Saffat Suresi 29. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Hayır derler öbürleri, siz inanmamıştınız. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Diğerleri de onlara şöyle derler: “Hayır, siz zaten mü’min kimseler değildiniz.” |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | (İleri gelenler de) derler ki: "Hayır, siz inanmamıştınız." |
Mehmet Okuyan Meali | (Uyulanlar ise) şöyle diyecekler: “Aksine siz inananlar değildiniz. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Metbû bulunanlar da derler ki: «Hayır. Siz mü'min kimse olmuş değildiniz.» |
Süleyman Ateş Meali | (Ötekiler de): "Hayır, dediler, zaten siz kendiniz inanan insanlar değildiniz." |
Süleymaniye Vakfı Meali | Onlar da şöyle cevap verirler: “Hayır, siz inanan kimseler değildiniz. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Ötekiler dediler: "Hayır, siz zaten inanmıyordunuz?" |
Saffat Suresi 29. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Saffat |
Sure Numarası | 37 |
Ayet Numarası | 29 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 23 |
Kur'an Sayfası | 465 |
Toplam Harf Sayısı | 39 |
Toplam Kelime Sayısı | 9 |
Saffat Suresi, Mekke döneminde inmiş bir sure olup, genel olarak Allah'ın birliğini, peygamberlerin gönderilişini ve ahiret hayatını anlatan temalara sahiptir. Bu surede, inkarcıların kıyamet günü karşılaşacakları durumlar, cehennem azabı ve Allah'ın kudreti üzerinde durulmaktadır. Ayet 29, bu bağlamda, insanların inançsızlıkları ile ilgili bir diyalogu tasvir eder. İnkarcıların, kendilerini uyaranların karşısında durduklarında, kendi inançsızlıklarını itiraf eden bir ifade ile karşılaşacakları anlatılmaktadır. Bu durum, ahiret hayatının ikna edici gerçekleri karşısında inkarcıların yaşadığı pişmanlığın ve cezalandırılmanın bir göstergesidir. İleri gelenlerin inananlar tarafından nasıl reddedildiği ve bu durumun bir sorgulama ile sonuçlandığı vurgulanmaktadır. Dolayısıyla, bu ayet Saffat Suresi'nin genel akışına uygun bir biçimde, inancın ve imanın önemini öne çıkarmaktadır.
Saffat Suresi 29. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
مُؤْمِنِينَ | İnananlar |
كَذَٰلِكُمْ | Size böyle |
يُنْكِرُونَ | İnkar ediyorlar |
Ayet içerisinde bulunan kelimeler, Kur'an'ın dil yapısını ve bu yapının nasıl kullanıldığını göstermektedir. Tecvid açısından, ayet içindeki maddelerde 'idgam' ve 'med' gibi kuralların uygulandığı yerler bulunmaktadır.
Saffat Suresi 29. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
مُؤْمِنِينَ | İnananlar | 15 |
كَذَٰلِكُمْ | Size böyle | 8 |
يُنْكِرُونَ | İnkar ediyorlar | 5 |
Ayet içindeki kelimelerin Kur'an'daki kullanım sıklığı, bu terimlerin inanç, inkar ve ahiret konularının önemini vurgulamak için sıkça tercih edildiğini göstermektedir. 'İnananlar' kelimesi, iman edenlerin durumunu tanımlamak ve onların kıyamet gününde alacakları karşılığı belirtmek için kullanılır. 'Size böyle' ifadesi ise, inkarcıların kendi ayıplarını başkalarına yansıtma eğiliminde olduklarını ortaya koyar. 'İnkar ediyorlar' kelimesi, inkarcıların tutumlarının vurgulanması açısından önemli bir yer tutmaktadır.
مُؤْمِنِينَ
15
كَذَٰلِكُمْ
8
يُنْكِرُونَ
5
Saffat Suresi 29. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Hayır derler öbürleri, siz inanmamıştınız. | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Hayır, siz zaten mü’min kimseler değildiniz. | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | Hayır, siz inanmamıştınız. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Aksine siz inananlar değildiniz. | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Hayır. Siz mü'min kimse olmuş değildiniz. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | zaten siz kendiniz inanan insanlar değildiniz. | Modern |
Süleymaniye Vakfı | Hayır, siz inanan kimseler değildiniz. | Geleneksel |
Yaşar Nuri Öztürk | Hayır, siz zaten inanmıyordunuz? | Modern |
Mealler arasında ortak olarak kullanılan ifadeler genel olarak 'hayır' ve 'sizde inanmıyordunuz' gibi cümlelerdir. Bu ifadelerin tercih edilmesi, ayetin ana temasının vurgulanması açısından önemlidir. Bazı meallerde 'inananlar' kelimesi yerine 'mümin' kelimesi kullanılırken, bu kullanımın dilsel anlamda farklılıklar yaratmadığı gözlemlenmektedir. Ancak, bazı meallerde daha modern bir dil kullanıldığı ve buna bağlı olarak farklı tonlar tercih edildiği dikkat çekmektedir. Örneğin, Mehmet Okuyan ve Süleyman Ateş'in mealleri daha modern bir üslup taşırken, Diyanet ve Elmalılı'nın mealleri daha geleneksel bir anlatım sergilemektedir. Bu durum, dinin diline bağlı olarak değişen ifadelerin algılanması açısından farklılıklar yaratmaktadır.