Saffat Suresi 34. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Şüphe yok ki biz, suçlulara böyle yaparız işte. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | İşte biz suçlulara böyle yaparız. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | İşte biz günahkarlara böyle yaparız. |
Mehmet Okuyan Meali | İşte biz, suçlulara böyle yapacağız. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Biz muhakkak ki, günahkârlara böyle yaparız. |
Süleyman Ateş Meali | İşte biz, suçlulara böyle yaparız. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Biz suçlulara, işte böyle davranırız. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | İşte böyle yaparız biz suçlulara/günahkârlara. |
Saffat Suresi 34. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Saffat |
Sure Numarası | 37 |
Ayet Numarası | 34 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 23 |
Kur'an Sayfası | 462 |
Toplam Harf Sayısı | 37 |
Toplam Kelime Sayısı | 9 |
Saffat Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir sure olup, genel teması kıyamet, ahiret hayatı ve Allah'ın kudretinin tasviridir. Bu surede, özellikle inkarcıların cezası, geçmiş kavimlere yapılan uyarılar ve ahlaki öğütler üzerinde durulmaktadır. Ayet 34, suçlulara yönelik bir uyarı niteliğindedir ve onlara verilecek olan cezanın kaçınılmaz olduğunu ifade etmektedir. Ayet, suçlulardan bahsederken, onların durumunu ve bu duruma verilen karşılıkları temsil eder. Saffat Suresi, inkarcıların sonunu gözler önüne sererken, ibret alınması gereken bir mesaj vermektedir. Bu ayet, genel olarak surenin bağlamında, suçluların karşılaşacağı sonuçların kaçınılmazlığı temasıyla örtüşmektedir. İnsana verdiği mesaj, ahlaki bir sorumluluk taşıdığı ve bu sorumluluğun ciddiye alınması gerektiğidir. Kıyamet gününde herkesin yaptıklarının karşılığını göreceği vurgusu, bu ayetin temel özünü teşkil eder.
Saffat Suresi 34. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
فَعَلَنا | Biz yaptık |
المُجْرِمِينَ | Suçlular |
كَذَٰلِكَ | İşte böyle |
Ayetin telaffuzunda dikkat edilmesi gereken bazı tecvid kuralları bulunmaktadır. Özellikle 'كَذَٰلِكَ' kelimesindeki 'ذ' harfi 'ص' harfi ile idgam edilmeden okunmalıdır. Ayrıca, 'المُجْرِمِينَ' kelimesindeki 'مُ' harfi, 'م' harfi ile med edilerek okunmalıdır.
Saffat Suresi 34. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
فَعَلَنا | Yaptık | 3 |
المُجْرِمِينَ | Suçlular | 15 |
كَذَٰلِكَ | İşte böyle | 10 |
Ayet içinde geçen kelimeler, Kur'an'da sıkça kullanılan kelimelerdir. 'فَعَلَنا' kelimesi, Allah'ın iradesini ve kudretini ifade eden bir terim olarak, Kur'an'da işlerin Allah'ın kontrolünde olduğunu hatırlatır. 'المُجْرِمِينَ' kelimesi ise, suçluları ve inkarcıları tanımlarken ahiret anlayışını pekiştirir. Bu kapsamda, suçluların durumunu ifade eden kelimelerin sık kullanımı, genel olarak ahiret korkusunu ve adaletin sağlanacağına dair inancı kuvvetlendirir. 'كَذَٰلِكَ' ifadesi ise, olayların seyrinin nasıl olacağı konusunda bir bilgi verir, bu da onları dinleyenler üzerinde bir etki yaratır.
المُجْرِمِينَ
15
كَذَٰلِكَ
10
فَعَلَنا
3
Saffat Suresi 34. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Şüphe yok ki biz, suçlulara böyle yaparız işte. | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | İşte biz suçlulara böyle yaparız. | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | İşte biz günahkarlara böyle yaparız. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | İşte biz, suçlulara böyle yapacağız. | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Biz muhakkak ki, günahkârlara böyle yaparız. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | İşte biz, suçlulara böyle yaparız. | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | Biz suçlulara, işte böyle davranırız. | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | İşte böyle yaparız biz suçlulara/günahkârlara. | Modern |
Tabloya bakıldığında, 'suçlular' ifadesinin çoğu mealde benzer şekilde kullanıldığı görülmektedir. Aynı zamanda, 'böyle yaparız' ifadesi de hemen hemen tüm meallerde yer almaktadır. Bu durum, ayetin ana temasını ve mesajını koruma açısından önemli bir dilsel tercih olarak değerlendirilebilir. Bunun yanı sıra, 'günahkârlar' kelimesinin Elmalılı Hamdi Yazır ve Ömer Nasuhi Bilmen gibi bazı meallerde tercih edilmesi dikkat çekicidir. Bu noktada, 'günahkâr' ve 'suçlu' kelimeleri eş anlamlıdır, ancak 'günahkâr' kelimesinin daha ahlaki bir boyut taşıdığı söylenebilir. Mealler arasındaki bu farklılıklar, kelimelerin çağrışım gücü ve okuyucu üzerindeki etkisi bakımından önemli bir yer tutar.