Nahl Suresi 22. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Mabudunuz, tek mabuttur, ahirete inanmayanlarınsa gönülleri inkar eder bunu ve onlar, ululanmayı dileyen kişilerdir. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Sizin ilâhınız tek bir ilâhtır. Ahirete inanmayanların kalpleri bunu inkâr etmekte, kendileri de büyüklük taslamaktadırlar. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | İlâhınız bir tek ilâhtır. Bununla beraber ahirete inanmayanların kalbleri inkârcı, kendileri de böbürlenen kimselerdir. |
Mehmet Okuyan Meali | İlahınız tek bir ilahtır. (Fakat) ahirete inanmayanlar var ya, onların kalpleri inkârcıdır; kendileri de kibirlenen kişilerdir. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Sizin mabûdunuz, bir tek mabûddur. Ahirete imân etme- yenler ise onların kalpleri inkâr edicidir ve onlar kibirlenen kimselerdir. |
Süleyman Ateş Meali | Tanrınız bir tek Tanrıdır. Ama ahirete inanmayanların kalbleri inkarcıdır, onlar büyüklük taslarlar. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Sizin ilahınız bir tek ilahtır. Ahirete inanmayanların kalpleri, kendilerini yalanlar. Onlar, kendilerini büyük gören kimselerdir. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Tanrınız bir tek tanrıdır. Böyle iken, âhirete inanmayanlar, kibre saplandıkları için kalpleri inkârcı olmuştur. |
Nahl Suresi 22. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Nahl |
Sure Numarası | 16 |
Ayet Numarası | 22 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 14 |
Kur'an Sayfası | 287 |
Toplam Harf Sayısı | 112 |
Toplam Kelime Sayısı | 23 |
Nahl Suresi, Mekke döneminde inen bir sure olup, Allah'ın varlığı, birliği ve O'na olan teslimiyetin önemine vurgu yapmaktadır. Bu surede, yaratılış, ahiret, insanın yaratılışı ve Allah'ın çeşitli nimetleri üzerinde durulmaktadır. Ayet 22, insanlara tek ilahın varlığını ve ahirete inanmayanların kalplerindeki inkârı ifade etmektedir. Bu bağlamda, ayet ahirete inanmayanların kibirli bir tutum sergilediğini belirtmekte, insanları bir olan ilaha yönelmeye davet etmektedir. Mekke döneminin sosyal ve kültürel yapısına bakıldığında, putperestlik ve çok tanrıcılık yaygınken, bu ayet insanların tevhid inancına çağırmakta ve onlara Allah'ın birliğini hatırlatmaktadır. Bu bağlamda, ayet, inancın ve teslimiyetin ne denli önemli olduğuna vurgu yapmaktadır.
Nahl Suresi 22. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
مَعبُودُكُمْ | Mabudunuz |
إلَهٌ | İlah |
قُلُوبٌ | Kalpler |
كَافِرٌ | İnkâr eden |
كِبْرٌ | Kibir |
Ayetin telaffuzunda bazı temel tecvid kuralları bulunmaktadır. Özellikle 'idgam' ve 'med' kuralları etkili bir şekilde kullanılmaktadır.
Nahl Suresi 22. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
مَعبُودُ | Mabud | 6 |
إلَهٌ | İlah | 20 |
قُلُوبٌ | Kalpler | 16 |
Kur'an'da geçen bu kelimeler, tevhid inancı, ahiret inancı ve insanın kalp haleti üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğu için sık sık kullanılmıştır. Bu kelimeler, inancın sürekliliği ve Allah'a olan bağlılığın anlamı açısından önem taşımaktadır.
إلَهٌ
20
قُلُوبٌ
16
مَعبُودُ
6
Nahl Suresi 22. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | gönülleri inkar eder | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | kalpleri bunu inkâr etmekte | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | kalbleri inkârcı | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | kalpleri inkârcıdır | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | kalpleri inkâr edicidir | Geleneksel |
Süleyman Ateş | kalbleri inkarcıdır | Modern |
Süleymaniye Vakfı | kalpleri, kendilerini yalanlar | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | kalpleri inkârcı olmuştur | Modern |
Çoğu mealde 'kalp' ve 'inkâr' kelimeleri öne çıkarken, bu terimlerin benzer anlamda kullanıldığı gözlemlenmektedir. Bunun dışında, bazı meallerde 'gönül' ve 'yalanlama' gibi ifadeler de yer almaktadır. Bu, farklı meallerin aynı temayı farklı sözcüklerle ifade etme çabasını göstermektedir. Ancak, genel olarak benzer anlamlar taşımaktadırlar. Bazı ifadelerde ise belirgin bir dilsel farklılık görülmektedir; örneğin, 'inkâr etmekte' ve 'inkârcı' ifadeleri, aynı durumu tanımlasa da farklı dil tonlarıyla sunulmaktadır. Bu farklılıklar, meallerin yazarlarının tercihlerinden ve üslup anlayışlarından kaynaklanmaktadır.