النُّورِ

Nur Suresi 28. Ayet

فَاِنْ

لَمْ

تَجِدُوا

ف۪يهَٓا

اَحَداً

فَلَا

تَدْخُلُوهَا

حَتّٰى

يُؤْذَنَ

لَكُمْۚ

وَاِنْ

ق۪يلَ

لَكُمُ

ارْجِعُوا

فَارْجِعُوا

هُوَ

اَزْكٰى

لَكُمْۜ

وَاللّٰهُ

بِمَا

تَعْمَلُونَ

عَل۪يمٌ

٢٨

Fe-in lem tecidû fîhâ ehaden felâ tedḣulûhâ hattâ yu/żene lekum(s) ve-in kîle lekumu-rci’û ferci’û(s) huve ezkâ lekum(c) va(A)llâhu bimâ ta’melûne ‘alîm(un)

Eğer evde kimseyi bulamazsanız, size izin verilinceye kadar oraya girmeyin. Eğer size, "Geri dönün" denirse hemen dönün. Çünkü bu sizin için daha nezih bir davranıştır. Allah, yaptıklarınızı hakkıyla bilendir.

Surenin tamamını oku

Nur Suresi 28. Ayet Meâlleri

Meâller
Meâl Sahibiİfade
Abdulbaki Gölpınarlı MealiOrada kimseyi bulamazsanız size izin verilmedikçe girmeyin ve eğer, geri dönün denirse size dönün artık, bu, sizin için daha temiz bir harekettir ve Allah, ne yaparsanız hepsini bilir.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)Eğer evde kimseyi bulamazsanız, size izin verilinceye kadar oraya girmeyin. Eğer size, “Geri dönün” denirse, hemen dönün. Çünkü bu, sizin için daha nezih bir davranıştır. Allah, yaptıklarınızı hakkıyla bilendir.
Elmalılı Hamdi Yazır MealiOrada kimse bulamazsanız, size izin verilinceye kadar oraya girmeyin. Eğer size, "Geri dönün!" denilirse, hemen dönün. Çünkü bu, sizin için daha temiz bir davranıştır. Allah, yaptığınızı bilir.
Mehmet Okuyan MealiOrada hiçbir kimse bulamazsanız, size izin verilinceye kadar oraya girmeyin! Size “Geri dönün!” denirse hemen dönün! (Çünkü) bu, sizin için daha uygundur. Allah yapmakta olduğunuz her şeyi bilendir.
Ömer Nasuhi Bilmen Mealiİmdi onlarda kimse bulamaz iseniz artık size izin verilinceye değin içerilerine girmeyin ve eğer size geri dönün denilirse geri dönün. Bu sizin için daha temizdir. Ve Allah yapar olduklarınızı bilicidir.
Süleyman Ateş MealiEğer orada kimseyi bulamazsanız, size izin verilinceye kadar oraya girmeyin. Ve eğer size: "Dönün" denirse dönün. Bu, sizin için daha temizdir. Allah yaptıklarınızı bilendir.
Süleymaniye Vakfı MealiOrada kimseyi bulamazsanız izin verilinceye kadar içeri girmeyin. Size geri dönün denirse dönün. Sizin için nezih olan budur. Allah ne yaptığınızı bilir.
Yaşar Nuri Öztürk MealiEğer orada kimseyi bulamazsanız, size izin verilinceye kadar oraya girmeyin. Eğer size "Geri dönün!" denirse, dönün; bu sizin için daha iyi ve temizdir. Allah, yaptıklarınızı çok iyi biliyor.

Nur Suresi 28. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureNur
Sure Numarası24
Ayet Numarası28
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz18
Kur'an Sayfası505
Toplam Harf Sayısı147
Toplam Kelime Sayısı30

Nur Suresi, İslam toplumunda ahlaki değerlerin ve sosyal ilişkilerin önemini vurgulayan bir Mekki sure olarak indirilmiştir. Ayet, özellikle mahrem alanların korunması ve insanların özel hayatlarına saygı gösterilmesi gerektiği konusunu işler. Bu bağlamda, evlere izinsiz girmemek, mahremiyetin korunması açısından oldukça önemlidir. Ayet, toplumun bireylerine davranış kurallarını belirlerken, saygıyı ve nezaketin önemini öne çıkarır. İşaret edilen durum, evlerdeki kişilerin varlığına bağlı olarak, müsaade almadan içeri girmenin uygun olmadığını belirtir. Mekki dönemde inen bu ayetler, İslam'ın sosyal kurallarını ve bireyler arasındaki ilişkileri düzenlemeye yöneliktir. Ayet, aynı zamanda Allah'ın her şeyi bildiğini vurgulayarak, insanların davranışlarının sonuçlarını bilmesi gerektiğine dair bir hatırlatma yapar. Bireylerin hareketlerinin Allah tarafından bilindiği bilgisi, bu kurallara uymalarının önemini pekiştirir. Böylece toplumsal düzenin sağlanması ve bireyler arası ilişkilerin düzenlenmesi açısından temel ilkeler belirlenmiş olur.

Nur Suresi 28. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
إِذَاEğer
مَكَانَYer
إِذْنİzin
تَوَجَّهَDönmek
طَهَارَةTemizlik

Ayetin bazı kelimeleri, genellikle İslami terminolojide önemli bir yere sahiptir. Örneğin, 'إذَا' (Eğer) koşul bildiren bir bağlaçtır. 'مَكَانَ' (Yer) ise mekân kavramını ifade eder, bu da ayetin bağlamında önemli bir rol oynar. 'إِذْن' (İzin) terimi ise, sosyal kurallar açısından önemli bir değere sahip olduğu için sıklıkla kullanılır. Tecvid açısından, 'طَهَارَة' kelimesinde 'madd' (uzatma) kuralı ve 'تَوَجَّهَ' kelimesinde ise 'idgam' durumları gözlemlenebilir.

Nur Suresi 28. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
إِذَاEğer18
إِذْنİzin24
طَهَارَةTemizlik12

Ayet içinde geçen önemli kelimelerden 'إِذَا' (Eğer) ve 'إِذْن' (İzin), Kur'an'da oldukça sık bir şekilde geçmektedir. Bu kelimeler, şart ve izin durumlarını ifade ettikleri için sosyal ilişkilerdeki kuralların belirlenmesinde önemli bir rol oynamaktadır. 'طَهَارَة' (Temizlik) kelimesi ise, genel olarak İslam'da ve ahlaki normlarda sıkça vurgulanan bir kavramdır. Bu kelimelerin tekrar kullanımı, sosyal ilişkilerin ve ahlaki davranışların önemini pekiştirmektedir.

إِذْن

24

إِذَا

18

طَهَارَة

12

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Nur Suresi 28. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki Gölpınarlısize izin verilmedikçe girmeyinAçıklayıcı
Diyanet İşlerisize izin verilinceye kadarGeleneksel
Elmalılı Hamdi Yazırsize izin verilinceye kadarGeleneksel
Mehmet Okuyansize izin verilinceye kadarModern
Ömer Nasuhi Bilmensize izin verilinceye kadarGeleneksel
Süleyman Ateşsize izin verilinceye kadarGeleneksel
Süleymaniye Vakfıizin verilinceye kadarModern
Yaşar Nuri Öztürksize izin verilinceye kadarModern

Gözlemlenen mealler arasında en belirgin ortak ifade 'size izin verilinceye kadar' kısmıdır. Bu ifade, ayetin ana temasını yansıtmakta ve toplumsal ilişkilerdeki sınırları belirtmektedir. Geleneksel meallerde bu ifade sıkça tercih edilirken, modern meallerde ise kelime seçimlerinde değişim gözlemlenmektedir. Örneğin, 'size izin verilmedikçe girmeyin' gibi ifadeler, daha açıklayıcı bir dil tercih edildiğini göstermektedir. Mealler arasında belirgin farklılıklar arasında, kelimelerin tarzı ve sözdizimi açısından farklılıklar bulunmaktadır. Bazı mealler, daha sade ve anlaşılır bir dil kullanırken, diğerleri daha edebi ve klasik bir üslup benimsemiştir. Bu durum, farklı okuyucu kitlelerine hitap etme çabasını göstermektedir.