Saffat Suresi 38. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Hiç şüphe yok ki o elemli azabı tadacaksınız elbet. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Şüphesiz siz mutlaka elem dolu azabı tadacaksınız. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Elbette siz o acı azabı tadacaksınız. |
Mehmet Okuyan Meali | Şüphesiz ki siz elem verici azabı tadacaksınız. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Şüphe yok ki, siz elbette o pek acıkllı azabı tadıcılarsınız. |
Süleyman Ateş Meali | Siz acı azabı tadacaksınız! |
Süleymaniye Vakfı Meali | Siz, o acıklı azabı elbette tadacaksınız. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Yemin olsun, siz o acıklı azabı mutlaka tadacaksınız! |
Saffat Suresi 38. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Saffat |
Sure Numarası | 37 |
Ayet Numarası | 38 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 23 |
Kur'an Sayfası | 467 |
Toplam Harf Sayısı | 56 |
Toplam Kelime Sayısı | 12 |
Saffat Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir sure olup, genel olarak Allah'ın birliğini, peygamberlerin getirdiği mesajları ve ahiret hayatını vurgulamaktadır. Ayet 38, müminler ve inkârcılar arasındaki farkı belirginleştirirken, insanların karşılaşacakları azap ve ceza ile ilgili bir mesaj taşımaktadır. Bu surede, inkârcıların ve zulmedenlerin karşılaşacakları sonlar üzerinde durulmakta, bu durumun ciddiyeti ve kaçınılmazlığı anlatılmaktadır. Saffat Suresi, genel olarak ahiret, ceza ve mükafat temalarını işlerken, insanların tercihlerinin sonuçları hakkında uyarılarda bulunmaktadır. Bu bağlamda, ayet, inkârcıların acı azabı tatacaklarına dair kesin bir ifade kullanarak, dinleyicilere bir hatırlatma yapmaktadır. Ayetin içeriği, insanların yaptıkları eylemlerin sonuçlarına ilişkin güçlü bir uyarı niteliğindedir.
Saffat Suresi 38. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
شَكٌّ | şüphe |
عَذَابٌ | azap |
طَعْمٌ | tadmak |
Ayetin içerisinde geçen önemli kelimeler arasında 'şüphe' (شَكٌّ), 'azap' (عَذَابٌ) ve 'tadmak' (طَعْمٌ) yer alır. Bu kelimeler, ayetin anlamını güçlendiren önemli unsurlardır. Ayetteki tecvid kuralları arasında, 'idgam' (bir harfin diğerine katılması) ve 'med' (uzatma) kuralları dikkat çeker.
Saffat Suresi 38. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
شَكٌّ | şüphe | 8 |
عَذَابٌ | azap | 27 |
طَعْمٌ | tadmak | 5 |
Kur'an'da geçen bu kelimeler, özellikle ahiret ve ceza temalarıyla ilgili olarak sıkça kullanılır. 'Azap' kelimesinin yüksek sayıda geçişi, insanları uyarma ve dikkat çekme amacını taşımaktadır. 'Şüphe' kelimesi, iman ve inanç meselelerinde önemli bir yere sahiptir. 'Tadmak' kelimesi ise, insanların yaşadığı deneyimlerin somut bir örneği olarak öne çıkmaktadır.
عَذَابٌ
27
شَكٌّ
8
طَعْمٌ
5
Saffat Suresi 38. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | elemli azabı tadacaksınız | Geleneksel |
Diyanet İşleri | elem dolu azabı tadacaksınız | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | acı azabı tadacaksınız | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | elem verici azabı tadacaksınız | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | pek acıklı azabı tadıcılarsınız | Geleneksel |
Süleyman Ateş | acı azabı tadacaksınız | Modern |
Süleymaniye Vakfı | o acıklı azabı tadacaksınız | Geleneksel |
Yaşar Nuri Öztürk | acıklı azabı mutlaka tadacaksınız | Modern |
Tablodaki ifadeler, farklı meallerdeki seçilen terimlerin dilsel tonlarını ortaya koymaktadır. Ortak kullanılan ifadeler arasında 'azap', 'tadacaksınız' gibi kelimeler, çeşitli meallerde benzer bir anlam ve mesaj taşımaktadır. Bu ifadelerin çoğu, kelime tercihlerinin düzenli olmasını sağlamaktadır ve okuyucuya mesajı net bir şekilde iletmektedir. Öte yandan, 'elemli', 'acı', 'acıklı' gibi kelimelerin kullanımı, mealler arasında farklı anlam nüansları yaratmaktadır. Bu durum, kelimelerin eş anlamlı olmasına rağmen, okuyucunun algısında farklı duygusal yoğunluklar yansıtabilir. Bu tür farklılıklar, meallerin farklı dilsel yaklaşımlarını ve yorumlarını gözler önüne sererken, temel mesajın çoğu zaman benzer olduğunu da göstermektedir.