الصَّاۤفَّاتِ

Saffat Suresi 58. Ayet

اَفَمَا

نَحْنُ

بِمَيِّت۪ينَۙ

٥٨

Efemâ nahnu bimeyyitîn(e)

"Nasıl, ilk ölümümüzden başka ölmeyecek miymişiz? Bize azap edilmeyecek miymiş?"

Surenin tamamını oku

Saffat Suresi 58. Ayet Meâlleri

Meâller
Meâl Sahibiİfade
Abdulbaki Gölpınarlı MealiBiz artık ölmeyecek değil miyiz?
Diyanet İşleri Meali (Yeni)58,59. “Nasıl, ilk ölümümüzden başka ölmeyecek miymişiz? Bize azap edilmeyecek miymiş?”
Elmalılı Hamdi Yazır Meali58,59. "Nasılmış bak. Biz ilk ölümümüzden başka bir daha ölmeyecek miymişiz? Biz azaba uğratılmayacak mıymışız?
Mehmet Okuyan Meali58,59. Birinci ölümümüz hariç, bir daha ölmeyeceğiz, değil mi? Biz azaba da uğratılmayacağız.”
Ömer Nasuhi Bilmen Meali(O cennetteki zât diyecektir ki) «Değil mi biz (artık) ölüler olmayacağız?»
Süleyman Ateş MealiBiz bir daha ölmeyecek miyiz der.
Süleymaniye Vakfı Meali(Cennetteki arkadaşına döner ve şöyle der:) Artık bize ölüm yok; değil mi?
Yaşar Nuri Öztürk Meali"Peki, biz artık ölmeyecek miyiz?"

Saffat Suresi 58. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureSaffat
Sure Numarası37
Ayet Numarası58
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz23
Kur'an Sayfası479
Toplam Harf Sayısı56
Toplam Kelime Sayısı14

Saffat Suresi, Mekke döneminde inmiş olup, genellikle inkar edenlerin sonu, ahiretin gerçekliği ve Allah'ın kudreti gibi konuları işler. Bu surede, kıyamet günü insanların yargılanacağı, cennet ve cehennem arasındaki ayrımın belirginleşeceği anlatılır. Ayet 58, bu bağlamda, insanların ölümden sonraki hayata dair sorgulamalarını dile getirir. İnsanlar, ilk ölümden sonra bir daha ölmeyeceklerini ve ceza çekeceklerini merak ederler. Ayetin geçtiği bu surede, inkarcıların bu tür sorgulamaları, ahireti inkâr eden tutumlarının bir yansıması olarak görülmektedir. Bu bağlamda, sure, iman edenlere ahiret hayatının önemini hatırlatırken, inkâr edenlerin sonlarını da gözler önüne serer. Ayrıca, ayetteki sorgulama tonu, sonrasındaki ceza veya ödül ile ilgili derin bir merak ve endişeyi yansıtır. Bu bağlamda, Saffat Suresi, ahiret inancının önemini vurgularken, insanların bu konudaki tereddütlerini de dile getirir.

Saffat Suresi 58. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
مَوْتٌölüm
لاhayır, değil
أَلَسْنَاdeğil miyiz?
عَذَابٌazap

Ayet içinde, özellikle 'مَوْتٌ' (ölüm) kelimesi önemli bir yere sahiptir. Bu kelime, ölümden sonrası hakkında bir sorgulamayı ifade eder. Diğer yandan, 'لا' (hayır, değil) ve 'أَلَسْنَا' (değil miyiz?) gibi terimler, soru cümlesinin olumsuz bir biçimini oluşturur. Bu yapı, sorgulayıcı bir yaklaşım sergilemektedir.

Saffat Suresi 58. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
مَوْتٌölüm23
عَذَابٌazap15
لاhayır, değil40

Ayet içinde geçen kelimeler, Kur'an'da sıkça karşılaşılan kavramlardır. 'مَوْتٌ' kelimesi, ölüm ve ahiret temalarıyla bağlantılı olarak sıkça kullanılır. 'عَذَابٌ' azap konusunu ele alırken, insanları uyarma amacını taşır. 'لا' kelimesinin yüksek geçiş sayısı ise, olumsuzlama ve sorgulama bağlamında önemini vurgular. Bu kelimelerin sık kullanımı, Kur'an'ın ahiret ve yaşam sonrası temalarını sürekli pekiştirmesiyle ilgilidir.

لا

40

مَوْتٌ

23

عَذَابٌ

15

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Saffat Suresi 58. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki GölpınarlıBiz artık ölmeyecek değil miyiz?Açıklayıcı
Diyanet İşleriNasıl, ilk ölümümüzden başka ölmeyecek miymişiz?Geleneksel
Elmalılı Hamdi YazırBiz ilk ölümümüzden başka bir daha ölmeyecek miymişiz?Geleneksel
Mehmet OkuyanBirinci ölümümüz hariç, bir daha ölmeyeceğiz, değil mi?Modern
Ömer Nasuhi BilmenDeğil mi biz (artık) ölüler olmayacağız?Geleneksel
Süleyman AteşBiz bir daha ölmeyecek miyiz der.Edebi
Süleymaniye VakfıArtık bize ölüm yok; değil mi?Açıklayıcı
Yaşar Nuri ÖztürkPeki, biz artık ölmeyecek miyiz?Modern

Tablo, farklı meallere göre ayetin farklı şekillerde ifade edildiğini gösteriyor. 'Ölmeyecek değil miyiz?' ve 'Bize ölüm yok; değil mi?' ifadeleri, çoğunlukla ortak bir sorgulama yapısını oluşturuyor. Bu tür formlar, ayetin anlamını pekiştirmektedir. Diyanet ve Elmalılı gibi geleneksel meallerde daha klasik bir dil kullanılırken, Mehmet Okuyan ve Yaşar Nuri Öztürk gibi modern mealler, daha sade ve anlaşılır bir dil tercih etmektedir. Bu durum, okuyucuya hitap etme biçimlerinde farklılık yaratmaktadır. Geleneksel mealler, dinî bir terminoloji kullanırken, modern mealler daha günlük bir dil kullanarak anlamı daha ulaşılabilir hale getirmektedir. Ortak ifadelerin seçilmesi, ayetin temel temasını vurgulamak amacı taşırken, farklılıklar ise farklı okuyucu kitlelerine hitap etme çabasını göstermektedir.