Sebe Suresi 37. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Sizi, bizim katımıza ne mallarınız yakınlaştırabilir, ne evladınız, ancak kim inanır ve iyi işlerde bulunursa o, yaklaşır bize ve işte onlar, öyle kişilerdir ki onlaradır yaptıklarına karşılık katkat mükafat ve onlardır yüce derecelerde emniyet içinde olanlar. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Ne mallarınız ne de çocuklarınız, sizi bizim katımıza daha çok yaklaştıran şeylerdir! Ancak iman edip salih amel işleyenler başka. İşte onlar için işlediklerine karşılık kat kat mükâfat vardır. Onlar cennet köşklerinde güven içindedirler. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Halbuki sizi huzurumuza yaklaştıracak olan, mallarınız ve evlatlarınız değildir. Ancak iman edip de salih amel işleyenlere gelince, işte onların amellerine karşı kendilerine kat kat mükafat vardır. Onlar cennet köşklerinde emniyet içindedirler. |
Mehmet Okuyan Meali | Sizi huzurumuza yaklaştıracak olan, mallarınız da değildir; çocuklarınız da değildir. Ancak iman edip iyi iş(ler) yapanlar hariç! Onlara, (dünyada) yaptıklarının kat kat fazlası karşılık (ödül) vardır. Onlar (cennet) odalarında güven içinde (olacaklar)dır. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve ne mallarınız ve ne de evladınız sizi Bize yaklaştıracak yüksek mahiyeti hâiz değildir. Ancak kimler imân eder ve sâlih amelde bulunurlarsa işte onlar için yaptıkları amelleri mukabilinde kat kat mükâfaat vardır ve onlar âli makamlarda emniyete nâil zâtlardır. |
Süleyman Ateş Meali | Ne mallarınız, ne de evladlarınız size katımızda bir yakınlık sağlar. Ancak inanıp faydalı iş yapanlar başka. Onlara yaptıklarının kat kat fazlası mükafat vardır ve onlar saraylarda güven (ve huzur) içindedirler. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Size katımızda derece kazandıracak olan ne mallarınız ne de evlatlarınızdır. Ama kim inanıp güvenir ve iyi işler yaparsa böylelerine yaptıklarının karşılığı katlanarak verilir. Onlar güven içinde ve üstün konumlarda olurlar. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Sizi bize yaklaştırıp, katımızda size yakınlık sağlayacak olan, ne mallarınızdır ne de çocuklarınız. İman edip hayra ve barışa yönelik iş yapanlar müstesna. Onlara, yaptıklarının kat kat fazlası ödül vardır. Onlar, seçkin odalarda güven içindedirler. |
Sebe Suresi 37. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Sebe |
Sure Numarası | 34 |
Ayet Numarası | 37 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 22 |
Kur'an Sayfası | 495 |
Toplam Harf Sayısı | 141 |
Toplam Kelime Sayısı | 32 |
Sebe Suresi, Mekke döneminde inmiş bir surenin parçası olarak, özellikle iman, ahlak, ve insanın yaşamında mal ve çocukların rolü üzerine odaklanır. Bu sure, genel olarak İslam'ın temel esaslarını, insanların Allah'a olan sorumluluklarını ve ahlaki değerlerini vurgular. Ayet 37, insanların Allah katında değerini belirleyen şeylerin mal ve çocuklar değil, inanç ve salih amel olduğunu ifade eder. Bu bağlamda, dünya hayatında kazanılanların ötesinde, ahiretteki mükafatın önemine vurgu yapılır. Ayetin içeriği, insanları sadece maddi kazanımlara odaklanmaktan alıkoyarak, manevi değerlere yönelmeleri gerektiğini belirtir. Bu sure, özellikle Mekke'deki müşriklerin mal ve evlatlarına olan aşırı düşkünlüğünü eleştirirken, onlara gerçek mutluluğun ve kurtuluşun salih amellerle elde edileceğini hatırlatır. Dolayısıyla, bu ayet, ahlaki ve ruhsal değerlere vurgu yaparak, bireylerin manevi gelişimleri için önemli bir mesaj taşır.
Sebe Suresi 37. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
مَالٌ | Mal |
أَوْلَادٌ | Evlat |
إِيمَانٌ | İman |
صَالِحَاتٌ | Salih ameller |
مُكَافَأَةٌ | Mükafat |
Ayet içerisinde, 'مَالٌ' (mal) ve 'أَوْلَادٌ' (evlat) kelimeleri iki kez geçerken, 'إِيمَانٌ' (iman) ve 'صَالِحَاتٌ' (salih ameller) kelimeleri de önemli vurgular içindedir. Tecvid açısından, ayetteki bazı kelimeler idgam ve med kurallarına tabi olabilir. Özellikle, 'إِيمَانٌ' kelimesinin başındaki 'ا' harfi med ile uzatılır.
Sebe Suresi 37. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
مَالٌ | Mal | 24 |
أَوْلَادٌ | Evlat | 13 |
إِيمَانٌ | İman | 25 |
صَالِحَاتٌ | Salih Ameller | 9 |
مُكَافَأَةٌ | Mükafat | 12 |
Ayetin içindeki kelimelerin Kur'an'daki geçiş sayıları, bu kelimelerin önemini ve sıkça vurgulandığını göstermektedir. 'مَالٌ' ve 'أَوْلَادٌ' kelimeleri, insanın dünyevi değerlerini temsil ederken, 'إِيمَانٌ' ve 'صَالِحَاتٌ' kelimeleri ise manevi ve ahlaki değerleri simgeler. Bu kelimelerin sık kullanılması, İslam'da mal ve çocukların geçici olduğunu, kalıcı olanın ise iman ve salih ameller olduğunu vurgulamak içindir.
إِيمَانٌ
25
مَالٌ
24
أَوْلَادٌ
13
مُكَافَأَةٌ
12
صَالِحَاتٌ
9
Sebe Suresi 37. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | ancak kim inanır ve iyi işlerde bulunursa | Geleneksel |
Diyanet İşleri | iman edip salih amel işleyenler başka | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | sizi huzurumuza yaklaştıracak olan, mallarınız ve evlatlarınız değildir | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Sizi huzurumuza yaklaştıracak olan, mallarınız da değildir; çocuklarınız da değildir | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | sizi Bize yaklaştıracak yüksek mahiyeti hâiz değildir | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Ne mallarınız, ne de evladlarınız size katımızda bir yakınlık sağlar | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | ama kim inanıp güvenir ve iyi işler yaparsa | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Sizi bize yaklaştırıp, katımızda size yakınlık sağlayacak olan, ne mallarınızdır ne de çocuklarınız | Modern |
Tablodaki ifadeler, ayetin farklı meallerde nasıl ele alındığını gösterir. 'İman edip salih amel işleyenler' ifadesi, çoğu mealde ortak bir tercih olarak öne çıkmaktadır. Bu ifade, ayetin ana temasını yansıtan bir cümledir. Ayrıca, mal ve evlatların Allah katında bir yakınlık sağlamadığını belirten ifadeler de sıklıkla kullanılmıştır. Bazı mealler, daha modern bir tonla bu mesajı verirken, diğerleri daha geleneksel bir dil kullanmıştır. Örneğin, 'yüksek mahiyeti hâiz değildir' gibi ifadeler, bazı okuyucular için anlaşılması güç olabilmektedir. Bu farklılıklar, meallerin dil özelliklerinden kaynaklanmakta ve okuyucuya hitap eden tonları belirlemektedir.