Sad Suresi 13. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Ve Semud'un kavmi ve Lut kavmi ve Ashabı Eyke; işte bunlardır bölükler. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | 12,13. Onlardan önce de Nûh kavmi, Âd kavmi, kazıklar sahibi Firavun, Semûd kavmi, Lût kavmi ve Eyke halkı da Peygamberleri yalanlamışlardı. İşte onlar da (böyle) gruplardı. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Semûd kavmi, Lut kavmi ve Eykeliler (Şuayb kavmi) de yalanlamışlardı. İşte o çeşitli partiler bunlardır. |
Mehmet Okuyan Meali | 12,13. (Nitekim) kendilerinden önce Nuh kavmi, Âd (kavmi), kazıklar sahibi Firavun, Semûd, Lut kavmi ve Eyke halkı (gibi) bütün bu gruplar yalanlamışlardı. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve Semûd ve kavm-i Lût ve Eyke ahalisi de (tekzîp etmişlerdi). İşte bunlar, o tâifelerdir. |
Süleyman Ateş Meali | Semud (kavmi), Lut kavmi ve Eyke halkı da (böyle yapmıştı). İşte onlar da (peygamberlere karşı birleşik) kabilelerdi. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Semud ve Lut halkı, bir de Eyke’liler. İşte o kaybetmiş kitleler. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Semûd, Lût kavmi, o sık ağaçları besleyen su kaynağının sahipleri Eykeliler de. İşte onlar da böyle hiziplerdi. |
Sad Suresi 13. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Sad |
Sure Numarası | 38 |
Ayet Numarası | 13 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 23 |
Kur'an Sayfası | 467 |
Toplam Harf Sayısı | 51 |
Toplam Kelime Sayısı | 16 |
Sad Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 38. suresi olup Mekke döneminde indirilmiştir. Bu sure, genellikle Allah'ın birliğine, peygamberlik makamının önemine ve geçmiş kavimlerin karşılaştığı sonlara dair uyarılara odaklanmaktadır. Ayet 13, geçmişteki bazı kavimlerin, peygamberleri yalanlamış olduğunu ifade etmektedir. Nuh, Âd, Semud, Lut ve Eyke halkı gibi kavimlerin örnekleri verilerek insanlara bu tarihi olayların ibret alınacak birer ders niteliğinde olduğu hatırlatılmaktadır. Böylece, insanların inkâr ve isyanın sonuçlarını düşünmeleri istenmektedir. Bu bağlamda ayet, toplumların ibret alması gereken bir durum ortaya koyarak, geçmişteki hataların tekrarlanmaması gerektiği mesajını taşımaktadır. Sure, Allah'ın azabının kaçınılmaz olduğunu ve Allah'a karşı gelmenin sonuçlarının ağır olduğunu vurgulamak için bu tarihi olayları örnek göstermektedir. Ayet, aynı zamanda inananların ve inanmayanların ayrımını net bir şekilde ortaya koyarak, her iki grubun farklı sonlarına işaret etmektedir.
Sad Suresi 13. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
كَمْ | ne kadar |
أَقْوَامٌ | kavimler |
كَذَّبُوا | yalanladılar |
أُو۟لَـٰئِكَ | işte bunlar |
طَائِفَةٌ | grup |
Bu ayetteki bazı temel tecvid kuralları arasında med ve idgam durumları bulunmaktadır. Örneğin, 'كَذَّبُوا' kelimesindeki 'زّ' harfi, 'ب' harfi ile birleştiğinde idgam oluşur.
Sad Suresi 13. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
كَمْ | ne kadar | 10 |
أَقْوَامٌ | kavimler | 7 |
كَذَّبُوا | yalanladılar | 18 |
Ayet içinde geçen kelimeler Kur'an'da farklı bağlamlarda çeşitli sayılarda geçmektedir. 'كَذَّبُوا' kelimesi özellikle peygamberlerin yalanlandığı durumları ifade ederken, 'أَقْوَامٌ' kelimesi ise farklı toplum ve kavimleri tanımlamak için sıkça kullanılmaktadır. Bu kelimelerin sık geçmesi, Kur'an'da inkar eden toplumlar ve onların sonuçları üzerinde durulması gerektiği anlamına gelmektedir. Dolayısıyla, bu kelimeler Kur'an'ın genel mesajıyla örtüşmektedir.
كَذَّبُوا
18
كَمْ
10
أَقْوَامٌ
7
Sad Suresi 13. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | bölükler | Geleneksel |
Diyanet İşleri | gruplardı | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | çeşitli partiler | Edebi |
Mehmet Okuyan | bütün bu gruplar | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | tâifelerdir | Geleneksel |
Süleyman Ateş | birleşik kabilelerdi | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | kaybetmiş kitleler | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | böyle hiziplerdi | Açıklayıcı |
Tabloda görüldüğü gibi, birçok mealde benzer ifadeler kullanılmasına rağmen bazı farklılıklar da göze çarpmaktadır. 'Gruplar' ve 'tâifeler' gibi kelimeler, çoğunlukla ortak olarak tercih edilmiştir. Bu durum, toplulukların birlikteliği ve geçmişteki olumsuz durumları anımsatma amacı taşımaktadır. Bazı meallerde 'kaybetmiş' veya 'birleşik' gibi ifadeler gibi dilsel ton bakımından farklılıklar bulunmaktadır. Bu farklılıklar, kelimelerin güç vurgusu veya olumsuz bir durumu ifade etme biçiminde ortaya çıkmakta, meal sahiplerinin anlatım tarzlarına göre değişiklik gösterebilmektedir.