Saffat Suresi 47. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Orada ne bir sersemlik var, ne de sarhoş olurlar. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Onda baş döndürme özelliği yoktur. Onlar, onu içmekle sarhoş da olmazlar. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onda ne bir zararlı sonuç vardır, ne de sarhoşluk verir. |
Mehmet Okuyan Meali | Onlarda (içtiklerinde) sersemletme (baş ağrısı) yoktur; ondan dolayı sarhoş da edilmezler. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Kendisinde ne bir gâile vardır, ve ne de onlar ondan sarhoş olacaklardır. |
Süleyman Ateş Meali | Onda ne sersemletme var, ne onunla sarhoş olurlar. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Onlarda ne baş ağrıtıcı bir şey bulunur ne de ondan dolayı sarhoş olurlar. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Sersemletme/baş ağrısı yok onda. Sarhoş da olmazlar ondan. |
Saffat Suresi 47. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Saffat |
Sure Numarası | 37 |
Ayet Numarası | 47 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 23 |
Kur'an Sayfası | 474 |
Toplam Harf Sayısı | 62 |
Toplam Kelime Sayısı | 13 |
Saffat Suresi, Mekke döneminde inmiş bir sure olup, genel olarak Allah'ın varlığına, birliğine ve kıyamet günündeki gerçeklere vurgu yapar. Sure, özellikle insanların ahirette karşılaşacakları durumlardan ve cennet hayatından bahseder. 47. ayet ise cennetteki içeceklerin özelliklerini açıklarken, sarhoş edici veya baş döndürücü etkilerinin olmadığını belirtir. Bu ayet, cennetteki nimetlerin mükemmel olduğunu ve insanların bu nimetlerden faydalanırken herhangi bir olumsuz etki yaşamayacaklarını vurgular. Ayet, insanların bu dünyada karşılaştıkları olumsuz durumlarla kıyaslandığında cennet hayatının ne denli farklı ve güzel olacağını ifade eder. Cennet tasvirleri, insanları olumsuzluklardan uzaklaştırıp, onlara umut vermek ve Allah’a olan inancı pekiştirmek amacı taşır. Saffat Suresi'nin amacı, inananların sabırlı olmalarını sağlamak ve karşılaştıkları sıkıntılara karşı direnç göstermelerini teşvik etmektir.
Saffat Suresi 47. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
سَرْمَة | Sersemlik |
سَكَرَ | Sarhoşluk |
لَا | Yok |
Ayetin telaffuzunda dikkat edilmesi gereken bazı tecvid kuralları bulunmaktadır. Örneğin, 'لَا' kelimesindeki 'ل' harfi, takip eden 'سَرْمَة' kelimesinde idgam yapılmadan okunur. Ayrıca genel olarak ayet boyunca med uzunluklarına dikkat edilmesi gerekmektedir.
Saffat Suresi 47. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
سَرْمَة | Sersemlik | 2 |
سَكَرَ | Sarhoşluk | 4 |
لَا | Yok | 20 |
Kur'an'daki kelimelerin sıkça kullanılması, mesajın vurgulanması ve tekrarı yoluyla dinleyicilerin dikkatini çekmek amacıyla yapılmaktadır. 'سَرْمَة' kelimesinin iki kez geçmesi, baş döndürme konusunun önemini vurgularken, 'سَكَرَ' kelimesinin dört kez kullanılması, sarhoşluğun cennet içeceklerinde bulunmadığını pekiştirir. 'لَا' kelimesinin çok kullanılması ise olumsuz durumları ifade ederek, cennet nimetlerinin mükemmelliğine dikkat çekmektedir.
لَا
20
سَكَرَ
4
سَرْمَة
2
Saffat Suresi 47. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Orada ne bir sersemlik var, ne de sarhoş olurlar. | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Onda baş döndürme özelliği yoktur. | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | Onda ne bir zararlı sonuç vardır. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Onlarda (içtiklerinde) sersemletme yoktur. | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Kendisinde ne bir gâile vardır. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Onda ne sersemletme var. | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | Onlarda ne baş ağrıtıcı bir şey bulunur. | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | Sersemletme/baş ağrısı yok onda. | Modern |
Mealler arasında ortak ifadeler arasında 'sersemletme' ve 'sarhoş olma' vurgusu bulunmaktadır. Bu ifadeler, cennet içeceklerinin olumsuz etkiler taşımadığını belirtmektedir. Çoğu mealin geleneksel ve modern yaklaşımlar arasında bir denge kurmaya çalıştığı görülmektedir. Örneğin, 'sersemletme' kelimesi, cennetteki içeceklerin temizliğini ve zarar vermediğini ifade ederken, 'sarhoş olma' durumu ise cennetin nimetlerinin insanlara huzur vermesine atıfta bulunmaktadır. Bazı meallerde yer alan 'gâile' kelimesi ise daha klasik bir dil kullanımı ile cennet içeceklerinin özünü açıklamaktadır. Bu tür dil farklılıkları, meallerin okuyucuya ulaştırmak istediği mesajın özünü etkilemeden, farklı dillerdeki kullanıcıların anlayışını geliştirmeye yönelik bir çaba olarak değerlendirilebilir.