Saffat Suresi 75. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Ve andolsun ki Nuh, bize nida etmişti, biz de ne güzel icabet etmiştik. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Andolsun, Nûh bize dua edip seslenmişti. Biz ne güzel cevap vereniz! |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Andolsun ki Nuh bize seslenip dua etmişti de biz de ne güzel kabul etmiştik. |
Mehmet Okuyan Meali | Yemin olsun ki Nuh, bize yalvarıp yakarmıştı. Biz de duayı ne güzel kabul edeniz! |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Celâlim hakkı için Nûh Bize nidâ etmişti. Artık Biz ne güzel icabet edenler (olduk). |
Süleyman Ateş Meali | Andolsun Nuh bize yalvarmıştı da ne güzel kabul buyurmuştuk! |
Süleymaniye Vakfı Meali | (Bir gün) Nuh bizi yardıma çağırmıştı; onu ne güzel karşılamıştık. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Yemin olsun, Nûh bize yakarmıştı da ne güzel karşılık vermiştik biz. |
Saffat Suresi 75. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Saffat |
Sure Numarası | 37 |
Ayet Numarası | 75 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 23 |
Kur'an Sayfası | 486 |
Toplam Harf Sayısı | 58 |
Toplam Kelime Sayısı | 14 |
Saffat Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir suredir ve genel olarak Allah'ın birliğini, peygamberlerin gönderilişini, ahiret hayatını ve geçmişteki kavimlerin başlarına gelen felaketleri anlatmaktadır. Bu surede, Nuh'un kavmine karşı olan durumu ve onların Allah'a yönelişleri üzerinde durulmaktadır. Ayet 75, Nuh'un özlemle dua ettiği ve bu duanın olumlu bir karşılık bulduğuna işaret etmektedir. Burada, Nuh'un dua etmesi ve bu duanın kabul edilmesi, Allah'ın rahmetinin ve merhametinin bir yansıması olarak değerlendirilmektedir. Genel olarak ayet, dua ve icabet konusunu ön plana çıkarmaktadır. Dua, insanın Allah'a yönelişinin bir sembolü olarak burada önemli bir yer tutmaktadır. Nuh'un dua etmesi ve toplumunun bu duaya olumlu yanıt vermesi, geçmişteki inançlı insanların Allah'a olan bağlılıklarının bir göstergesi olarak yorumlanmaktadır.
Saffat Suresi 75. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
نُوحٌ | Nuh |
دَعَا | dua etti |
أَجَابَ | cevap verdik |
إِذَا | andolsun |
Ayet içerisinde dikkat çeken önemli tecvid kuralları arasında, 'دَعَا' kelimesindeki med ve 'أَجَابَ' kelimesindeki idgam bulunmaktadır. Bu durum, kelimelerin doğru telaffuz edilmesi açısından önem taşır.
Saffat Suresi 75. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
نُوحٌ | Nuh | 43 |
دَعَا | dua etti | 24 |
أَجَابَ | cevap verdi | 15 |
Bu kelimeler, Kur'an'da sıkça geçen kelimelerdir. Özellikle 'نُوحٌ' kelimesi, Nuh Peygamber'in hikayesinin merkezi bir figürü olduğundan dolayı sıkça anılmaktadır. 'دَعَا' ve 'أَجَابَ' kelimeleri ise, dua ve icabet temalarının sıkça işlendiği bölümlerde geçmektedir. Bu kelimelerin tekrar tekrar kullanılması, duaların ve Allah'a yönelişin önemini vurgulamak amacıyla yapılmaktadır.
نُوحٌ
43
دَعَا
24
أَجَابَ
15
Saffat Suresi 75. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | bize nida etmişti | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri (Yeni) | bize dua edip seslenmişti | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | bize seslenip dua etmişti | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | bize yalvarıp yakarmıştı | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Bize nidâ etmişti | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Nuh bize yalvarmıştı | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | Nuh bizi yardıma çağırmıştı | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | Nûh bize yakarmıştı | Edebi |
Yukarıdaki tabloda, ayetin farklı Türkçe meallerinde kullanılan ifadeler ve bunların dilsel tonları sunulmuştur. Çoğu mealde ortak kullanılan ifadeler, 'bize nida etmişti' ve 'dua etmişti' gibi ifadeler, Nuh'un toplumuna olan yönelişini vurgulamakta. Bu ifadeler, dua etmenin ve Allah’a yönelmenin önemini anlatmak amacıyla tercih edilmiş olabilir. Diyanet İşleri ve Elmalılı Hamdi Yazır mealleri gibi geleneksel mealler, daha çok klasik ifadeler kullanırken; Mehmet Okuyan ve Süleymaniye Vakfı gibi modern mealler, daha çağdaş bir dil ile ifade etmeyi tercih etmiştir. Bu durum, farklı okuma kitlelerine hitap etme amacı taşımaktadır. Özellikle 'yalvarmak' ve 'çağırmak' gibi ifadeler, duygu yoğunluğunu artırarak farklı anlam katmanları oluşturuyor. Ancak genel olarak, bu ifadelerin çoğu çerçevesinde anlamda sınırlı farklar bulunmaktadır.