Şuara Suresi 98. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Sizi, alemlerin Rabbiyle bir tuttuğumuz zaman. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | “Çünkü sizi, âlemlerin Rabbi ile bir tutuyorduk.” |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Çünkü biz sizi, âlemlerin Rabbi ile bir seviyede tutuyorduk." |
Mehmet Okuyan Meali | 97,98. Allah’a yemin olsun: Sizi âlemlerin Rabbiyle eşit saymakla doğrusu apaçık bir sapkınlık içindeymişiz. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Çünkü biz sizi (ey putlar) Âlemlerin Rabbine müsavî tutuyorduk.» |
Süleyman Ateş Meali | Çünkü sizi alemlerin Rabbine eşit tutuyorduk. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Çünkü sizi Âlemlerin Rabbi ile bir tutardık. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | "Çünkü sizi âlemlerin Rabbi'yle aynı düzeyde tutuyorduk." |
Şuara Suresi 98. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Şuara |
Sure Numarası | 26 |
Ayet Numarası | 98 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 19 |
Kur'an Sayfası | 510 |
Toplam Harf Sayısı | 40 |
Toplam Kelime Sayısı | 8 |
Şuara Suresi, Mekke döneminde inmiş bir sure olup, genel itibarıyla peygamberlerin hikayeleri, toplumların inkârcılığı ve sonuçları üzerinde durmaktadır. Ayet 98, bu bağlamda, inkârcıların bir sapkınlık içinde olduğunu belirtmektedir. Ayet, inkârcıların kendilerini Allah ile eşit tutmalarının yanlışlığına vurgu yapmaktadır. Bu tür ifadeler, Mekki dönemdeki inkarcı toplumların durumu ve Allah'ın birliğine karşı olan tutumlarıyla ilgilidir. İnkâr edenlerin, putların veya diğer varlıkların Allah ile eşit olduğunu düşünmeleri, bu ayetle eleştirilmektedir. Ayet, genel olarak Allah’ın yüceliğini ve inkârcılığın yanlışlığını ortaya koyarak, insanları doğru yola yönlendirme amacını taşımaktadır.
Şuara Suresi 98. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
سَاوَى | eşit tuttu |
رَبِّ | Rab, efendi |
عَالَمِينَ | âlemlerin |
Ayetin telaffuzunda dikkat edilmesi gereken bazı tecvid kuralları bulunmaktadır. Örneğin, "عَالَمِينَ" kelimesinin sonunda 'mim' harfi, mudara kuralına göre uzatılarak okunmalıdır. Diğer kelimelerde ise idgam veya med gibi kurallar bulunmamaktadır.
Şuara Suresi 98. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
رَبِّ | Rab | 100 |
سَاوَى | eşit | 30 |
عَالَمِينَ | âlemlerin | 40 |
Ayet içinde geçen kelimeler Kur'an'da sıkça kullanılmıştır. 'Rab' kelimesi, Allah'ın yüceliğini ve otoritesini ifade ettiği için sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. 'Eşit' kelimesi, inkarcıların yanlış düşünce yapısını tasvir etmekte, bu yüzden belirli ayetlerde yer bulmaktadır. 'Âlemlerin' kelimesi ise Allah'ın tüm varlıkların sahibi olduğunu ifade etmek için kullanılmakta, bu nedenle birçok ayette geçirmek için uygun bir terimdir.
رَبِّ
100
عَالَمِينَ
40
سَاوَى
30
Şuara Suresi 98. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Sizi, alemlerin Rabbiyle bir tuttuğumuz zaman. | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri (Yeni) | Çünkü sizi, âlemlerin Rabbi ile bir tutuyorduk. | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | Çünkü biz sizi, âlemlerin Rabbi ile bir seviyede tutuyorduk. | Açıklayıcı |
Mehmet Okuyan | Sizi âlemlerin Rabbiyle eşit saymakla doğrusu apaçık bir sapkınlık içindeymişiz. | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | Çünkü biz sizi (ey putlar) Âlemlerin Rabbine müsavî tutuyorduk. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Çünkü sizi alemlerin Rabbine eşit tutuyorduk. | Modern |
Süleymaniye Vakfı | Çünkü sizi Âlemlerin Rabbi ile bir tutardık. | Geleneksel |
Yaşar Nuri Öztürk | Çünkü sizi âlemlerin Rabbi'yle aynı düzeyde tutuyorduk. | Modern |
Ayetin meallerinde ortak kullanılan ifadeler arasında 'âlemlerin Rabbi ile bir tutmak' ve 'eşit tutmak' gibi ifadeler dikkat çekmektedir. Bu ifadeler, ayetin ana temasını oluşturur ve inkârcıların Allah ile eşit konumda olamayacaklarını vurgulamaktadır. Mealler arasında belirgin farklılıklar ise genellikle kullanılan kelimelerde ortaya çıkmaktadır. Örneğin, 'müsavî tutmak' ve 'eşit tutmak' ifadeleri, anlam açısından örtüşse de, kullanım açısından farklılık göstermektedir. Bu durum, bazı meallerin geleneksel bir dille diğerlerinin ise modern bir üslupla yazıldığını göstermektedir. Genel olarak, her bir meal, özünde aynı mesajı taşırken, ifade biçimleri ve dil seçimleri bakımından farklılıklar arz etmektedir.