Saffat Suresi 95. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | O demişti ki: Elinizde yontup yaptığınız şeylere mi kulluk ediyorsunuz? |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | İbrahim, şöyle dedi: “Yonttuğunuz putlara mı tapıyorsunuz?” |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | İbrahim dedi ki: "A, siz kendi yonttuğunuz şeylere mi tapıyorsunuz?" |
Mehmet Okuyan Meali | 95,96. (İbrahim) “Yonttuğunuz şeylere mi ibadet ediyorsunuz! Sizi ve yapmakta olduklarınızı Allah yarattı” demişti. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Dedi ki: «Kendi yontar olduğunuz şeye mi taparsınız?» |
Süleyman Ateş Meali | (Elinizle) Yonttuğunuz şeylere mi tapıyorsunuz? dedi. |
Süleymaniye Vakfı Meali | İbrahim (bir şey olmamış gibi) şöyle demişti: “Sizler kendi yonttuklarınıza mı tapıyorsunuz? |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | İbrahim dedi: "Elinizle yonttuğunuz şeylere mi tapıyorsunuz?" |
Saffat Suresi 95. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Saffat |
Sure Numarası | 37 |
Ayet Numarası | 95 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 23 |
Kur'an Sayfası | 509 |
Toplam Harf Sayısı | 65 |
Toplam Kelime Sayısı | 11 |
Saffat Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir suredir ve genel olarak tevhid inancı, peygamberlerin mücadelesi ve ahiret hayatı üzerine odaklanır. Ayet 95, İbrahim Peygamber'in putperest topluma yönelik bir eleştirisini içerir. Bu bağlamda, İbrahim'in, toplumun Allah'tan bağımsız olarak kendi elleriyle yaptıkları nesnelere tapmalarını sorguladığı bir ifadedir. İbrahim'in bu sorusu, ilahi olanın ötesinde, insan yapımı olanın ne kadar değerli olabileceği üzerine düşündürmektedir. Bu sure, İbrahim Peygamber'in tevhid mesajını yayma çabalarını ve putlara karşı olan duruşunu anlatan pek çok sahneyi barındırır ve ayet, bu mücadeledeki ikna edici bir noktayı yansıtır. Mekke döneminin putperest yapısına karşı, İbrahim'in akıl yürütmesi ve sorgulayıcı tavrı, insanları kendi inançlarını gözden geçirmeye teşvik eder. Bu sure, dinin özünü anlamaya yönelik derin bir bakış açısı sunmaktadır.
Saffat Suresi 95. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
يَنْحَتُوْنَ | yontmak |
تَعْبُدُونَ | tapıyorsunuz |
إِلَٰهَةً | ilahlık |
Ayet, bazı tecvid kurallarını da barındırmaktadır. Örneğin, "تَعْبُدُونَ" kelimesinde idgam kuralı uygulanmakta ve özellikle vurgulu bir şekilde okunmaktadır.
Saffat Suresi 95. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
تَعْبُدُونَ | tapıyorsunuz | 9 |
Ayet içerisinde geçen kelimelerden "تَعْبُدُونَ" (tapıyorsunuz) kelimesi, Kur'an'da toplamda 9 defa geçmektedir. Bu kelime, inananların yalnızca Allah'a ibadet etmeleri gerektiği mesajını sık sık vurgulamak amacıyla kullanılmıştır. Diğer kelimeler olan "يَنْحَتُوْنَ" ve "إِلَٰهَةً" ise bu ayette yoktur; ancak ilahlık, Kur'an'da genel olarak sıkça geçen bir kavramdır ve bu da tevhid inancının önemini ortaya koymaktadır.
تَعْبُدُونَ
9
Saffat Suresi 95. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | yontup yaptığınız şeylere | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | yonttuğunuz putlara | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | kendi yonttuğunuz şeylere | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | yonttuğunuz şeylere | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | yontar olduğunuz şeye | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Yonttuğunuz şeylere | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | yonttuklarına | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | yonttuğunuz şeylere | Geleneksel |
Tablo incelendiğinde, 'yonttuğunuz şeylere' ifadesinin, çoğu mealde ortak olarak tercih edildiği görülmektedir. Bu ifade, İbrahim Peygamber'in sorgulayıcı ve eleştirici tutumunu net bir biçimde yansıtmaktadır. Diğer taraftan, 'putlara' ifadesi, Diyanet İşleri Mealinde öne çıkarken, bu durum belirgin bir dilsel farklılık yaratmakta. Bu farklılık, anlamda derin değişiklikler yaratmazken, kelimelerin seçiminde kullanılan dil ve üslup açısından farklılık göstermektedir. Genel olarak, mealler arasında benzer bir anlamda buluşan kelimeler, okuyucuya aynı mesajı aktarmak için çeşitli yollarla ifade edilmiştir.