Saffat Suresi 161. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Gerçekten de ne siz, ne de kulluk ettikleriniz. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | 161,162,163. (Ey müşrikler!) Ne siz ve ne de taptıklarınız, cehenneme gireceklerden başkasını kandırıp Allah’ın yolundan saptırabilirsiniz. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | 161,162,163. Çünkü siz ve taptıklarınız, kendiliğinden cehenneme saldıran kimseden başkasını, Allah'a karşı kandırıp, saptıramazsınız. |
Mehmet Okuyan Meali | 161,162,163. Siz ve taptığınız şeyler, cehenneme girecek olan kimseden başkasını asla O’na karşı azdırıp saptıramazsınız. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Artık şüphe yok ki, siz ve ibadet ettiğiniz şeyler. |
Süleyman Ateş Meali | (Ey inkarcılar) Ne siz, ne de taptıklarınız, |
Süleymaniye Vakfı Meali | (Ey müşrikler!) Ne siz, ne de kulluk ettiğiniz varlıklar; |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Siz ve kulluk ettiğiniz şeyler, |
Saffat Suresi 161. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Saffat |
Sure Numarası | 37 |
Ayet Numarası | 161 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 23 |
Kur'an Sayfası | 492 |
Toplam Harf Sayısı | 99 |
Toplam Kelime Sayısı | 17 |
Saffat Suresi, Mekke döneminde inmiş bir sure olup, genel olarak Allah'ın birliğine, ahirete ve kıyamet gününe dair konuları ele alır. Bu sure, özellikle müşriklere ve putperestliğe karşı bir uyarı niteliği taşır. 161. ayet ise bu bağlamda, müşriklerin ve taptıkları varlıkların cehenneme girecek olanlardan başkasını kandırma veya saptırma imkânlarının olmadığını vurgulamaktadır. Bu durumda, ayet, inkarcıların kendi durumlarını sorgulamalarını ve günahlarının sonuçlarını düşünmelerini teşvik eder. Saffat Suresi'nin genel içeriği, insanların yanılgılarının ve yanlış inançlarının sonuçları üzerine yoğunlaşmaktadır. Ayetin geçtiği surenin genel atmosferi, insanlara doğruyu ve yanlışı ayırt etmeleri için bir hatırlatma yapmaktır. Bu sure, insanları düşünmeye sevk etmekte ve cehennemin kaçınılmaz gerçekliği üzerinde durmaktadır.
Saffat Suresi 161. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
أَنْتُمْ | Siz |
مَا | Ne |
تَعْبُدُونَ | Taptığınız |
إِلَّا | Başka |
مَن | Kim |
يَدْخُلُ | Girecek |
النَّارَ | Ateşe |
Ayetin telaffuzunda dikkat edilmesi gereken bazı tecvid kuralları bulunmaktadır. Örneğin, "إِلَّا" kelimesi, kendisinden sonraki kelimenin ilk harfi ile birleştiğinde İdgam kuralına uyar. Ayrıca, kelimeler arasında med (uzatma) durumları da söz konusu olabilir.
Saffat Suresi 161. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
أنتم | Siz | 14 |
ما | Ne | 63 |
تعبدون | Taptığınız | 6 |
Ayet içinde geçen kelimelerin Kur'an'da toplam geçiş sayıları verilmiştir. Bu kelimeler, özellikle müşriklere yönelik uyarıların sıkça tekrarlandığı ayetlerde kullanılmaktadır. Özellikle "ما" kelimesi, olumsuzluk ve sorgulama için çokça tercih edilen bir kelimedir. "أنتم" kelimesinin kullanımı ise hitap edilen kitleyi belirtmek için önemlidir. "تعبدون" kelimesinin sıklığı ise ibadet ve tapınma konusunun vurgulanmasının bir göstergesidir.
ما
63
أنتم
14
تعبدون
6
Saffat Suresi 161. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | ne siz, ne de kulluk ettikleriniz | Geleneksel |
Diyanet İşleri | ne siz ve ne de taptıklarınız | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | sizi kandırıp, saptıramazsınız | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | cehenneme girecek olan kimseden başkasını | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | şüphe yok ki, siz ve ibadet ettiğiniz şeyler | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Ne siz, ne de taptıklarınız | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | kulluk ettiğiniz varlıklar | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Siz ve kulluk ettiğiniz | Modern |
Tabloda yer alan meallerde, "ne siz, ne de taptıklarınız" ifadesi çoğu mealde benzer bir vurgu ile kullanılmıştır. Bu ifade, ayetin ana temasını güçlü bir şekilde yansıtmaktadır. Özellikle "kulluk ettiğiniz" ifadesi de sıkça yer almakta, bu da müşriklerin durumu üzerinde durulması açısından önemli bir ifadedir. Farklı mealler arasında belirgin farklılıklar, kullanılan kelimelerin tonlamasında ve ifadenin kurulumunda ortaya çıkmaktadır. Örneğin, Mehmet Okuyan'ın meali, daha modern bir üslup benimserken, Elmalılı Hamdi Yazır ve Abdulbaki Gölpınarlı'nın mealleri daha geleneksel bir ton taşımaktadır.