Sad Suresi 15. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Ve bunlar da bekliyorlar ancak o tek bağrışı ki vakti geldi miydi, gecikmesine, dönmesine imkan yok. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Bunlar da (müşrikler de) ancak (vakti gelince) asla geri kalmayacak korkunç bir ses bekliyorlar. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onlar da bir tek haykırışa bakıyorlar. Öyle ki onun gecikmesi de yoktur. |
Mehmet Okuyan Meali | Bunlar da geri dönüşü olmayan bir (bela) sesinden başka bir şey beklemiyorlar. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Bunlar da kendisi için bir deve sağılacağı kadar bile geç kalmayacak bir tek sayhadan başkasını beklemiyorlar. |
Süleyman Ateş Meali | Bunlar(ın işi) de sadece geri dönmesi olmayan bir na'raya bakıyor. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Bunların beklediği de ertelenmeyecek olan bir sesli buyruktan başkası değildir. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Bunların beklediği de sadece, en küçük bir gecikmesi olmayan o müthiş titreşimli tek sestir. |
Sad Suresi 15. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Sad |
Sure Numarası | 38 |
Ayet Numarası | 15 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 23 |
Kur'an Sayfası | 470 |
Toplam Harf Sayısı | 91 |
Toplam Kelime Sayısı | 18 |
Sad Suresi, genel olarak peygamberlerin davetlerini ve kavimlerinin bu davete karşı tutumlarını ele almakta, özellikle inkarcıların sonunu ve onların sonrasında müminlerin kazanacağı başarıyı vurgulamaktadır. Mekke döneminde inmiş olan bu sure, Hz. Muhammed’e yönelik düşmanlık ve muhalefet ortamında, inancı güçlendirmek ve sabır telkin etmek amacıyla indirilmiştir. Ayet 15, müşriklerin bekleyişini ve korkularını anlatırken, gelecekte gerçekleşecek olan bir olayın ciddiyetine dikkat çekmektedir. Burada bahsedilen 'haykırış' ya da 'ses', genellikle kıyametin veya bir felaketin habercisi olarak algılanmaktadır. Bu ayet, insanların karşılaşmak zorunda kalacakları büyük bir olayın kaçınılmaz olduğunu, bu yüzden kayıtsız kalmamaları gerektiğini vurgular. Müşriklerin bu bekleyişi, onların inkâr ettikleri gerçeği bir gün yaşayacakları gerçeği ile yüzleşmelerinin bir sembolüdür.
Sad Suresi 15. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
بَصَرَ | Gözlemek |
صَوْتٌ | Ses |
يَوْمٌ | Gün |
حَبَسَ | Tutmak, Beklemek |
كَذَّبَ | İnkar etmek |
Ayetin tecvidinde, 'idgam' kuralı dikkat çekmektedir. Örneğin, 'بَصَرَ' kelimesinde 'ba' harfi ile 'sa' harfi arasında bir yumuşak geçiş mevcuttur. Ayrıca, 'صَوْتٌ' kelimesinde 'nun' harfi ile 'vav' arasında bir duraksama vardır.
Sad Suresi 15. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
صَوْتٌ | Ses | 24 |
يَوْمٌ | Gün | 118 |
حَبَسَ | Tutmak, Beklemek | 5 |
Ayet içinde geçen ve Kur'an'da sıkça rastlanan 'صَوْتٌ' kelimesi, sesin ve iletişimin önemini vurgulamakta; 'يَوْمٌ' kelimesi ise kıyamet günü gibi olayların kaçınılmazlığını ifade etmektedir. 'حَبَسَ' kelimesi ise bekletme ve tutma anlamını taşıyarak, insanların bekleyişleriyle ilgili bağlamda yer alır. Bu kelimelerin sık kullanımı, Kur'an'ın genel temalarında önemli bir yer tutan ahiret inancı ve felaketlerin habercisi olma konusundaki vurgularla ilişkilidir.
يَوْمٌ
118
صَوْتٌ
24
حَبَسَ
5
Sad Suresi 15. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | o tek bağrışı ki vakti geldi miydi, gecikmesine, dönmesine imkan yok. | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | asla geri kalmayacak korkunç bir ses | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | bir tek haykırışa bakıyorlar. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | geri dönüşü olmayan bir (bela) sesinden | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | bir deve sağılacağı kadar bile geç kalmayacak | Edebi |
Süleyman Ateş | geri dönmesi olmayan bir na'raya | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | ertelenmeyecek olan bir sesli buyru | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | en küçük bir gecikmesi olmayan o müthiş titreşimli tek sestir. | Modern |
Ayetin mealleri arasında en belirgin ortak ifade 'bir tek ses' veya 'bir haykırış' şeklinde öne çıkmaktadır. Bu ifadeler, ayetin özünü oluşturarak, beklenen büyük olayın ciddiyetini vurgulamada güçlü bir rol oynamaktadır. Çoğu mealde bu ifade, farklı dillerde benzer bir anlam kazanmakta ve okuyucuda bir anlam birliği oluşturmaktadır. Ayrıca, 'gecikme' ya da 'geri dönüş' gibi terimler de birçok mealde sıkça kullanılmakta; bu da ayetin taşıdığı evrensel bir temayı pekiştirmektedir. Bununla beraber, 'bela' ve 'titreşimli' gibi farklı kelimelerin seçilmesi, meallerin dilsel farklılıklarını ortaya koymakta. Bu ifadeler arasında anlam açısından ciddi farklılıklar yoktur, fakat üslup ve ton açısından zengin bir çeşitlilik sunmaktadır.