Saffat Suresi 9. Ayet

دُحُوراً

وَلَهُمْ

عَذَابٌ

وَاصِبٌۙ

٩

Duhûrâ(an)(s) velehum ‘ażâbun vâsib(un)

Saffat Suresi 9. Ayet Meâlleri

8,9. Onlar, yüce topluluğu (ileri gelen melekler topluluğunu) dinleyemezler. Kovulmaları için her taraftan taşa tutulurlar. Onlar için sürekli bir azap da vardır.Diyanet İşleri (Yeni)
Horhakir bir halde ve onlar içindir ardıarası kesilmeyen azap.Abdulbaki Gölpınarlı
Uzaklaştırılırlar. Onlara ardı arkası kesilmez bir azab vardır.Elmalılı Hamdi Yazır
8,9. Onlar yüce topluluğa kulak veremezler. Kovularak her taraftan atılırlar. Onlar için [ebedî] bir azap vardır.Mehmet Okuyan
Bir uzaklaştırılma ile uzaklaştırılmış (olurlar) ve onlar için bir daimi azap da vardır.Ömer Nasuhi Bilmen
Kovulurlar. Onlar için sürekli bir azab vardır.Süleyman Ateş
Hep kovulurlar. Azap yakalarını bırakmaz.Süleymaniye Vakfı
Kovulurlar. Ve onlar için, yakalarını bırakmayan bir azap vardır.Yaşar Nuri Öztürk
(dünyada) dışlansınlar ve (ahirette de) sürekli bir azaba mahkum olsunlar;Mustafa İslamoğlu
Son derece alçaltılmış, onurları kırılmış bir halde oradan kovulup atılırlar. Hem onlar için devamlı bir azap vardır.Ömer Çelik
8,9. Ki onlar «Mele'-i a'lâ» ya kulak verib dinleyemezler, her yandan koğularak atılırlar. Onlar için (âhiretde de) ardı arası kesilmez bir azâb vardır.Hasan Basri Çantay
Saffat Suresi 9. Ayet Arapça ve Türkçe meali

Saffat Suresi 9. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureSaffat
Sure Numarası37
Ayet Numarası9
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz23
Kur'an Sayfası469
Toplam Harf Sayısı68
Toplam Kelime Sayısı14

Saffat Suresi, genellikle tevhid, ahiret ve cezalandırma temaları etrafında şekillenen bir Mekki suredir. Söz konusu ayet, özellikle inkarcıların cezasını ve onların yüce meleklerin huzurunda dinleme ve katılma şansından mahrum kalmalarını ifade etmektedir. Bu bağlamda, ayet, inkarcıların itaatsizliklerinin sonuçlarına vurgu yaparak, onları azapla tehdit etmektedir. Parantez içindeki cümleler, inkarcıların, yüce meleklerin bilgisine ulaşma ve ilahi sırları öğrenme şansının olmadığını belirtmektedir. Ayetin geçtiği Saffat Suresi, genel olarak inkara karşı bir uyarı ve hatırlatma mahiyetindedir. Mekki bir sure olarak, inananların moralini yükseltmeyi ve inkarcıları da uyanmaya davet etmeyi amaçlar. Bu surede, yaratılışın mucizeleri ve ahiret günündeki hesap verme gibi konular ele alınmaktadır. Bu bağlamda, ayet, inkarcıların beklediği azabı ve bunun kaçınılmaz olduğunu ifade ederken, inananların ise her türlü zorluğun üstesinden gelebileceği mesajını vermektedir.

Saffat Suresi 9. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
كَفَرُواİnkar ettiler
طَرَدُواKovuldular
عَذَابٌAzap
أَبَدًاSonsuza dek

Ayet içerisinde, 'كَفَرُوا' ve 'طَرَدُوا' kelimeleri, geçmiş zaman kipinde kullanılmış ve inkar edenlerin durumu hakkında bilgi vermektedir. Aynı zamanda, 'عَذَابٌ' kelimesi, burada azap anlamında önemli bir terimdir. Tecvid kuralları açısından, ayette 'إِدْغَام' (sesi birleştirme) ve 'مَدّ' (uzatma) kuralları gibi hususlara dikkat edilmiştir.

Saffat Suresi 9. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
كَفَرُواİnkar ettiler20
طَرَدُواKovuldular15
عَذَابٌAzap23
أَبَدًاSonsuza dek10

Ayet içerisinde yer alan kelimeler, Kur'an'da sıkça geçmektedir. 'كَفَرُوا' kelimesi, inkârı ifade etmesi bakımından önemli bir temadır; zira inkarcıların durumu, pek çok ayette gündeme getirilmiştir. 'طَرَدُوا' kelimesi de, inkarcıların yüce topluluğa katılma şanslarının olmadığını vurgulamak için sıkça kullanılan bir terimdir. 'عَذَابٌ' kelimesi ise, Kur'an'da ahiret cezasını anlatmak için sıklıkla kullanılmaktadır; bu durum, inananlara ve inkar edenlere olan farklı muameleleri vurgulamak için anlam açısından önemlidir. 'أَبَدًا' kelimesinin geçiş sıklığı ise, kalıcı azap veya sürekli bir durum ifadesi olarak sıklıkla kullanılmasıyla ilişkilidir.

عَذَابٌ

23

كَفَرُوا

20

طَرَدُوا

15

أَبَدًا

10

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Saffat Suresi 9. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki GölpınarlıHorhakir bir haldeAçıklayıcı
Diyanet İşleri Meali (Yeni)yüce topluluğu dinleyemezler.Geleneksel
Elmalılı Hamdi YazırUzaklaştırılırlar.Geleneksel
Mehmet OkuyanOnlar için ebedî bir azap vardır.Modern
Ömer Nasuhi BilmenBir uzaklaştırılma ile uzaklaştırılmış.Geleneksel
Süleyman AteşKovulurlar.Açıklayıcı
Süleymaniye VakfıHep kovulurlar.Açıklayıcı
Yaşar Nuri ÖztürkVe onlar için, yakalarını bırakmayan bir azap vardır.Modern

Tablo incelendiğinde, 'kovulurlar' ifadesinin birçok mealde ortak olarak kullanıldığı görülmektedir. Bu, inkarcıların durumunu net bir şekilde ifade eden bir dil kullanımıdır ve bu yüzden tercih edilmiştir. Ayrıca, 'üzerlerine ardı arkası kesilmeyen azap' ifadesi de birkaç mealde ortak bir tema olarak belirmektedir, bu da inkar edenlerin karşılaştığı sonuçların ciddiyetini vurgulamak içindir. Bununla birlikte, bazı meallerde 'horhakir bir halde' gibi daha edebi ifadeler kullanılırken, diğerlerinde daha net ve doğrudan ifadeler tercih edilmiştir. Bu durum, meallerin üslup farklılıklarını da gözler önüne sererken, anlam açısından bazı ifadelerin birbirine yakın olduğunu göstermektedir. Bazı ifadeler ise, dil açısından belirgin farklılıklar taşıyabilmektedir; örneğin, 'ebedî azap' ifadesi, bazı meallerde mevcutken, diğerlerinde daha genel bir azap ifadesi kullanılmıştır. Bu, meal sahiplerinin tercih ettikleri üslup ve anlatım tarzlarının bir yansımasıdır.

Sâffât Sûresi 9. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler

Saffat Suresi 9. ayet, şeytanların gökyüzüne yaklaşmalarını engelleyen ateşli bir koruma unsuru olduğunu belirtmektedir.

  • A'râf Sûresi 7. Ayet: Bu ayet, kıyamet günü gelen yargının ve geçmişteki olayların doğruluğunu vurgulamakta, insanoğluna mesajlarını iletmenin yollarına işaret etmektedir.
  • Hicr Sûresi 18. Ayet: Burada Allah, şeytanların gökyüzüne çıkmalarını engellemek için kullandığı yöntemleri açıklayarak, ilahi düzene dikkat çekmiştir.
  • Tebareke (Mülk) suresi 5. Ayet: Bu ayet, gökyüzünde yer alan korumanın, Allah'ın yaratılışındaki düzeni ortaya koyarak, şeytanların kendilerine ait olmayan bilgiye ulaşmasını engellediğini belirtir.

Tüm bu ayetler bir araya geldiğinde, şeytanların gökyüzünde varlık göstermelerinin engellendiği ve ilahi bir koruma mekanizmasının oluşturulduğu gerçeği ortaya çıkmaktadır. Bu durum, Allah'ın yaratılışındaki düzenin ve adaletin bir yansıması olarak değerlendirilebilir.

Okumak istediğin ayeti seç

Kaynakça