Nahl Suresi 83. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Onlar, Allah'ın nimetini tanırlar da sonra inkar ederler ve çoğu kafirdir onların. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Onlar, Allah’ın nimetini bilirler, sonra da inkâr ederler. Onların çoğu kâfirlerdir. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Hem Allah'ın nimetini bilirler, sonra da onu inkâr ederler. Onların çoğu kâfir kimselerdir. |
Mehmet Okuyan Meali | Onlar, Allah’ın nimet(ler)ini bilir (itiraf eder); sonra da onu inkâr ederler. Onların çoğu kâfirdir. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Allah'ın nîmetini tanırlar, sonra da onu inkar ederler ve onların ekserisi kâfirlerdir. |
Süleyman Ateş Meali | Allah'ın ni'metini bilirler (bu ni'metleri Allah'ın yarattığını kabul ederler), sonra da (bunları kendilerine verenden başkasına taparak) bu ni'metleri inkar ederler, çokları da (nankördürler). |
Süleymaniye Vakfı Meali | Allah’ın nimetini bilirler ama itiraf etmezler. Onların çoğu kâfirdir. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Allah'ın nimetini biliyorlar, sonra da onu inkâr ediyorlar. Çoğu nankördür bunların. |
Nahl Suresi 83. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Nahl |
Sure Numarası | 16 |
Ayet Numarası | 83 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 14 |
Kur'an Sayfası | 368 |
Toplam Harf Sayısı | 62 |
Toplam Kelime Sayısı | 12 |
Nahl Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir sure olup, Allah’ın varlığını, birliğini, ve nimetlerini anlatan temalarla doludur. Bu surede, iman ve inkâr, Allah'ın yaratma gücüne dair deliller, ve insanların bu delillere karşı tutumları üzerinde durulmaktadır. Ayet 83, insanların Allah'ın nimetlerini bilip bunları inkâr etme tutumunu dile getirir. Bu bağlamda, insanların nankörlüğü ve özellikle toplumun çoğunluk kısmının inançsızlık durumu vurgulanmaktadır. Ayetin, Mekke toplumunun genel tutumunu yansıttığı düşünülmektedir; zira bu dönemde Müslümanlara baskı ve zulümler artmış, birçok insan da Allah'ın varlığını kabul etmesine rağmen nankörlük yapmıştır. Bu nedenle, ayet bireylerin inançlarındaki çelişkileri ve toplumun genel durumunu eleştiren bir yapıya sahiptir. Nahl Suresi, genel olarak insanlara Allah'ın yarattığı varlıklar üzerindeki düşünceyi derinlemesine incelemeleri ve bu varlıkların arkasındaki yaratıcının kudretini tanımaları için bir çağrı yapar.
Nahl Suresi 83. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
نِعْمَة | nimet |
كَفَرَ | inkâr etmek |
أَكْثَرُ | çoğu |
مَعْرِفَة | bilmek |
خَلَقَ | yaratmak |
Ayet içinde dikkat çeken tecvid kuralları arasında, 'نِعْمَة' kelimesindeki med harfi, uzun okuma (med) kuralına uyar. Ayrıca, 'كَفَرَ' kelimesinin sonundaki 'رَ' harfi, kendisinden sonra gelen sessiz harf ile birleşmeden okunur ve bu durum, Arapça tecvid kurallarında idgam olarak değerlendirilir.
Nahl Suresi 83. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
نِعْمَة | nimet | 34 |
كَفَرَ | inkâr etmek | 49 |
أَكْثَرُ | çoğu | 31 |
Bu kelimelerin Kur'an'da sıkça geçmesi, insanın Allah'ın nimetlerini tanıma ve bunun karşısında inkâr etme durumunu vurgulamak için önemlidir. 'نِعْمَة' kelimesi, Allah'ın insanlara sunduğu nimetleri belirtirken, 'كَفَرَ' inkâr kavramını temsil eder. Çoğunluk anlamına gelen 'أَكْثَرُ' kelimesinin de sık kullanılması, toplumsal yapının inançsızlık üzerine kurulu olduğuna işaret eder. Bu nedenle, bu kelimelerin tekrar tekrar kullanılması, insana düşen sorumlulukları ve toplumsal sorgulamaları teşvik etmek amacıyla zengin bir bağlam sunmaktadır.
كَفَرَ
49
نِعْمَة
34
أَكْثَرُ
31
Nahl Suresi 83. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Onlar, Allah'ın nimetini tanırlar da sonra inkar ederler ve çoğu kafirdir onların. | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Onlar, Allah’ın nimetini bilirler, sonra da inkâr ederler. Onların çoğu kâfirlerdir. | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | Hem Allah'ın nimetini bilirler, sonra da onu inkâr ederler. | Açıklayıcı |
Mehmet Okuyan | Onlar, Allah’ın nimet(ler)ini bilir (itiraf eder); sonra da onu inkâr ederler. | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Allah'ın nîmetini tanırlar, sonra da onu inkar ederler | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Allah'ın ni'metini bilirler (bu ni'metleri Allah'ın yarattığını kabul ederler), | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | Allah’ın nimetini bilirler ama itiraf etmezler. | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | Allah'ın nimetini biliyorlar, sonra da onu inkâr ediyorlar. | Açıklayıcı |
Tabloda yer alan mealler arasındaki ortak ifadeler 'Allah'ın nimetini bilmek/ tanımak', 'inkar etmek' ve 'çoğu kâfir' gibi ifadeler olarak öne çıkmaktadır. Bu ifadelerin çoğu mealde benzer şekilde kullanılması, ayetin ana temasını doğru bir şekilde yansıtmak amacıyla dilsel ve anlam açısından tutarlılık sağlamak içindir. Ancak, 'inkar etme' ifadesinin bazı meallerde farklı şekillerde vurgulandığı görülmektedir. Örneğin, bazı meallerde 'bilirler' ifadesi açıkça kullanılarak, insanların bu nimetleri kabul ettikleri ancak inkâr ettikleri vurgulanırken, diğer meallerde daha dolaylı bir anlatım tercih edilmiştir. Bu durum, meallerin yazıldığı dönemin dil yapısına ve yazarın amacı doğrultusunda farklılık göstermektedir. Mealler arasında belirgin farklılıklar ise 'itiraf etmek' ve 'bilmek' gibi ifadelerde görülmektedir. Bazı meallerde bu ifadeler daha açık bir şekilde kullanılırken, bazılarında daha dolaylı ve soyut bir şekilde ifade edilmiştir. Bu da, anlam açısından farklılık yaratmakta ve okuyucunun ayeti algılama biçimini etkileyebilmektedir.