Rum Suresi 30. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Artık, yüzünü tam doğru dine döndür, Allah'ın ilk yarattığı selamet haline ki insanları, o tabii halde, selamet halinde yaratmıştır; Allah'ın yaratışı, din, değiştirilemez; budur en doğru din ve fakat insanların çoğu bilmez. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Hakka yönelen bir kimse olarak yüzünü dine çevir. Allah’ın insanları üzerinde yarattığı fıtrata sımsıkı tutun. Allah’ın yaratmasında hiçbir değiştirme yoktur. İşte bu dosdoğru dindir. Fakat insanların çoğu bilmezler. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler. |
Mehmet Okuyan Meali | Sen [hanîf] (Allah’ı birleyen) olarak yüzünü dine yani Allah’ın insanları üzerinde yarattığı [fıtrat]a çevir! Allah’ın yaratmasında değişme yoktur. İşte doğru din budur fakat insanların çoğu (bu gerçeği) bilmezler. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Artık yüzünü çevirerek (nezih bir muvahhit olarak) dine, Allah'ın yaradışına tut ki, nâsı onun üzerine yaratmıştır. Allah'ın yaradışı için değişiklik yoktur. İşte müstakim olan din budur. Velâkin insanların çoktan bilmezler. |
Süleyman Ateş Meali | Sen yüzünü, Allah'ı birleyici olarak doğruca dine çevir: Allah'ın yaratma yasasına (uygun olan dine dön) ki, insanları ona göre yaratmıştır. Allah'ın yaratması değiştirilemez. İşte doğru din odur. Fakat insanların çoğu bilmezler. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Sen yüzünü dosdoğru bu dine, Allah’ın insanları yarattığı fıtrata çevir. Allah’ın yarattığının yerini tutacak bir şey yoktur. İşte sağlam din budur. Ama insanların çoğu bunu bilmezler. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | O halde sen yüzünü, bir hanîf olarak dine, Allah'ın insanları üzerinde yarattığı fıtrata çevir. Allah'ın yaratışında değiştirme olamaz. Doğru ve eskimez din işte budur. Fakat insanların çokları bilmiyorlar. |
Rum Suresi 30. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Rum |
Sure Numarası | 30 |
Ayet Numarası | 30 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 18 |
Kur'an Sayfası | 461 |
Toplam Harf Sayısı | 151 |
Toplam Kelime Sayısı | 30 |
Rum Suresi, Mekke döneminde inmiş ve genel olarak Allah'ın birliğini, insanların fıtratını, toplumların ve milletlerin durumunu incelemektedir. Ayet 30, özellikle insanları Allah'a yönelmeye, fıtratlarına ve doğal durumlarına dönmeye davet eden bir mesaj taşımaktadır. Bu ayet, insanın yaratılışındaki temel özellikleri ve bu özelliklerin değişmezliğini vurgular. Ayetin geçtiği Rum Suresi, genel olarak insanları düşünmeye ve evrensel gerçeklere yönlendirme amacı taşır. Bu bağlamda, insanların çoğunun bu gerçeği bilmemesi, insan doğasının kendi özünden uzaklaşması ile ilişkilendirilmektedir. Ayetteki mesaj, bireylerin kendi içsel doğalarına dönmeleri ve bu yolda ilerlemeleri gerektiğini ifade eder.
Rum Suresi 30. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
فَأَقِمْ | Doğru bir şekilde |
وَجْهَكَ | Yüzünü |
فِطْرَةَ | Yaratılış |
دِينًا | Din |
Ayetin tecvidinde dikkat edilmesi gereken önemli hususlar arasında, 'ي' harfinin med harfi olması ve uzatma gerektiren durumlar bulunur. Ayrıca, bazı kelimelerde idgam ve ghunnah kuralları uygulanmaktadır.
Rum Suresi 30. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
فِطْرَةَ | Yaratılış | 15 |
دِينًا | Din | 24 |
يَوْمَ | Gün | 35 |
Ayet içindeki kelimelerden 'فِطْرَةَ' (yaratılış), 'دِينًا' (din) ve 'يَوْمَ' (gün) kelimeleri Kur'an'da sıkça geçmektedir. Bu kelimelerin sık kullanılması, insanın varoluşsal sorgulamaları, dinin önemi ve ahiret inancı gibi temel konuların vurgulanmasından kaynaklanmaktadır. Bu bağlamda, insanların yaratılışlarına ve doğru din anlayışına dair bilgilendirilmesi açısından önem arz etmektedir.
يَوْمَ
35
دِينًا
24
فِطْرَةَ
15
Rum Suresi 30. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | doğru dine döndür | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | hakka yönelen bir kimse | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | Allah'ı bir tanıyarak dine | Edebi |
Mehmet Okuyan | Allah’a birleyen | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | nezih bir muvahhit olarak | Geleneksel |
Süleyman Ateş | doğruca dine çevir | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | dosdoğru bu dine | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | bir hanîf olarak | Modern |
Tabloya bakıldığında, birçok mealde 'dine çevir' veya 'yüzünü dine doğrult' gibi ifadelerin ortak kullanıldığı görülmektedir. Bu ifadeler, ayetin ana temasını vurgulayan, evrensel bir çağrıyı ifade eden ifadelerdir. Bunun yanı sıra, 'fıtrat' kelimesinin kullanımı da çeşitli meallerde dikkat çekmektedir. Bazı meallerde ise 'muvahhit' veya 'hanif' gibi daha özgün kelimeler tercih edilmiştir. Bu kelimelerin seçimi, farklı kültürel ve dilsel bağlamları yansıtmaktadır. Genel olarak, ortak ifadeler, ayetin özünde yatan mesajı sade bir dille aktarmak için tercih edilmiştir. Ancak farklılık gösteren ifadeler, yazarın dilsel üslubunu ve hedef kitleye yönelik yaklaşımını da gözler önüne sermektedir.