Mürselât Suresi 19. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Vay hallerine o gün yalanlayanların. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | O gün vay yalanlayanların hâline! |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O gün yalanlayanların vah haline! |
Mehmet Okuyan Meali | (O günü) yalanlayanların, o gün vay hâline! |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | O gün vay haline yalanlayanların. |
Süleyman Ateş Meali | (Hakkı) yalanlayanların vay haline o gün! |
Süleymaniye Vakfı Meali | O gün yalancılar çok çekecekler. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Yalanlayanların o gün vay haline! |
Mürselât Suresi 19. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Mürselât |
Sure Numarası | 77 |
Ayet Numarası | 19 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 30 |
Kur'an Sayfası | 570 |
Toplam Harf Sayısı | 41 |
Toplam Kelime Sayısı | 7 |
Mürselât Suresi, Mekke döneminde inen bir sure olup, genel olarak ahiret ve hesap gününe vurgu yapmaktadır. Bu sure, insanları yalan söylemekten ve inkâr etmekten sakındırmayı amaçlamaktadır. Ayet 19'un bağlamı, yalanlayanların o gün karşılaşacağı zor durumu ifade ederken, tüm insanları uyararak inançsızlıktan ve yalan söylemekten kaçınmaları gerektiğine dikkat çekmektedir. Bu surede yer alan temalar, kıyamet sonrası azap, gerçeğin ortaya çıkışı ve insanın sorumlulukları üzerine yoğunlaşmıştır. Mürselât Suresi, ahiretin varlığına, insanların yaptıklarının sonuçlarına dair bir uyarı niteliği taşımaktadır ve bu bağlamda, ayet 19 da inkar edenlerin durumunu ele alarak, onların acı sonuçlarıyla yüzleşeceklerini belirtmektedir. Bu sure, özellikle Mekke döneminin zor zamanlarında, toplum üzerinde etkili bir mesaj vermeyi amaçlamaktadır.
Mürselât Suresi 19. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
يَوْمَ | gün |
كَاذِبِينَ | yalancılar |
وَيْلٌ | vah |
Ayet içinde kullanılan temel kelimeler, Arapça'nın önemli unsurlarını taşımaktadır. 'يَوْمَ' kelimesi zaman zarfı olarak önemli bir yer tutarken, 'كَاذِبِينَ' ifadesi yalan söyleyenleri tanımlamakta ve 'وَيْلٌ' kelimesi ise bir tehdit veya uyarı anlamında kullanılmaktadır. Ayetteki bazı tecvid kuralları arasında 'idgam' ve 'med' kuralları gözlemlenmektedir.
Mürselât Suresi 19. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
يَوْمَ | gün | 30 |
كَاذِبِينَ | yalancılar | 15 |
وَيْلٌ | vah | 10 |
Ayet içinde geçen kelimelerin Kur'an'daki toplam geçiş sayıları, bu kelimelerin tematik olarak önemini göstermektedir. 'يَوْمَ' kelimesi, kıyamet gününü ve ahireti ifade ederken sıkça kullanılması, bu konu üzerindeki vurguyu artırmaktadır. 'كَاذِبِينَ' ifadesi, ahiret gününde yalan söyleyenlerin durumunu belirtmekte ve bu tür eylemlerin sonuçlarının önemine işaret eder. 'وَيْلٌ' kelimesi, korkutucu bir uyarı anlamına gelmekte ve bu tür ifadelerin fazla kullanımı, insanları düşündürmeyi ve inkârın sonuçlarını hatırlatmayı amaçlamaktadır.
يَوْمَ
30
كَاذِبِينَ
15
وَيْلٌ
10
Mürselât Suresi 19. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Vay hallerine o gün yalanlayanların. | Geleneksel |
Diyanet İşleri | O gün vay yalanlayanların hâline! | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | O gün yalanlayanların vah haline! | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | (O günü) yalanlayanların, o gün vay hâline! | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | O gün vay haline yalanlayanların. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | (Hakkı) yalanlayanların vay haline o gün! | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | O gün yalancılar çok çekecekler. | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | Yalanlayanların o gün vay haline! | Açıklayıcı |
Meallerdeki ifadeler arasında en çok dikkat çeken ortak terim 'yalanlayanlar' ve 'o gün' ifadesidir. Bu ifadeler, ayetin ana temasını oluşturarak, yalan söyleyenlerin kıyamet günündeki durumunu vurgulamaktadır. Dilsel olarak 'vah' kelimesi de sıklıkla kullanılmakta; ancak bazı meallerde farklı biçimlerde ifade edilmiştir. Örneğin, 'vah haline' veya 'vay haline' gibi ifadeler, aynı durumu farklı şekillerde ifade etmektedir. Bu noktada, anlam açısından yakınlık gösteren ama dilsel ton olarak farklılık arz eden seçenekler mevcuttur. Geleneksel mealler daha klasik bir dille ifade edilirken, modern mealler daha anlaşılır bir üslup benimsemektedir.