Saffat Suresi 170. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Derken kitap geldi de inanmadılar ona, yakında ne olacaklarını bilecekler. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Fakat (kitap gelince) onu inkâr ettiler. Yakında (sonlarının ne olacağını) bilecekler. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Fakat şimdi onu inkâr ettiler. Ama ilerde bileceklerdir. |
Mehmet Okuyan Meali | Hemen onu (Kur’an’ı) inkâr ettiler. İleride (gerçeği) bilecekler! |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Fakat şimdi O'nu inkar ettiler. Artık ileride bileceklerdir. |
Süleyman Ateş Meali | Ama o uyarıyı inkar ettiler, yakında (inkar etmelerinin sonunun nasıl olacağını) bileceklerdir. |
Süleymaniye Vakfı Meali | (O bilgi gelince) onu görmezlikten geldiler; ama yakında her şeyi öğrenirler. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Fakat ardından onu inkâr ettiler. Yakında bilecekler. |
Saffat Suresi 170. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Saffat |
Sure Numarası | 37 |
Ayet Numarası | 170 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 23 |
Kur'an Sayfası | 474 |
Toplam Harf Sayısı | 66 |
Toplam Kelime Sayısı | 15 |
Saffat Suresi, Mekke döneminde inen ve genel olarak tevhid, nübüvvet ve ahiret inancını konu alan bir suredir. Bu surede, Allah'ın birliği, peygamberlerin gönderilişi ve ahirette yaşanacak olaylar üzerinde durulmaktadır. Ayet 170, bir uyarının insanlara ulaştıktan sonra inkâr edilmesini ve bunun sonucunda gelecekte yaşanacak olan sonuçların bilinmesi üzerine odaklanmaktadır. Burada, insanların karşılaştıkları gerçekleri göz ardı etme eğilimleri ve bu inkârın sonuçları vurgulanmaktadır. Ayetin genel bağlamında, insanların inkârı ve bu inkârın sonuçlarına dair bir uyarı niteliği taşımaktadır. Saffat Suresi, inkar edenlerin er geç gerçekleri anlayacaklarına dair bir mesaj verir. Bu bağlamda ayet, insanların düşünsel ve ruhsal durumlarını sorgulamalarına yol açacak bir perspektif sunmaktadır.
Saffat Suresi 170. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
إنكار | İnkâr |
كتاب | Kitap |
قريبًا | Yakında |
سوف | İleride |
Ayet içerisindeki önemli kelimelerden 'إنكار' (inkâr) kelimesi, insanların gerçeği reddetme eylemini ifade ederken, 'كتاب' (kitap) kelimesi ise gelen vahyi veya kutsal metni temsil etmektedir. 'قريبًا' (yakında) ve 'سوف' (ileride) kelimeleri, gelecekte meydana gelecek olayların zamanını belirtmektedir. Bu kelimeler, tecvid açısından dikkat edilmesi gereken durumlardan biridir; özellikle med ve idgam gibi kurallar uygulanabilir.
Saffat Suresi 170. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
إنكار | İnkâr | 9 |
كتاب | Kitap | 40 |
قريبًا | Yakında | 7 |
Ayet içerisinde geçen kelimelerin Kur'an'daki geçiş sayıları, kelimelerin tekrarlama oranını gösterir. 'كتاب' (kitap) kelimesi, Kur'an'da sıkça geçen bir terimdir ve bu, vahyin insanlara ulaşma ve bilgi verme sürecinin önemini vurgular. 'إنكار' (inkâr) kelimesinin yüksek sayıda geçişi ise insanların gerçekleri reddetme eğilimlerinin vurgulandığı ayetlerde sıkça yer aldığını ortaya koyar. 'قريبًا' (yakında) kelimesi, zaman kavramını belirtmesi açısından önemli bir yere sahiptir ve ahiretteki olayların zamanlamasına işaret eder.
كتاب
40
إنكار
9
قريبًا
7
Saffat Suresi 170. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | inanmadılar ona | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | onu inkâr ettiler | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | onu inkâr ettiler | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Hemen onu (Kur’an’ı) inkâr ettiler | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | O'nu inkar ettiler | Geleneksel |
Süleyman Ateş | inkar etmelerinin sonunun nasıl olacağını | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | görmezlikten geldiler | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | bilecekler | Açıklayıcı |
Tabloda görüldüğü üzere, mealler arasında 'inkâr' kelimesi çoğu mealde ortak bir şekilde tercih edilmiştir. Bu, kelimenin anlamı ve önemi açısından yerleşik bir kullanım olduğunu gösterir. 'İnandılar ona' ve 'görmezlikten geldiler' gibi ifadeler ise farklılık yaratmaktadır; birinde inançsızlık vurgulanırken, diğerinde bir tür kayıtsızlık ön plana çıkmaktadır. Bu durum, farklı meallerin yaklaşım tarzlarının çeşitliliğini ortaya koymaktadır. Ayrıca, bazı mealler modern bir dil kullanırken, diğeri geleneksel bir üslup benimsemiştir. Bu da okuyucuya farklı algılar sunmakta ve metnin anlamını zenginleştirmektedir.