Sebe Suresi 35. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Ve biz demişlerdi, mal bakımından da daha fazla mala sahibiz, evlat bakımından da topluluğumuz daha çok ve bize azap edilemez. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Yine, “Bizim mallarımız ve çocuklarımız daha çoktur. Bize azap edilmeyecektir” demişlerdi. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ve yine dediler ki: "Biz malca da daha çoğuz, evlatça da, bize azab edilmez." |
Mehmet Okuyan Meali | (Onlar) “Biz mal ve evlat bakımından daha çoğuz; biz asla azaba uğratılacak da değiliz” demişti. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve dediler ki: «Biz emvâlce ve evlatca daha çoğuz ve biz azap görecek kimseler değiliz.» |
Süleyman Ateş Meali | Ve dediler ki: "Biz malca ve evladça daha çoğuz, biz azaba uğratılacak değiliz." |
Süleymaniye Vakfı Meali | Bir de şunu derler: "Malları çok olanlar biziz, evladı çok olan da. Biz azap görecek de değiliz". |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Şunu da söylemişlerdir: "Biz, malca da evlatça da çoğuz. Azaba uğratılacak olanlar, bizler değiliz." |
Sebe Suresi 35. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Sebe |
Sure Numarası | 34 |
Ayet Numarası | 35 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 22 |
Kur'an Sayfası | 502 |
Toplam Harf Sayısı | 103 |
Toplam Kelime Sayısı | 22 |
Sebe Suresi, Mekke döneminde inmiş bir suredir ve adını, surenin 15. ayetinde geçen Sebe ülkesinden alır. Bu sure, genel olarak insanların Allah'a karşı sergiledikleri inkâr ve kibir davranışlarını ele alır. 35. ayet, inkârcıların kendilerini savunmak için kullandıkları bir argümanı ifade eder. Onlar, maddi zenginlikleri ve çocuk sayılarıyla kendilerini koruma altına aldıklarını düşünürler. Bu tür bir yaklaşım, toplumların bir kısmının maddi değerleri manevi değerlere tercih etme eğiliminde olduğunu gösterir. Sebe Suresi, insanlara hatırlatmalar yaparak, bu tür düşüncelerin geçersizliğini anlamalarına yardımcı olmayı hedefler. Ayetin bağlamı, insanların Allah'tan gelen uyarılara karşı kayıtsız kalmaları ve bu kayıtsızlığın sonuçları üzerinedir. İnkar edenlerin, azaba uğramayacaklarına dair kesin bir inanç beslemeleri, onların içinde bulunduğu cehaleti ve kibiri temsil eder. Bu nedenle, ayet, maddi varlığın ve çocuk sayısının, ruhsal ve ahlaki değerler karşısında hiçbir anlam ifade etmediğini vurgulamaktadır.
Sebe Suresi 35. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
أَمْوَال | mallar |
أَوْلَاد | çocuklar |
عَذَاب | azap |
Ayetin içinde, Arapça'daki "أَمْوَال" (mallar), "أَوْلَاد" (çocuklar) ve "عَذَاب" (azap) kelimeleri önemli yer tutar. Ayrıca, ayetteki birçok kelime, med ve idgam gibi tecvid kuralları ile okunur. Özellikle, 'عَذَاب' kelimesinde idgam durumu vardır, bu da kelimenin akıcılığını artırır.
Sebe Suresi 35. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
أَمْوَال | mallar | 15 |
أَوْلَاد | çocuklar | 12 |
عَذَاب | azap | 29 |
Kelimeler arasında 'أَمْوَال' (mallar), 'أَوْلَاد' (çocuklar) ve 'عَذَاب' (azap) sıkça geçmektedir. Bu kelimelerin, toplumların maddi durumları ve ahlaki durumları arasında kurulan bağlantıyı ifade etmekte önemli rol oynadığı söylenebilir. Bu durum, insanların maddi zenginliğe olan düşkünlüklerini ve bunun ruhsal sonuçlarını ele alan birçok ayette de işlenmiştir.
عَذَاب
29
أَمْوَال
15
أَوْلَاد
12
Sebe Suresi 35. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | mal bakımından da daha fazla mala sahibiz | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Bizim mallarımız ve çocuklarımız daha çoktur | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | malca da daha çoğuz | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Biz mal ve evlat bakımından daha çoğuz | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | malca ve evlatca daha çoğuz | Geleneksel |
Süleyman Ateş | malca ve evladça daha çoğuz | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | malları çok olanlar biziz | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | malca da evlatça da çoğuz | Açıklayıcı |
Ayetin meallerinde 'mal' ve 'evlat' kelimeleri sıkça yer almakta. Genel olarak, 'çok' veya 'daha fazlası' ifadeleri de birçok mealde ortak bir şekilde kullanılmıştır. Bu kelimeler, inkârcıların kendilerini savunma biçimlerini ve kibirlerini yansıtmakta. Bunun yanı sıra, bazı meallerde kullanılan 'azap edilmeyecek' ifadesi, inkârın sonucunu vurgulamak amacıyla benzer şekillerde ifade edilmiştir. Farklı meallerde ise farklı ton ve üslup tercihleri göze çarpmaktadır. Geleneksel mealler, genellikle daha klasik bir dille yazılmışken, modern mealler daha anlaşılır ve sade bir dil kullanma eğilimindedir. Bu durum, okuyucunun anlayışına katkıda bulunurken, kelimelerin anlamı üzerinde de farklı etkiler yaratmaktadır.