Saffat Suresi 37. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Hayır, o, gerçeği getirmiştir ve peygamberlerin gerçek olduğunu bildirmiştir. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Hayır, öyle değil. O, hakkı getirmiş, (önceki) peygamberleri de tasdik etmiştir. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Hayır o, hak ile geldi ve bütün peygamberleri tasdik etti. |
Mehmet Okuyan Meali | Aksine o (elçi), gerçeği getirmiş ve (önceki) elçileri de doğrulamıştı. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Hayır. O hak ile geldi ve peygamberleri tasdik etti. |
Süleyman Ateş Meali | Hayır, o (ne şairdi, ne mecnun. O) gerçeği getirmiş ve elçileri de doğrulamıştı. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Aslında o, gerçeği getirmiş; üstelik önceki elçileri de tasdik etmişti. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Hayır, öyle değil! O, hakkı getirmişti. Diğer peygamberleri de tasdik etmişti. |
Saffat Suresi 37. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Saffat |
Sure Numarası | 37 |
Ayet Numarası | 37 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 23 |
Kur'an Sayfası | 484 |
Toplam Harf Sayısı | 81 |
Toplam Kelime Sayısı | 14 |
Saffat Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir suredir ve genel olarak tevhid inancını, peygamberlik müessesesini ve ahiretin gerçekliğini vurgular. Bu sure, özellikle Allah'ın birliğini ve O'nun gönderdiği peygamberlerin önemini ele alır. Ayet 37, bu bağlamda önemli bir yere sahiptir. Ayette, peygamberin getirdiği mesajın doğruluğu ve önceki peygamberlerle olan ilişkisi ifade edilir. Peygamberin getirdiği mesajların, diğer peygamberlerin mesajlarını tasdik ettiği vurgulanır. Bu durum, İslam'ın sürekli bir mesaj bütünlüğüne sahip olduğunu ve önceki kitapların da İslam öğretilerini desteklediğini gösterir. Saffat Suresi, İslam dininin temel inançlarını pekiştirmek amacıyla inmiş olduğundan, ayetin de bu yapıya hizmet ettiği görülmektedir. Mekki döneminde inmiş olması, mesajın toplumun inanç yapısını güçlendirmek ve müşriklerin yanlış anlamalarını düzeltmek amacıyla olduğunu gösterir.
Saffat Suresi 37. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
حق | hak |
أرسل | göndermek, elçi |
صدق | doğrulamak, tasdik etmek |
Ayetin içindeki kelimeler, tevhid ve peygamberlik temalarını ifade eden önemli kavramlardır. 'Hak' kelimesi, gerçeğin ve doğruluğun sembolü olarak kullanılırken, 'göndermek' ve 'doğrulamak' kelimeleri, peygamberlerin rollerini ve işlevlerini belirtmektedir. Bu kelimelerin kullanımı, ayetin anlatmak istediği mesajın güçlendirilmesine yardımcı olur.
Saffat Suresi 37. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
حق | hak | 132 |
أرسل | göndermek | 56 |
صدق | doğrulamak | 25 |
Ayet içinde geçen kelimelerin sıklığı, İslam inancında doğruluk, peygamberlik ve hak kavramlarının önemini vurgular. 'Hak' kelimesinin sık kullanımı, İslami öğretilerin temelini oluşturan doğru bilgi ve gerçeğe olan vurgu yapmaktadır. 'Göndermek' kelimesi, peygamberlik müessesesinin güçlü bir şekilde ifade edilmesine olanak tanırken, 'doğrulamak' kelimesi de önceki peygamberlerle olan ilişkiyi pekiştirir. Bu kelimelerin tekrar tekrar kullanılması, İslam'ın sürekliliğini ve mesajın evrenselliğini ortaya koyar.
حق
132
أرسل
56
صدق
25
Saffat Suresi 37. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | gerçeği getirmiştir | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | hakkı getirmiş | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | hak ile geldi | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | gerçeği getirmiş | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | hak ile geldi | Geleneksel |
Süleyman Ateş | gerçeği getirmiş | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | gerçeği getirmiş | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | hakkı getirmişti | Modern |
Mealler incelendiğinde, 'gerçeği getirmiş' ve 'hak ile geldi' ifadelerinin öne çıktığı görülmektedir. Bu ifadeler, hem anlam açısından benzerlik göstermekte hem de İslam'ın temel mesajını yansıtmaktadır. Çoğu mealde 'hak' kelimesinin kullanımı, gerçeğe olan vurgu ile ilişkilidir. Farklı mealler arasında ise bazı kelimelerin tercihi dilsel ve anlatım tarzı açısından farklılıklar göstermektedir. 'Gerçeği getirmiş' ifadesi, daha açıklayıcı bir dille sunulurken, 'hak ile geldi' ifadesi geleneksel bir üslup taşımakta. Bu da meallerin yazıldığı dönemin ve yazarların üslubunun etkisini gösterir. Genel olarak, bu ifadelerin seçimi, okuyucuya meseleyi kavratma ve İslam'ın mesajının aydınlatılması açısından önemli bir rol oynamaktadır.