Nisâ Sûresi 166. Ayet
لٰكِنِ
اللّٰهُ
يَشْهَدُ
بِمَٓا
اَنْزَلَ
اِلَيْكَ
اَنْزَلَهُ
بِعِلْمِه۪ۚ
وَالْمَلٰٓئِكَةُ
يَشْهَدُونَۜ
وَكَفٰى
بِاللّٰهِ
شَه۪يداً
١٦٦
Lâkini(A)llâhu yeşhedu bimâ enzele ileyk(e)(s) enzelehu bi’ilmih(i)(s) velmelâ-iketu yeşhedûn(e)(c) vekefâ bi(A)llâhi şehîdâ(n)
Nisâ Suresi 166. Ayet Meâlleri

Nisâ Suresi 166. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Nisâ |
Sure Numarası | 4 |
Ayet Numarası | 166 |
Sure Türü | Medeni |
Bulunduğu Cüz | 5 |
Kur'an Sayfası | 115 |
Toplam Harf Sayısı | 145 |
Toplam Kelime Sayısı | 29 |
Nisâ Suresi, adını kadınlar anlamına gelen "Nisâ" kelimesinden alır ve Medine'de inmiştir. Bu sure, genel olarak toplumun sosyal yapısını, hukuksal düzenlemelerini ve insan haklarını ele almaktadır. Ayet 166, Kur'an'ın indirilmesi ile ilgili bir tanıklık temasını işler. Bu bağlamda, Allah'ın bilgisi ve meleklerin tanıklığına vurgu yapılmakta, Allah'ın şahitliğinin yeterli olduğu vurgulanmaktadır. Ayetin geçtiği surenin genel içeriği, kadınların hakları, miras, adalet ve sosyal düzen gibi konuları kapsamaktadır. Sure, Medine döneminde inmesi sebebiyle, Müslüman topluluğun büyümesi ve hukuksal meselelerin çözümü açısından önemli bir yere sahiptir. Ayrıca, bu tür ayetlerde, ilahi olanın insanlara olan etkisi ve sorumlulukları üzerinde durulmaktadır. Bu ayet, müminler için, Kur'an'ın Allah katından gelen bir gerçek olduğunun ve bu gerçeğin melekler tarafından da tasdik edildiğinin altını çizer.
Nisâ Suresi 166. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
شَهَادَةٌ | tanıklık |
عِلْمٌ | bilgi |
كَافٍ | yeter |
Ayetin tecvid kuralları açısından bakıldığında, med ve idgam gibi temel tecvid kuralları yer almaktadır. Özellikle 'عِلْمٌ' kelimesindeki 'م' harfi, idgam durumu ile birlikte okunabilirken, 'كَافٍ' kelimesindeki 'ف' harfi med ile uzatılabilmektedir.
Nisâ Suresi 166. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
شَهَادَةٌ | tanıklık | 8 |
عِلْمٌ | bilgi | 12 |
كَافٍ | yeter | 5 |
Ayet içerisinde geçen kelimeler, özellikle 'شَهَادَةٌ', 'عِلْمٌ' ve 'كَافٍ' gibi terimler, Kur'an-ı Kerim'de sıklıkla farklı bağlamlarda yer almakta ve bu nedenle önemli bir yer tutmaktadır. 'شَهَادَةٌ' kelimesinin sık kullanılması, tanıklık ve şahadet konularının dinin temelini oluşturmasından kaynaklanmaktadır. 'عِلْمٌ' ifadesi ise, bilginin önemini vurgulamakta ve Allah'ın her şeyi bilmesine atıfta bulunmaktadır. 'كَافٍ' kelimesinin geçiş sıklığı ise Allah'ın yeterli olduğunu belirtmek için kullanılmasından dolayıdır.
عِلْمٌ
12
شَهَادَةٌ
8
كَافٍ
5
Nisâ Suresi 166. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | bilerek indirmiştir | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | kendi ilmiyle indirmiş | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | kendi ilmiyle indirmiş | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | kendi ilmi ile indirdiğine şahitlik eder | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | kendi ilmiyle indirmiştir | Geleneksel |
Süleyman Ateş | kendi bilgisiyle indirmiştir | Modern |
Süleymaniye Vakfı | kendi ilmi ile şahitlik eder | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | kendi ilmiyle indirdiğine tanıklık eder | Modern |
Meal analizinde ortak ifadeler olarak 'kendi ilmiyle indirmiş' ve 'şahitlik eder' öne çıkmaktadır. Bu ifadeler, Kur'an'ın ilahi bir kaynak olduğuna dair inancı pekiştirmekte ve meal yazımında sıkça tercih edilmesinin nedeni bu inancın güçlendirici bir etkisi olmasıdır. Bunun yanında, 'tanıklık eder' ifadesi de çoğu mealde yer almakta ve bu durum, Allah’ın ve meleklerin tanıklığının önemine vurgu yapmaktadır. Mealler arasında farklılık gösteren ifadeler ise bazen eş anlamlı kelimelerle yer almakta; örneğin, 'bilerek indirmiştir' ve 'kendi bilgisiyle indirmiştir' ifadeleri, aynı anlamı taşımasına rağmen farklı bir dilsel ton yansıtmaktadır. Bu bağlamda, geleneksel ve modern yaklaşımlar arasında bir farklılık görülmektedir ki bu da meallerin yazarlarının bakış açılarına göre değişiklik göstermektedir.
Nisâ Sûresi 166. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Nisâ Sûresi 166. ayet, Allah'ın bazı rahmet ve hikmetlerini açıklayarak, peygamberlerin ve onlara iman edenlerin kıyametteki durumlarını belirtmektedir.
- Âl-i İmrân Sûresi 159. Ayet: Bu ayet, peygamberin ümmetine karşı olan merhametini ve onların bu merhametten nasıl faydalandıklarını anlatıyor. Bu, 166. ayette ekiplerin ve grupların aynı hedefe yönelmesi açısından önemlidir.
- Mâide Sûresi 54. Ayet: Bu ayet, Allah'ın yani gerçek müminlerin destekleyicisi olduğu vurgusunu taşır. 166. ayet, müminlerin davalarındaki özelliği belirttiği için bu ayetle ilişkilidir.
- Muhammed Suresi 19. Ayet: Bu ayet, iman edenlerin bilmesi gereken en önemli konuyu belirtir: Allah'tan af dilemek. Bu, 166. ayetle, inananların doğru yolda kalmaları için gereklidir.
Tüm bu ayetler, iman edenlerin Allah’ın rahmetine olan muhtaçlıklarını ve peygamberlerin onlar için önemli birer rehber olduğunu gösterir. Ayrıca, müminlerin bu rehberliğe duyduğu güvenin ve bağlılığın, onları kıyametteki yüksek mertebelere ulaştıracak bir etken olduğunu ortaya koymaktadır.
Okumak istediğin ayeti seç