Saffat Suresi 146. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Ve ona gölge versin diye bir kabak fidanı bitirdik. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Üzerine geniş yapraklı bir ağaç bitirdik. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Üzerine kabak cinsinden bir ağaç bitirdik. |
Mehmet Okuyan Meali | Üzerine (gölge etmesi için) geniş yapraklı bir bitki yetiştirmiştik. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve O'nun üzerine kabak nev'inden bir ağaç bitirdik. |
Süleyman Ateş Meali | Ve üzerine (gölge yapması için) Bir asma kabak ağacı bitirdik. |
Süleymaniye Vakfı Meali | (O açık alanda) onun üzerini örtecek kabakgillerden bir bitki bitirmiştik. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Üzerine kabak cinsinden bir ağaç bitirdik. |
Saffat Suresi 146. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Saffat |
Sure Numarası | 37 |
Ayet Numarası | 146 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 23 |
Kur'an Sayfası | 474 |
Toplam Harf Sayısı | 55 |
Toplam Kelime Sayısı | 10 |
Saffat Suresi, Kur'an'ın Mekke döneminde inen surelerinden biridir ve genel olarak tevhid, peygamberler ve insanların hayatlarının sonuna dair mesajlar içermektedir. Sürükleyici bir anlatıma sahip olan bu sure, buradaki ayetinde ise peygamberlerin hayat hikayelerinden bir kesit sunmaktadır. Ayet, Hz. Yunus'un (as) başından geçen bir olaya işaret etmektedir. Hz. Yunus'un denizde bulunduğu zor durumdan sonra bir kabak fidanının bitirilmesi, ona gölge sağlaması için olağanüstü bir yardım olarak yorumlanabilir. Bu sure, genel olarak insanlara öğüt vermek ve Allah'ın hikmetini anlatmak amacı taşırken, bu özel ayet de bu bağlamda bir örneklik sunmaktadır. Saffat Suresi, iman edenlerin iyi sonuçlar alacaklarını ve Allah'a olan inancın önemini vurgulamak amacıyla birçok örnek içermektedir. Buradaki ayet de bu tür öğütlerin bir parçası olarak değerlendirilebilir. Ayetin Mekki dönemden inmiş olması, zamanın zorlukları ve müminlere verilen müjdeleri daha anlamlı hale getirir.
Saffat Suresi 146. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
نَبَتَ | bitirdi |
يَظِلَّ | gölge etsin |
كَرَكَاتٌ | kabak |
Ayetin önemli kelimeleri arasında "نَبَتَ" (bitirdi), "يَظِلَّ" (gölge etsin) ve "كَرَكَاتٌ" (kabak) gibi kelimeler bulunmaktadır. Bu kelimeler, ayetin ana temasında önemli bir yere sahiptir. Ayetteki tecvid kurallarında med, idgam ve ghunnah gibi durumlar dikkat çekmektedir.
Saffat Suresi 146. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
كَرَكَاتٌ | kabak | 9 |
نَبَتَ | bitirdi | 7 |
يَظِلَّ | gölge etsin | 4 |
Ayet içinde geçen kelimelerin Kur'an'daki toplam geçiş sayıları gösterilmektedir. 'كَرَكَاتٌ' (kabak) kelimesi Kur'an'da 9 defa geçerken, 'نَبَتَ' (bitirdi) 7 defa ve 'يَظِلَّ' (gölge etsin) ise 4 defa kullanılmaktadır. Bu kelimelerin sıklıkla tercih edilmesi, doğa ile ilişkili anlatımların ve Allah'ın kudretinin vurgulandığı durumlarda önemli bir yer tutmasındandır.
كَرَكَاتٌ
9
نَبَتَ
7
يَظِلَّ
4
Saffat Suresi 146. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | gölge versin diye bir kabak fidanı bitirdik. | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | üzerine geniş yapraklı bir ağaç bitirdik. | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | üzerine kabak cinsinden bir ağaç bitirdik. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | üzerine (gölge etmesi için) geniş yapraklı bir bitki yetiştirmiştik. | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | Ve O'nun üzerine kabak nev'inden bir ağaç bitirdik. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Ve üzerine (gölge yapması için) bir asma kabak ağacı bitirdik. | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | (O açık alanda) onun üzerini örtecek kabakgillerden bir bitki bitirmiştik. | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | üzerine kabak cinsinden bir ağaç bitirdik. | Geleneksel |
Tabloda görülen mealler, çeşitli ifadelerin kullanımı açısından farklılıklar göstermektedir. En çok dikkat çeken ifadeler 'kabak' ve 'gölge etsin' gibi kelimeler oldu. Bu ifadeler, birçok mealde ortak bir şekilde tercih edilmiştir. Bunun nedeni, kabak bitkisinin gölge sağlama özelliği ve ayetin özünü oluşturan öğelerin net bir şekilde anlaşılması için tercih edilmesidir. Dikkat çeken diğer farklılıklar arasında, 'gölge versin' ve 'gölge yapması için' gibi çeşitlilikler bulunmaktadır. Bu ifadeler arasında anlam açısından çok büyük farklılıklar yoktur; ancak dilsel tonları ve ifade ediş biçimleri bakımından farklılıklar mevcuttur. Genel olarak, meallerin çoğu, ayetin anlamını korumak adına benzer kelimeleri tercih etmiştir.