Sebe Suresi 3. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Kafir olanlar dediler ki: Kıyamet kopmayacak; de ki: Hayır, gizli şeyleri bilen Rabbime andolsun ki kopacak kıyamet başınıza; zerre kadar bir şey bile gizli kalmaz ondan; göklerde olsun, yeryüzünde bulunsun, bundan da küçük olsun, bundan da büyük olsun, hepsi de apaçık kitaptadır. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | İnkâr edenler, “Kıyamet bize gelmeyecektir” dediler. De ki: “Hayır, öyle değil, gaybı bilen Rabbime andolsun ki, Kıyamet size mutlaka gelecektir. Ne göklerde ve ne de yerde zerre ağırlığında bir şey bile O’ndan gizli kalmaz. Bundan daha küçük ve daha büyük ne varsa, hepsi apaçık bir kitaptadır.” |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | İnkâr edenler: "Bize o kıyamet saati gelmez." dediler. De ki: "Hayır, öyle değil, gaybı bilen Rabbim hakkı için kıyamet size mutlaka gelecektir. O'nun ilminden göklerde ve yerde zerre kadar bir şey kaçmaz. Bundan daha küçük ve daha büyük ne varsa, hepsi muhakkak açık bir kitaptadır." |
Mehmet Okuyan Meali | Kâfir olanlar, “O (Son) Saat bize gelmeyecektir!” demişlerdi. De ki: “Hayır! [Gayb]ı (bilinemeyeni) bilen Rabbime yemin olsun ki o (Son Saat) mutlaka size gelecektir.” Göklerde ve yerde zerre miktarı bir şey bile O’ndan uzak (ve gizli) kalmaz. Bundan daha küçük ve daha büyük (hiçbir şey) yoktur ki apaçık bir kitapta (ilahi kanunda) bulunmasın. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve kâfir olanlar dedi ki: «Bize o saat gelmeyecektir.» De ki: «Hayır, gaybı bilen Rabbime andolsun ki elbette size gelecektir.» Ondan ne göklerde ve ne de yerde bir zerre miktarı ve ondan daha küçük ve daha büyük bir şey uzaklaşamaz; hepsi de ancak apaçık gösteren bir kitaptadır. |
Süleyman Ateş Meali | İnkar edenler: "O Sa'at bize gelmez," dediler. De ki: "Hayır, gaybı bilen Rabbim hakkı için o, mutlaka size gelecektir. Göklerde ve yerde zerre ağırlığınca bir şey, O'ndan gizli kalmaz. Ne bundan küçük, ne de bundan büyük hiçbir şey yoktur ki apaçık bir Kitapta bulunmasın. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Görmezlikten gelenler şöyle derler: "Kıyamet saati bize dokunmaz". De ki: "Hayır, görülmeyeni bilen Sahibim'e yemin olsun ki, o, size de dokunacaktır. Göklerde ve yerde zerre kadar bir şey bile ondan kaçmaz. Onun daha küçüğü ve daha büyüğü de her şeyi beyan eden bir Kitap’tadır." |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Küfre sapanlar şöyle dediler: "Kıyamet saati bize gelmez!" De ki: "Hayır, öyle değil! Gaybı bilen Rabbime yemin olsun ki, o size mutlaka ve mutlaka gelecektir! Göklerde ve yerde zerre miktarı bir şey bile Rabbimden gizli kalmaz. Zerreden daha küçük veya daha büyük hiçbir istisna olmamak üzere, her şey apaçık bir Kitap'ta belirlenmiştir; |
Sebe Suresi 3. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Sebe |
Sure Numarası | 34 |
Ayet Numarası | 3 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 22 |
Kur'an Sayfası | 525 |
Toplam Harf Sayısı | 117 |
Toplam Kelime Sayısı | 20 |
Sebe Suresi, genel olarak Allah'ın birliğini, kıyametin varlığını ve ahirette karşılaşılacak olan gerçekleri konu alan bir Mekki suredir. Bu sure, insanların inkârlarına karşı bir uyarı niteliği taşırken, Allah'ın ilminin her şeyi kapsadığına dikkat çeker. Ayet, inkârcıların kıyametin kopmayacağına dair söylediklerine karşılık, Allah'a yemin edilerek kesin bir cevap vermektedir. Kıyametin mutlaka geleceği, göklerde ve yerde hiçbir şeyin O'na gizli kalmayacağı vurgulanmaktadır. Bu ayet, bu konular üzerinde derin bir düşünce ve sorgulama yapmaya teşvik eder. 'Gizli şeyleri bilen Rabbim' ifadesi, Allah'ın her şeyin bilgisini en iyi şekilde sahip olduğunu belirtir. Ayetin geçtiği surenin, insanları kıyamet gerçeği üzerine düşünmeye sevk etmesi, bu konunun önemini ortaya koymaktadır.
Sebe Suresi 3. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
كَافِرُونَ | inkâr edenler |
سَاعَةٌ | kıyamet saati |
غَيْبٌ | gizli |
رَبِّي | Rabbim |
كِتَابٌ | kitap |
Ayetin telaffuzunda dikkat edilmesi gereken bazı tecvid kuralları bulunmaktadır. Örneğin, 'كَافِرُونَ' kelimesindeki 'kaf' harfi idgam durumunda bulunmaz. Ayrıca, 'غَيْبٌ' kelimesindeki 'ghayn' harfi için med kuralı uygulanır.
Sebe Suresi 3. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
كَافِرُونَ | inkâr edenler | 30 |
سَاعَةٌ | kıyamet saati | 25 |
غَيْبٌ | gizli | 20 |
Ayet içerisinde yer alan kelimelerden 'كَافِرُونَ' (inkâr edenler) kelimesi, Kur'an'da sıkça kullanılan bir terimdir ve insanları Allah'a karşı gelenleri tanımlamak için önemlidir. 'سَاعَةٌ' (kıyamet saati) ise ahiret inancının temel taşlarından biridir ve bu terim, kıyamet ile ilgili birçok ayette geçmektedir. 'غَيْبٌ' (gizli) kelimesi, Allah'ın bilgisi dahilinde her şeyin gizli kalmayacağını vurgulamak için önemli bir yer tutar. Bu kelimelerin ayetlerde sıkça kullanılmasının sebebi, inanç, ahiret ve Allah'ın ilmi gibi temel kavramları ifade etmeleridir.
كَافِرُونَ
30
سَاعَةٌ
25
غَيْبٌ
20
Sebe Suresi 3. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Kafir olanlar dediler ki: Kıyamet kopmayacak; | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | İnkâr edenler, “Kıyamet bize gelmeyecektir” dediler. | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | İnkâr edenler: 'Bize o kıyamet saati gelmez.' dediler. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Kâfir olanlar, “O (Son) Saat bize gelmeyecektir!” demişlerdi. | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Ve kâfir olanlar dedi ki: «Bize o saat gelmeyecektir.» | Geleneksel |
Süleyman Ateş | İnkar edenler: "O Sa'at bize gelmez," dediler. | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | Görmezlikten gelenler şöyle derler: "Kıyamet saati bize dokunmaz". | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | Küfre sapanlar şöyle dediler: "Kıyamet saati bize gelmez!" | Modern |
Tabloya baktığımızda, çoğu mealde 'inkâr edenler' ifadesinin kullanıldığı görülmektedir. Bu ifade, ayetin ana temasını ortaya koymakta ve inkarcıların sözlerini temsil etmektedir. Ayrıca, 'kıyamet saati' ifadesi de farklı meallerde benzer biçimde yer almakta, bu da ayetin içeriğinin bütünlüğünü korumaktadır. Ancak, bazı meallerde 'görmezlikten gelenler' veya 'kafir olanlar' gibi alternatif ifadeler kullanılmıştır. Bu da dil açısından anlamda küçük farklılıklar yaratmaktadır. Genel olarak, meallerin çoğunda kullanılan ifadelerin benzerliği, ayetin özünü ve hitap ettiği kitleyi vurgulayan bir tutarlılık göstermektedir. Bununla birlikte, farklılık gösteren ifadelerin bazıları, okuyucunun metni algılayış biçimini etkileyebilir.