سَبَأٍ

Sebe Suresi 46. Ayet

قُلْ

اِنَّـمَٓا

اَعِظُـكُمْ

بِوَاحِدَةٍۚ

اَنْ

تَقُومُوا

لِلّٰهِ

مَثْنٰى

وَفُرَادٰى

ثُمَّ

تَتَفَكَّرُوا۠

مَا

بِصَاحِبِكُمْ

مِنْ

جِنَّةٍۜ

اِنْ

هُوَ

اِلَّا

نَذ۪يرٌ

لَكُمْ

بَيْنَ

يَدَيْ

عَذَابٍ

شَد۪يدٍ

٤٦

Kul innemâ e’izukum bivâhide(tin)(s) en tekûmû li(A)llâhi meśnâ vefurâdâ śümme tetefekkerû(c) mâ bisâhibikum min cinne(tin)(c) in huve illâ neżîrun lekum beyne yedey ‘ażâbin şedîd(in)

(Ey Muhammed!) De ki: "Ben size ancak bir tek şeyi, Allah için ikişer ikişer, teker teker kalkıp düşünmenizi öğütlüyorum. Arkadaşınız Muhammed'de cinnetten eser yoktur. O şiddetli bir azaptan önce sizin için ancak bir uyarıcıdır."

Surenin tamamını oku

Sebe Suresi 46. Ayet Meâlleri

Meâller
Meâl Sahibiİfade
Abdulbaki Gölpınarlı MealiDe ki: Ben size tek bir öğüt vermedeyim ancak: İkişerikişer, tekerteker kalkın da sonra bir düşünün ki sizinle konuşanda deliliğe ait bir emare bile yok; o, ancak ve ancak, şiddetli bir azaptan önce sizi korkutan biri.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)(Ey Muhammed!) De ki: “Ben size ancak bir tek şeyi, Allah için ikişer ikişer, teker teker kalkıp düşünmenizi öğütlüyorum. Arkadaşınız Muhammed’de cinnetten eser yoktur. O, şiddetli bir azaptan önce sizin için ancak bir uyarıcıdır.”
Elmalılı Hamdi Yazır MealiDe ki: "Size sadece bir tek nasihat edeceğim. Şöyle ki: Allah için ikişer, üçer ve teker teker kalkarsınız, sonra da iyi düşünürsünüz." Arkadaşınızda (peygamberde) delilikten eser yoktur. O, yalnız şiddetli bir azabın önünde, sizi sakındıracak bir peygaberdir.
Mehmet Okuyan Meali(Onlara) de ki: “Size tek bir öğüt vereceğim: (İster) ikişer ikişer (toplu halde, isterse) yalnız başınızayken Allah’ın huzurunda (olduğunuzun bilincinde) olun!” Sonra (şunu) düşünün: Arkadaşınızda (Muhammed’de) hiçbir cinlenmişlik yoktur! O ancak şiddetli bir azabın öncesinde sizin için bir uyarıcıdır.
Ömer Nasuhi Bilmen MealiDe ki: «Size ancak bir şey ile öğüt veririm. Şöyle ki: Allah için ikişer ikişer ve teker teker kalkarsınız, sonra da güzelce düşünürsünüz, sizin sahibinizde cinnetten bir eser yoktur, o sizin için şiddetli azabın önünde bir korkutucudan başka değildir.»
Süleyman Ateş MealiDe ki: "Size bir şeyi öğütleyeyim: 'Allah için, ikişer ikişer ve teker teker durup düşününüz! Arkadaşınızda delilikten eser yoktur. O, çetin bir azabın arefesinde sizin için bir uyarıcıdır."
Süleymaniye Vakfı MealiDe ki: "Size bir tek öğüdüm var: Allah için kalkın ve ikişer kişi baş başa vererek ya da teker teker düşünün; göreceksiniz ki, arkadaşınızda cinlerin bir etkisi yoktur. O yalnız çetin bir azabın öncesinde sizi uyarmaktadır."
Yaşar Nuri Öztürk MealiDe ki: "Size, bir tek şey öğütleyeceğim: Allah için ikişer ikişer, teker teker kalkın, sonra da iyice düşünün!" Arkadaşınızda cinnetten eser yok! O, şiddetli bir azap öncesinde sizi uyaran bir kişiden başkası değil.

Sebe Suresi 46. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureSebe
Sure Numarası34
Ayet Numarası46
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz22
Kur'an Sayfası447
Toplam Harf Sayısı171
Toplam Kelime Sayısı36

Sebe Suresi, Mekke döneminde inmiş olan ve genel olarak bir uyarı, ibret ve düşünmeye teşvik eden mesajlar içeren bir sûredir. Bu surede, Allah'ın birliğine, peygamberliğe ve ahirete dair öğretiler yer alır. 46. ayet ise, peygamberin (Muhammed) mesajını dinleyenlere yönelik bir tavsiyedir. Burada, insanlar için bir nasihat vermesi istenmiştir. İnsanların Allah için ikişer ikişer ve teker teker düşünmeleri gerektiği vurgulanmaktadır. Bu ayet, insanların düşünmeyi teşvik etmesi açısından önemlidir. Ayrıca, peygamberin delilikle suçlandığı bir dönemde, onun akıl sağlığının yerinde olduğu ve aslında bir uyarıcı olduğu hatırlatılmaktadır. Ayetin içeriği, insanların kendi akıllarıyla düşünmelerine ve sonuç çıkarmalarına yönlendirilmesi amacıyla yazılmıştır. Bu bağlamda, ayet, insanların yanılgılarından kurtulmaları ve doğruyu bulmaları için bir fırsat olarak değerlendirilebilir.

Sebe Suresi 46. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
أُوْعِظُكُمْöğüt vermek
كَيْسَارًاiki, çift
تَفَكَّرُواdüşünmek

Ayet içerisinde geçen önemli kelimeler arasında 'أُوْعِظُكُمْ' (öğüt vermek), 'كَيْسَارًا' (iki, çift) ve 'تَفَكَّرُوا' (düşünmek) yer almaktadır. Bu kelimeler, ayetin ana mesajını oluşturan düşünmeye ve değerlendirmeye teşvik eden ifadeler olarak dikkat çekmektedir. Ayrıca, ayette 'اَلَّذِي' kelimesi kullanılarak bir kişi veya durumu tarif etmek için kullanılmaktadır. Tecvid açısından, ayette bazı med ve idgam gibi kurallar uygulanmaktadır.

Sebe Suresi 46. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
أُوْعِظُكُمْöğüt vermek10
كَيْسَارًاiki, çift5
تَفَكَّرُواdüşünmek8

Ayette geçen kelimeler, Kur'an'da farklı bağlamlarda önemine binaen sıkça kullanılmaktadır. 'أُوْعِظُكُمْ' kelimesi, öğüt vermek anlamında birçok ayette geçmektedir. İnsanlara nasihat etme vurgusu taşıdığı için sık kullanılması anlaşılabilir bir durumdur. 'كَيْسَارًا' kelimesi ise her zaman birden fazla ya da ikilik kavramını ifade etmek amacıyla karşımıza çıkar. 'تَفَكَّرُوا' kelimesi, düşünmeye teşvik eden bir ifade olması sebebiyle birçok ayette yer almakta, insanları akıl yürütmeye ve derinlemesine düşünmeye davet etmektedir. Bu kelimelerin sık kullanılması, Kur'an'ın genel mesajının anlaşılmasına katkı sağlamaktadır.

أُوْعِظُكُمْ

10

تَفَكَّرُوا

8

كَيْسَارًا

5

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Sebe Suresi 46. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki Gölpınarlıtek bir öğütAçıklayıcı
Diyanet İşleribir tek şeyiGeleneksel
Elmalılı Hamdi Yazırsadece bir tek nasihatAçıklayıcı
Mehmet Okuyantek bir öğüt vereceğimModern
Ömer Nasuhi Bilmenbir şey ile öğüt veririmGeleneksel
Süleyman Ateşbir şeyi öğütleyeyimAçıklayıcı
Süleymaniye Vakfıbir tek öğüdüm varModern
Yaşar Nuri Öztürkbir tek şey öğütleyeceğimModern

Yukarıdaki tabloda, farklı meallerdeki ortak ifadeler ve dilsel tonlar yer almaktadır. Genel olarak, birçok mealde 'tek bir öğüt' ifadesi ya da benzeri bir anlatım tercih edilmiştir. Bu ifade, ayetin ana mesajını vurgulamak için sıkça kullanılmaktadır. Bunun yanı sıra, 'öğüt vermek' anlamına gelen ifadeler de meallerde yer almıştır. Bu durum, meallerin anlam açısından benzer bir anlayışa sahip olduğunu göstermektedir. Ancak, bazı mealler arasında 'öğüt vermek' yerine 'bir şey ile öğüt veririm' gibi alternatif ifadeler de kullanılmıştır. Bu tür farklılıklar, dilin zenginliğini ve anlayışın çeşitliliğini ortaya koymaktadır. Sonuç olarak, farklı meallerin tercih ettiği ifadeler, okuyucunun dikkatini çekmek ve mesajı anlatmak açısından farklı şekillerde ele alınmıştır.