صۤ

Sad Suresi 14. Ayet

اِنْ

كُلٌّ

اِلَّا

كَذَّبَ

الرُّسُلَ

فَحَقَّ

عِقَابِ۟

١٤

İn kullun illâ keżżebe-rrusule fehakka ‘ikâb(i)

(O grupların) her biri peygamberleri yalanladı da onları cezalandırmam hak oldu.

Surenin tamamını oku

Sad Suresi 14. Ayet Meâlleri

Meâller
Meâl Sahibiİfade
Abdulbaki Gölpınarlı MealiHer biri, peygamberleri ancak yalanladılar da azabı hak ettiler.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)(O grupların) her biri peygamberleri yalanladı da onları cezalandırmam hak oldu.
Elmalılı Hamdi Yazır MealiHepsi de gönderilen peygamberleri yalanladılar da azabım böyle hak oldu.
Mehmet Okuyan MealiHepsi elçileri elbette yalanlamışlardı ve (kendilerine) azabım gerçekleşmişti.
Ömer Nasuhi Bilmen MealiBaşka değil, hepsi de peygamberleri tekzîp ettiler de artık azabım hak oldu.
Süleyman Ateş MealiHepsi de elçileri yalanladılar, benim cezamı hak ettiler.
Süleymaniye Vakfı MealiBunlar elçilerimi yalanladı ve azabımı hak ettiler.
Yaşar Nuri Öztürk MealiBunların hepsi, resulleri yalanlamaktan başka bir şey yapmadılar. Sonunda azabım hak oldu.

Sad Suresi 14. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureSad
Sure Numarası38
Ayet Numarası14
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz23
Kur'an Sayfası459
Toplam Harf Sayısı108
Toplam Kelime Sayısı17

Sad Suresi, Kur'an-ı Kerim’in 38. suresi olup, Mekke'de indirilmiştir. Bu sure, inkarcıların peygamberlere karşı tutumlarını, onların yalanlamalarının sonuçlarını ve Allah'ın azabını ele alan temaları içermektedir. Ayet 14, bu bağlamda, geçmişteki kavimlerin peygamberlerini yalanlamalarının ardından gelen Allah'ın azabının haklı olduğuna dair bir ifadeyi içermektedir. Bu sure, genel olarak Allah'ın birliğini, peygamberlerin görevlerini, ahiret hayatını ve ilahi adaletin tecellisini konu edinmektedir. Ayetin geçtiği bağlam, bu inkarcı grupların geçmişte nasıl cezalandırıldığını hatırlatmakta ve bu durumun bir uyarı niteliği taşıdığını göstermektedir. Mekke döneminde inmiş olması, ayetin muhatapları açısından da önem arz etmekte; inkarcılara hitap eden bir uyarı özelliği taşımaktadır. Suredeki diğer ayetler de benzer temaları işleyerek, inananlar için bir öğüt ve ibret niteliği taşımaktadır.

Sad Suresi 14. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
كَذَّبُواYalanladılar
عُذْبَةٌCezalandırma
حَقَّHak oldu

Ayetin bazı önemli kelimeleri arasında 'كَذَّبُوا' (yalanladılar), 'عُذْبَةٌ' (cezalandırma) ve 'حَقَّ' (hak oldu) dikkat çekmektedir. Ayrıca, ayette 'كَذَّبُوا' kelimesinin kullanımı ile birlikte, Arapça'da tecvid kurallarının uygulanması önemli bir yere sahiptir. Buradaki 'د' harfi, 'كَذَّبُوا' kelimesinde idgam durumuna girmektedir.

Sad Suresi 14. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
كَذَّبُواYalanladılar7
عُذْبَةٌCezalandırma5
حَقَّHak oldu3

Bu kelimelerin Kur'an'da toplam geçiş sayıları, mesajın önemine işaret etmektedir. 'كَذَّبُوا' (yalanladılar) kelimesi, peygamberlerin yalanlanması tema olarak sıkça işlenmiş, bu da inkarcıların tutumlarının ciddiyetini vurgulamaktadır. 'عُذْبَةٌ' (cezalandırma) kelimesi, ilahi adaletin tecelligahı olan azap kavramına dikkat çekerken, 'حَقَّ' (hak oldu) ifadesi, azabın gerekliliğini ifade etmektedir. Bu kelimeler, Kur'an'ın genel temalarıyla uyumlu olarak, ilahi mesajın ciddiyetini ve inkarcılar üzerindeki etkisini güçlendirmektedir.

كَذَّبُوا

7

عُذْبَةٌ

5

حَقَّ

3

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Sad Suresi 14. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki Gölpınarlıyalanladılar da azabı hak ettilerGeleneksel
Diyanet İşleriyalanladı da onları cezalandırmam hak olduAçıklayıcı
Elmalılı Hamdi Yazıryalanladılar da azabım böyle hak olduGeleneksel
Mehmet Okuyanyalanlamışlardı ve (kendilerine) azabım gerçekleşmiştiModern
Ömer Nasuhi Bilmentekzîp ettiler de artık azabım hak olduGeleneksel
Süleyman Ateşbenim cezamı hak ettilerModern
Süleymaniye Vakfıyalanladı ve azabımı hak ettilerGeleneksel
Yaşar Nuri Öztürkyalanlamaktan başka bir şey yapmadılar. Sonunda azabım hak olduAçıklayıcı

Mealler arasında dikkat çeken ortak ifadeler arasında 'yalanladılar' ve 'azabım hak oldu' gibi ifadeler öne çıkmaktadır. Bu ifadeler, farklı meallerde benzer bir şekilde ifade edilse de, dilsel tonları bakımından farklılık göstermektedir. Örneğin, Abdulbaki Gölpınarlı ve Elmalılı Hamdi Yazır gibi mealler geleneksel bir üslup kullanırken, Mehmet Okuyan ve Süleyman Ateş gibi mealler daha modern bir anlatım tercih etmiştir. Ayrıca, Diyanet İşleri'nin açıklayıcı üslubu, anlamın netleştirilmesine katkıda bulunmaktadır. Belirgin farklılıklar arasında ise 'tekzîp' kelimesinin kullanımı dikkat çekmektedir; bu kelime, doğruluğun yalanlandığını ifade ederken, diğer meallerde daha genel bir ifade olan 'yalanlamak' tercih edilmiştir. Bu durum, aralarındaki dilsel ve anlam farklılıklarını göstermektedir.