Saffat Suresi 169. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Elbette biz de ihlasa eren Allah kulları olurduk. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | 167,168,169. Müşrikler) şunu da söylüyorlardı: “Eğer yanımızda öncekilere verilen kitaplardan bir kitap olsaydı, elbette biz ihlâslı kullar olurduk.” |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | 167,168,169. (Müşrikler) şöyle diyorlardı: "Eğer yanımızda önceki (ümmet)lerden bir kitap olsaydı, elbette biz de Allah'ın ihlas ile seçilmiş kullarından olurduk." |
Mehmet Okuyan Meali | 168,169. “Öncekilere (verilenlerden) bizde de bir [zikr] (kitap) olsaydı mutlaka Allah’ın samimi kulları olurduk!” |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Elbette ki, biz Allah'ın ihlâsa nâil olmuş kullarından olur idik. |
Süleyman Ateş Meali | Elbette biz, Allah'ın halis kulları olurduk! |
Süleymaniye Vakfı Meali | Allah'ın en samimi kulları yine biz oluruz". |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Elbette biz de Allah'ın samimi kullarından olurduk." |
Saffat Suresi 169. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Saffat |
Sure Numarası | 37 |
Ayet Numarası | 169 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 23 |
Kur'an Sayfası | 505 |
Toplam Harf Sayısı | 81 |
Toplam Kelime Sayısı | 17 |
Saffat Suresi, Mekke döneminde inen bir suredir ve genellikle Allah'ın varlığı, birliği ve peygamberlerin gönderilişi gibi konuları ele almaktadır. Bu surede, müşriklerin inançsızlıkları ve Allah’a karşı sergiledikleri tavırlar eleştirilirken, önceki kavimlerin de benzer durumları yaşadığına vurgu yapılmaktadır. Ayet 169, müşriklerin önceki kavimlere verilen kitaplar üzerinden kendilerine bir bahane üreterek, ihlâsa ulaşamadıklarını ifade ettikleri bir durumu tasvir eder. Bu bağlamda, ayet, insanların inançlarını ve ibadetlerini etkileyen sosyal ve kültürel faktörlere işaret eder. Müşriklerin, kendilerine bir kitap verilseydi Allah'a daha samimi kullar olabileceklerini iddia etmeleri, onların aslında içsel bir imana sahip olmadıklarını, dışsal bir etki arayışında olduklarını gösterir. Bu durum, inanç ve ibadetlerin samimiyetinin kaynağı olarak bireysel irade ve içsel motivasyonun önemini vurgular. Saffat Suresi, bu tür eleştirilerle, insanları düşündürmeyi ve doğru yolu bulmalarına yardımcı olmayı hedefler.
Saffat Suresi 169. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
ihlasa | samimiyet |
kulları | hizmet edenler |
kitap | kutsal metin |
Ayette geçen önemli kelimeler arasında 'ihlasa', 'kulları' ve 'kitap' yer almaktadır. 'İhlas', samimiyet anlamına gelirken, kulları hizmet edenler anlamında kullanılıyor. 'Kitap' kelimesi ise kutsal metinleri ifade eder. Ayetteki temel tecvid kuralları arasında, 'ihlasa' kelimesindeki 'ا' harfi med, 'kulları' kelimesindeki 'ك' harfi ise idgam kuralına tabi bulunmaktadır.
Saffat Suresi 169. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
ihlasa | samimiyet | 5 |
kulları | hizmet edenler | 20 |
kitap | kutsal metin | 30 |
Ayet içinde geçen kelimeler Kur'an'da sıkça geçmektedir. 'İhlasa', samimiyetin önemini vurgulamak için, 'kulları' ise Allah’a hizmet edenlerin niteliğini belirtmek için sıkça kullanılmaktadır. 'Kitap' kelimesi ise, inanç sisteminin temelini oluşturan metinler için önem arz etmektedir. Bu kelimelerin sık kullanılması, Kur'an'ın ana temalarını ve insanlara yönelik mesajlarını güçlendiren unsurlardandır.
kitap
30
kulları
20
ihlasa
5
Saffat Suresi 169. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | ihlasa eren Allah kulları | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | ihlâslı kullar olurduk | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | ihlas ile seçilmiş kullar | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Allah’ın samimi kulları | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | ihlâsa nâil olmuş kullar | Geleneksel |
Süleyman Ateş | halis kulları | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | en samimi kullar | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | samimi kullar | Modern |
Tabloda, farklı meal sahiplerinin tercih ettiği ortak ifadeler ve dilsel tonları görülmektedir. 'ihlasa eren Allah kulları', 'ihlâslı kullar olurduk' ve 'Allah’ın samimi kulları' gibi ifadeler, çoğu mealde ortak olarak tercih edilmiştir. Bu ifadeler, samimiyet ve ihlasın önemini vurgulamakta, farklı tonlar ile sunulmaktadır. Geleneksel ve modern yaklaşımlar arasında belirgin bir farklılık gözlemlenmektedir. 'İhlâslı kullar olurduk' gibi ifadeler geleneksel bir üslup kullanırken, 'samimi kullar' gibi ifadeler modern bir dil anlayışına işaret etmektedir. Farklı meallerdeki bu çeşitlilik, dil açısından zenginliği ve anlam derinliğini ortaya koymaktadır.