Mü'minûn Suresi 43. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Hiçbir ümmet, helak edilmesi mukadder olan zamanı ileriye alamayacağı gibi geriye de atamaz. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Hiçbir ümmet, kendi ecelinin önüne geçemez, onu geciktiremez de. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Hiçbir ümmet, ecelini ne öne alabilir, ne de erteleyebilir. |
Mehmet Okuyan Meali | Hiçbir ümmet, ecelinin önüne geçemez ve onu geciktiremez. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Hiçbir ümmet, ecelini geçemez ve geriye de kalamaz. |
Süleyman Ateş Meali | Hiçbir ümmet, ne süresinden ileri geçebilir, ne de geri kalabilir. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Bir toplum ecelini ne öne alabilir, ne de geciktirebilir. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Hiçbir ümmet ne süresinden ileri geçebilir ne de geri kalır. |
Mü'minûn Suresi 43. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Mü'minûn |
Sure Numarası | 23 |
Ayet Numarası | 43 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 18 |
Kur'an Sayfası | 505 |
Toplam Harf Sayısı | 99 |
Toplam Kelime Sayısı | 19 |
Mü'minûn Suresi, genel olarak inananların özelliklerini ve kıyamet gününün gerçeklerini anlatan bir Mekki suredir. Bu sure, insanları Allah'ın varlığına ve birliğine inanmaya, doğru yolda yaşamaya teşvik ederken, inkârcıları ise aldatıcı geçici hayata karşı uyarır. Ayet 43, 'Hiçbir ümmet, ecelini ne öne alabilir, ne de erteleyebilir' ifadesi ile, her toplumun kendi belirlenmiş süresinin olduğunu ve buna müdahale edilemeyeceğini vurgular. Bu, aynı zamanda insanların kendi yaşam süreleri üzerinde bir kontrol sahibi olamayacaklarının bir hatırlatıcısıdır. Ayetin geçtiği sure, insanın dünya hayatındaki geçici durumuna ve ahiretteki kalıcı yaşama dair önemli bilgiler sunarak, müminlerin ne denli sabırlı ve dayanıklı olmaları gerektiğine işaret eder.
Mü'minûn Suresi 43. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
أُمَّةٌ | Ümmet |
أَجَلٌ | Ecel |
لَا | Hayır, değil |
Ayetteki kelimeler, genel olarak önemli kavramları ifade etmektedir. 'Ümmet' kelimesi, topluluk veya millet anlamında kullanılırken, 'ecel' kelimesi bireyin veya topluluğun hayat süresini ifade eder. 'Hayır' kelimesi ise olumsuz bir durumu belirtmekte ve ayetin anlamını güçlendirmektedir. Ayet, tecvid açısından dikkatlice okunmalı, 'idgam' ve 'med' gibi kurallara uyulmalıdır.
Mü'minûn Suresi 43. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
أُمَّةٌ | Ümmet | 20 |
أَجَلٌ | Ecel | 24 |
لَا | Hayır, değil | 300 |
Bu kelimelerin Kur'an'da sıkça geçmesi, insan toplulukları ve onların yaşam süreleri üzerindeki vurgunun önemini gösterir. 'Ümmet' kelimesinin sık kullanılması, toplumsal bağların ve inanç gruplarının önemine işaret ederken; 'ecel' kelimesi de yaşamın sonlu olduğunu hatırlatır. 'Hayır' kelimesinin yüksek geçiş sayısı, olumsuzlukları ifade etmede sıkça başvurulan bir yapı olduğunu göstermektedir.
لَا
300
أَجَلٌ
24
أُمَّةٌ
20
Mü'minûn Suresi 43. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | helak edilmesi mukadder olan zamanı | Geleneksel |
Diyanet İşleri | kendi ecelinin önüne geçemez | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | ecelini ne öne alabilir | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | ecelinin önüne geçemez | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | ecelini geçemez | Geleneksel |
Süleyman Ateş | ne süresinden ileri geçebilir | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | ne öne alabilir | Geleneksel |
Yaşar Nuri Öztürk | ne süresinden ileri geçebilir | Modern |
Tabloya göre, birçok mealde 'ecel' kelimesinin kullanılması, bu kavramın Kur'an'daki önemini vurgulamakta ve neredeyse tüm meallerde benzer şekillerde ifade edilmektedir. Ortak ifadeler arasında, 'eklemeli' bir yapı olarak 'ecel' ve 'geçememek' gibi ifadeler öne çıkmaktadır. Bununla birlikte, bazı meallerde kullanılan farklı kelimeler, anlamda küçük nüanslara işaret etmektedir. Örneğin, 'helak edilmesi mukadder olan zamanı' ifadesi daha edebi bir ton taşırken, 'kendi ecelinin önüne geçemez' ifadeleri daha açıklayıcı bir dil kullanmaktadır. Genel olarak, bu farklılıklar, yazarların dilsel tercihlerinin ve metin üzerindeki yorumlarının çeşitliliğini gösterir.