Nur Suresi 37. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Öyle erler vardır ki onları ne ticaret, ne alımsatım, Allah'ı anmaktan ve namaz kılmaktan ve zekat vermekten alıkoymaz, gönüllerin ve gözlerin döneceği günden korkar onlar. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | 36,37. Allah’ın, yüceltilmesine ve içlerinde adının anılmasına izin verdiği evlerde hiçbir ticaretin ve hiçbir alışverişin kendilerini, Allah’ı anmaktan, namazı kılmaktan, zekâtı vermekten alıkoymadığı birtakım adamlar, buralarda sabah akşam O’nu tesbih ederler. Onlar, kalplerin ve gözlerin dikilip kalacağı bir günden korkarlar. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Birtakım insanlar (Allahı tesbih ederler) ki, ne ticaret ne de alış veriş onları Allah'ı anmaktan, namaz kılmaktan ve zekat vermekten alıkoymaz. Onlar, kalplerin ve gözlerin allak bullak olduğu bir günden korkarlar. |
Mehmet Okuyan Meali | O adamlar, ticaretin de alışverişin de kendilerini Allah’ı hatırlamaktan, namaz kılmaktan ve zekât vermekten alıkoyamadığı kişilerdir. Onlar, kalplerin ve gözlerin ters döneceği bir günden korkarlar. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Birçok erler ki, onları ne bir ticaret ve ne de bir ticaret Allah Teâlânın zikrinden ve namazı hakkıyla kılmaktan ve zekâtı vermekten alıkoyamaz. Onlar, kalplerin ve gözlerin muzdarip olacağı bir günden korkarlar. |
Süleyman Ateş Meali | Kendilerini ne ticaretin, ne de alışverişin Allah'ı anmaktan, namaz kılmaktan, zekat vermekten alıkoymadığı erkekler. (Onlar), yüreklerin ve gözlerin (dehşetten) ters döneceği günden korkarlar. |
Süleymaniye Vakfı Meali | (O ışıktan yararlananlar) Öyle adamlardır ki, onları ne ticaret, ne alış veriş onları Allah’ın zikrinden (Kur’ân’dan), namazı tam kılmaktan ve zekatı vermekten alıkoyabilir. Onlar, kalplerin ve gözlerin döneceği bir günden korkarlar. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Öyle erler vardır ki, bir ticaret de bir alış-veriş de onları Allah'ın zikrinden/Kur'an'ından, namazı/duayı yerine getirmekten, zekât vermekten alıkoyamaz. Onlar, kalplerle gözlerin döneceği/yer değiştireceği günden korkarlar. |
Nur Suresi 37. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Nur |
Sure Numarası | 24 |
Ayet Numarası | 37 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 18 |
Kur'an Sayfası | 532 |
Toplam Harf Sayısı | 165 |
Toplam Kelime Sayısı | 38 |
Nur Suresi, genel olarak ahlaki değerlerin, toplumda adaletin ve güzelliğin ön plana çıktığı bir surenin parçasıdır. Mekke döneminde inmiştir ve bu dönemde Müslüman topluluğun karşılaştığı zorluklar göz önünde bulundurularak, toplumsal hayatın düzenlenmesi ve bireylerin ahlaki yönlerinin kuvvetlendirilmesi hedeflenmiştir. Ayet, kişinin manevi ve dini yükümlülüklerini ticaret ve günlük yaşamın diğer angaryaları yüzünden unutmaması gerektiğini vurgulamaktadır. Burada geçen 'erkekler' ifadesi, inanan ve hayatlarını Allah'a adayan bireyleri işaret eder. Ayet, bu bireylerin Allah’ı anmaktan, namaz kılmaktan ve zekât vermekten alıkonulmadığını belirtirken, aynı zamanda kıyamet gününün dehşetini hatırlatmaktadır. Ayetin bağlamında, bu bireylerin sabah akşam Allah’ı tesbih etmeleri ve manevi yükümlülüklerini yerine getirmeleri teşvik edilmektedir. Bu noktada, surenin genel teması olan ışık ve karanlık arasında seçim yapma, imanın gerçek halleri gibi kavramlar öne çıkmaktadır.
Nur Suresi 37. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
الرجال | erkekler |
لا | değil |
يُشْغِلُهُمْ | alıkoymaz |
ذِكْرُ | anma |
الصَّلَاةُ | namaz |
الزَّكَاةُ | zekât |
يَوْمٌ | gün |
خَافُوهُ | korkarlar |
Ayetin içerisinde 'لا' (değil) olumsuzluk ifadesi olarak kullanılır ve önemli bir tecvid kuralı olan idgam gözlemlenmektedir. Özellikle, 'يُشْغِلُهُمْ' kelimesinde 'ل' harfi ile 'هُمْ' arasındaki idgam durumu dikkat çekmektedir.
Nur Suresi 37. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
الرجال | erkekler | 22 |
ذِكْرُ | anma | 20 |
الصَّلَاةُ | namaz | 30 |
Ayetin içerisinde geçen kelimelerin Kur'an'daki geçiş sıklıkları, bu kavramların dini terminolojide ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. 'الرجال' kelimesinin sıklığı, inanan erkeklerin toplumsal rollerine vurgu yaparken, 'ذِكْرُ' ve 'الصَّلَاةُ' kelimeleri, ibadet ve Allah'ı anma teşvikinin ne derece önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Bu kelimeler, Müslümanların gündelik yaşamlarında sürekli hatırlamaları gereken dini ve ahlaki yükümlülükler olarak yer almakta ve bu bağlamda sıkça kullanılmaktadır.
الصَّلَاةُ
30
الرجال
22
ذِكْرُ
20
Nur Suresi 37. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | ne ticaret, ne alımsatım | Geleneksel |
Diyanet İşleri | hiçbir ticaretin ve hiçbir alışverişin | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | ne ticaret ne de alış veriş | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | ticaretin de alışverişin de | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | ne bir ticaret ve ne de bir ticaret | Geleneksel |
Süleyman Ateş | ne ticaretin, ne de alışverişin | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | ne ticaret, ne alış veriş | Geleneksel |
Yaşar Nuri Öztürk | bir ticaret de bir alış-veriş de | Modern |
Tabloda görüldüğü üzere, ortak ifadeler 'ne ticaret, ne alışveriş' ve benzeri yapılar dahilinde karşımıza çıkmaktadır. Bu ifadeler, ayetin anlamını netleştirmek adına çoğu mealde tercih edilmiştir. 'Alışveriş' ve 'ticaret' kelimeleri, günlük yaşamda yaygın olarak kullanılan terimlerdir; bu yüzden ayetin özünü yansıtma açısından anlam açısından ortak bir payda oluşturur. Belirgin farklılıklar ise kullanılan dilin geleneksel veya modern olmasından kaynaklanmaktadır. Örneğin, 'Mehmet Okuyan' ve 'Yaşar Nuri Öztürk' modern bir yaklaşım sergilerken, diğer mealler daha geleneksel bir dille kaleme alınmıştır. Bu, okuyucu kitlesinin beklentilerine ve anlayışına göre değişiklik arz etmektedir.