Rum Suresi 41. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Bozgun belirdi karada ve denizde, insanların elleriyle kazandıkları suçlar yüzünden; bu da, belki dönerler, vazgeçerler diye yaptıklarına karşılık çekecekleri cezanın az bir kısmını onlara tattırmak için. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | İnsanların kendi işledikleri (kötülükler) sebebiyle karada ve denizde bozulma ortaya çıkmıştır. Dönmeleri için Allah, yaptıklarının bazı (kötü) sonuçlarını (dünyada) onlara tattıracaktır. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Yaptıklarının bir kısmını tatsınlar diye insanların kendi ellerinin kazandığı şeyler yüzünden karada ve denizde fesat ortaya çıktı. Umulur ki onlar hakka dönerler. |
Mehmet Okuyan Meali | İnsanların elleriyle kazandıkları (yaptıkları) yüzünden karada ve denizde bozulma meydana geldi. Böylece (yanlış yoldan) dönsünler diye (Allah onların) yaptıklarının bir kısmını onlara tattırır. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | İnsanların ellerinin kazandığı şey sebebiyle karada ve denizde fesat zuhûra gelir. Allah da onlara yaptıkları şeylerin bazısını tattırır. Gerek ki, onlar dönüverirler. |
Süleyman Ateş Meali | İnsanların elleriyle kazandıkları (günahları) yüzünden, karada ve denizde fesat çıktı. Belki dönerler diye, (Allah) onlara, yaptıklarının bir kısmını taddırıyor. |
Süleymaniye Vakfı Meali | İnsanların, kendi elleriyle yaptıkları şeyler yüzünden karada ve denizde bozulmalar olur. Bu, ettiklerinin bir kısmını bulsunlar diyedir; bakarsın vazgeçerler. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | İnsanların ellerinin kazanmış oldukları yüzünden denizde ve karada bozgun çıktı. Allah onlara, yaptıklarının bir kısmını tattırıyor ki geri dönebilsinler. |
Rum Suresi 41. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Rum |
Sure Numarası | 30 |
Ayet Numarası | 41 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 21 |
Kur'an Sayfası | 466 |
Toplam Harf Sayısı | 185 |
Toplam Kelime Sayısı | 41 |
Rum Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir sure olarak, inanç, ahlak, sosyal adalet ve toplumun durumu gibi konuları ele almaktadır. Bu sure, Müslümanların ve müşriklerin dünya meseleleri karşısındaki tutumlarını ve sonuçlarını vurgulayan bir içerik taşımaktadır. Ayet 41, insanların kendi eylemleri ve bu eylemlerin sonuçları üzerine yoğunlaşmakta; karada ve denizde meydana gelen bozulma ve fesadın, insanların işledikleri suçlar yüzünden gerçekleştiğini belirtmektedir. Ayetin bağlamı, insanların kötü davranışlarının, doğaya ve topluma olan olumsuz etkilerini ifade etmektedir. Bu tür bir anlatım, insanları kendi eylemlerinin sonuçları hakkında düşünmeye ve yanlış yoldan dönmeye teşvik etmeyi amaçlamaktadır. Ayet, toplumsal sorunların ve bozulmaların kaynağını bireylerin davranışlarına dayandırarak, insanları sorumluluk almaya ve doğru yola yönelmeye davet eder. Bu bağlamda, Rum Suresi, yalnızca bireysel değil toplumsal bir dönüşüm ve sorgulama çağrısı yapmaktadır.
Rum Suresi 41. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
فَسَادٌ | bozulma |
كَسَبَ | kazandı |
ذَاقَ | tattı |
Ayetin okunuşunda dikkat edilmesi gereken tecvid kuralları arasında, bazı harflerin idgam ve med kurallarına tabi olması yer alır. Örneğin, 'كَسَبَ' kelimesindeki 'سَ' harfi, harfin özelliklerine bağlı olarak uzatılmadan okunmalıdır.
Rum Suresi 41. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
فَسَادٌ | bozulma | 8 |
كَسَبَ | kazandı | 10 |
ذَاقَ | tattı | 5 |
Bu kelimeler, ayetteki ana temalarla bağlantılı olarak sıkça kullanılmıştır. 'فَسَادٌ' kelimesi, toplumların ve doğanın bozulma durumunu ifade etmek için önemlidir. 'كَسَبَ' kelimesi, insanların eylemlerinin sonuçları üzerine vurgu yaparken, 'ذَاقَ' kelimesi ise bu sonuçların deneyimlenmesini belirtmektedir. Bu kelimeler, Kur'an'ın genel mesajında dikkat çeken bireysel ve toplumsal sorumluluk anlayışını pekiştirmektedir.
كَسَبَ
10
فَسَادٌ
8
ذَاقَ
5
Rum Suresi 41. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | karada ve denizde, insanların elleriyle kazandıkları suçlar yüzünden | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | kendi işledikleri (kötülükler) sebebiyle | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | kendi ellerinin kazandığı şeyler yüzünden | Açıklayıcı |
Mehmet Okuyan | elleriyle kazandıkları (yaptıkları) yüzünden | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | ellerinin kazandığı şey sebebiyle | Geleneksel |
Süleyman Ateş | elleriyle kazandıkları (günahları) yüzünden | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | kendi elleriyle yaptıkları şeyler yüzünden | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | ellerinin kazanmış oldukları yüzünden | Modern |
Ayetin çeşitli meallerinde ortak olarak kullanılan ifadeler, insanların eylemlerine vurgu yapan kelimelerdir. Özellikle 'elleriyle kazandıkları' ifadesi, ayetin ana temasını oluşturmakta ve çoğu mealde benzer bir dil kullanımı ile aktarılmaktadır. Bu durum, dilsel açıdan daha geniş bir kitleye ulaşmak ve anlamın netleşmesini sağlamak amacıyla tercih edilmiş olabilir. Farklı mealler arasında en belirgin değişiklik, kullanılan kelimelerin çeşitliliği ve dilsel tonlarıdır. Bazı mealler geleneksel bir dil kullanırken, bazıları modern bir üslup benimsemiştir. Ancak genel anlamda, ayetin ana mesajı ve vurgusu ortak kalmaktadır. Bu durum, Kur'an’ın özünün anlaşılmasına yardımcı olmakla birlikte, farklı okuyuculara hitap etme açısından zengin bir dil çeşitliliği sunmaktadır.