Sebe Suresi 39. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | De ki: Şüphe yok ki Rabbim, kullarından dilediğinin rızkını bollaştırır, dilediğininse daraltır ve hayır için herhangi bir şey harcarsanız derhal onun karşılığını verir ve odur rızık verenlerin en hayırlısı. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | De ki: “Şüphesiz, Rabbim rızkı kullarından dilediğine bol bol verir ve (dilediğine) kısar. Allah yolunda her ne harcarsanız, Allah onun yerine başkasını verir. O, rızık verenlerin en hayırlısıdır.” |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | De ki: "Gerçekten Rabbim kullarından dilediği kimseye rızkı hem genişletir, hem daraltır. Her neyi hayra harcarsanız O, onun yerine başkasını verir. Hem O, rızık verenlerin en hayırlısıdır." |
Mehmet Okuyan Meali | De ki: “Rabbim rızkı kullarından dilediğine (layık olana) açarak (bol) da verir, ona kısarak (dar) da verir. Siz iyiliğe ne infak ederseniz (verirseniz), O yerine (yenisini) hemen verir. O rızık verenlerin en hayırlısıdır.” |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | De ki: «Şüphe yok Rabbim, rızkı kullarından dilediğine genişletir ve onun için darlaştırır ve bir şeyden ne infak eder iseniz O, onun mukabilini verir ve O, rızk verenlerin hayırlısıdır.» |
Süleyman Ateş Meali | De ki: "Rabbim kullarından dilediğine rızkı yayar ve ona (tekrar rızkı) kısar. Siz Allah için ne verseniz, Allah onun yerine başkasını verir. O, rızık verenlerin en hayırlısıdır." |
Süleymaniye Vakfı Meali | De ki: "Sahibim rızkı, çalışan ve yeterli donanıma sahip olan kulları için yayar. Allah, hayra yaptığınız her harcamanın yerini doldurur. O rızık verenlerin en hayırlısıdır." |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | De ki: "Rabbim, kullarından dilediğine rızkı bolca-genişçe verir, dilediğine de kısarak verir. Bir şey infak ederseniz O, onun yerine başka bir şey lütfeder. Rızık verenlerin en hayırlısıdır O. |
Sebe Suresi 39. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Sebe |
Sure Numarası | 34 |
Ayet Numarası | 39 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 22 |
Kur'an Sayfası | 454 |
Toplam Harf Sayısı | 132 |
Toplam Kelime Sayısı | 27 |
Sebe Suresi, genel olarak Allah'ın kudretini, yaratılışını ve insanın bu yaratılış karşısındaki sorumluluğunu anlatan bir Mekki suredir. Bu surede, özellikle Allah'ın nimetleri, rızık verme kudreti ve insanların bu nimetlere karşı olan tutumları üzerinde durulmaktadır. Ayet 39, rızkın Allah tarafından nasıl verildiğine dair bir açıklama sunar. Ayette, Allah'ın kullarından istediğine rızkı bolca vermesi veya kısması üzerinde durulmaktadır. Rızkın genişletilmesi veya daraltılması, kulların amellerine ve Allah’ın iradesine bağlıdır. Ayet, bir anlamda inananları teşvik ederken, infak etmeyi de vurgular. Yapılan harcamaların geri dönüşü hakkında bir mesaj vermektedir. Rızık verme konusunun ele alınması, Mekke dönemindeki müşriklerin Allah'tan başka varlıklara ibadet etmeleri ile ilgili eleştirileri de barındırır. Dolayısıyla, bu ayet, insanlara Allah’ın biricik rızık verici olduğu gerçeğini hatırlatır ve aynı zamanda infak etmenin önemini vurgular. Sebe Suresi, genel olarak Mekke döneminde inmiş olduğundan, bu dönemdeki sosyal ve ekonomik durumları da yansıtır. Zira Mekke toplumunda ticaret ve rızık konuları büyük bir yer tutmaktadır. Bu bağlamda, ayetler hem bireysel hem de toplumsal bir sorumluluk taşıyan bir mesaj içermektedir.
Sebe Suresi 39. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
رَزَقَ | rızık |
أَعْطَى | vermek |
خَيْرٌ | hayır |
كَمَا | olarak |
سُبُلٌ | yol |
Ayet, Arapça dil bilgisi açısından dikkat çekici unsurlar içermektedir. Örneğin, ayetteki 'رَزَقَ' kelimesi, rızık vermek anlamında kullanılmıştır. İnfak edilen şeylerin yerine ‘başkasını verir’ ifadesi ise bir karşılık verme anlamında geçmektedir. Ayrıca, kelimelerin bağlam içindeki kullanımı, cümledeki anlamı güçlendirmektedir.
Sebe Suresi 39. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
رَزَقَ | rızık | 24 |
أَعْطَى | vermek | 15 |
خَيْرٌ | hayır | 32 |
Ayet içinde geçen kelimelerin Kur'an'daki toplam geçiş sayıları, kelimelerin Allah'ın rızık verme, iyilik ve hayır konularında sıkça vurgulandığını göstermektedir. Bu kelimeler, hem ilahi bir mesaj taşıması hem de insanların bu konudaki tutumlarını belirlemesi açısından önemlidir. Rızık, Allah'ın kullarına olan rahmetinin bir göstergesi olarak sürekli bir şekilde vurgulanırken, verilecek hayır ve iyiliklerin karşılığının mutlaka alınacağına dair bir güvence sunulmaktadır.
خَيْرٌ
32
رَزَقَ
24
أَعْطَى
15
Sebe Suresi 39. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Rabbim, kullarından dilediğinin rızkını bollaştırır | Geleneksel |
Diyanet İşleri | Rabbim rızkı kullarından dilediğine bol bol verir | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | Rabbim kullarından dilediği kimseye rızkı hem genişletir, hem daraltır | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Rabbim rızkı kullarından dilediğine (layık olana) açarak (bol) da verir | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | Rızkı kullarından dilediğine genişletir | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Rabbim kullarından dilediğine rızkı yayar | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | rızkı, çalışan ve yeterli donanıma sahip olan kulları için yayar | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | Rabbim, kullarından dilediğine rızkı bolca-genişçe verir | Açıklayıcı |
Yukarıdaki tabloda incelenen mealler arasında dikkat çeken ortak ifadeler, 'Rabbim rızkı kullarından dilediğine verir' şeklinde ortak bir vurgu yapıldığıdır. Bu ifade, rızkın Allah tarafından verildiği gerçeğini dile getirmektedir ve bu nedenle birçok mealde benzer şekilde yer almaktadır. Bu ifadelerin tercih edilmesinin nedeni, Kur'an'ın merkezi temasının Allah'ın rızık verici sıfatı olduğunu vurgulamak istemesidir. Ancak mealler arasında belirgin farklılıklar da mevcuttur. Örneğin, 'dilediğine bol bol verir' ifadesi, 'dilediğine genişletir' ile değiştirilmiş olup, bu durum dil açısından anlam farklılıkları yaratmaktadır. İlk ifade daha çok günlük dilde kullanılan bir anlatım tarzını temsil ederken, ikinci ifade daha klasik bir üsluba işaret etmektedir. Bu tür farklılıklar, her bir meal sahibinin tercih ettiği dil üslubuna göre şekillenmiştir ve bazı mealler, açıklayıcı bir yaklaşım sergilerken, bazıları daha geleneksel bir anlatımı benimsemektedir.