu mealde ortak olarak kullanılmaktadır. Genel olarak bu ifadeler, inkarcıların tutumunu ve Allah’a yalan söylemenin ciddiyetini vurgulamaktadır. Farklı mealler arasında belirgin bir farklılık olarak, bazı meallerin daha açıklayıcı ve etkileşimli bir dil kullanması dikkat çekmektedir. Örneğin, 'yalan yere iftira eden' ifadesi, ayetin özünü daha net bir şekilde ifade etmekte ve okuyucuya daha etkili bir mesaj iletmektedir. Bu durum, çeşitli meal yazarlarının dil tercihleri ve tarzları arasındaki farklılıkları göstermektedir, bazıları daha geleneksel bir ton kullanırken, diğerleri daha modern ve edebi bir üslup tercih etmiştir.

Mü'minûn Sûresi 38. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler

Mü'minûn Suresi 38. ayet, insanların en yüksek mevkide yer alacakları ve en kötü durumda olanların da rezil olacaklarını anlatmaktadır. Bu, insanların yaptıklarıyla doğru orantılı bir sonuç olduğunu ifade eder.

  • Mü´minûn Suresi 11. Ayet: Bu ayette müminlerin cennetteki yüksek dereceleri belirtilmiştir. 38. ayetle bağlantılı olarak, cennette yer alanlar, dünya hayatında inançları ve amelleri sebebiyle en yüksek mertebelere ulaşacaklardır.
  • A'râf Sûresi 179. Ayet: Bu ayette Allah'ın insanları en güzel surette yarattığından ve onları en kötü duruma düşürenin kendi kötü eylemleri olduğundan bahsedilmektedir. 38. ayetle ilişkili olarak, insanın kendi amellerinin sonuçlarına katlanması gerektiği mesajını taşır.
  • Câsiye Suresi 22. Ayet: Bu ayette Allah'ın insanların dünyada nasıl bir hayat sürdüklerini ve bu hayatın ahirette nasıl bir akıbete yol açacağını bildirdiği belirtilmiştir. 38. ayet ile bağlantılı olarak, insanların seçimleri ve yaşantıları sonucunda ya ödüllendirileceği ya da cezalandırılacağı anlatılmaktadır.

Bu ayetler birlikte değerlendirildiğinde, insanların inançları ve amellerinin sadece dünyadaki yaşamlarını değil, ahiretteki durumlarını da belirlediği sonuçlarına ulaşılmaktadır. Kötü eylemler, insanı en kötü duruma düşürebilirken, inançlı ve salih ameller, yüksek mertebelere ulaşılmasını sağlar.

Okumak istediğin ayeti seç

Kaynakça