Sebe Suresi 47. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | De ki: Sizden bir ücret, bir mükafat da istemiyorum, sizin olsun o. Benim ecrim, ancak Allah'a ait ve o, her şeye tanık. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | De ki: “Sizden herhangi bir ücret istemişsem, o sizin olsun. Benim ücretim ancak Allah’a aittir. O, her şeye hakkıyla şahittir.” |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | De ki: "Ben sizden herhangi bir ücret istemem, O sizin içindir. Benim ecrim ancak Allah'a aittir. O, her şeye şahittir." |
Mehmet Okuyan Meali | De ki: “Ben sizden herhangi bir ücret istemişsem o sizin olsun. Ücretim yalnızca Allah’a aittir. O her şeye şahittir.” |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | De ki: «Ben sizden ücret namına bir şey istersem, o, sizin içindir. Benim mükâfaatım ise ancak Allah'a aitir ve O, her şey üzerine şahittir.» |
Süleyman Ateş Meali | De ki: "Ben sizden bir ücret istemişsem, o sizin olsun. Benim ücretim yalnız Allah'a aittir. O her şeye şahiddir'." |
Süleymaniye Vakfı Meali | De ki: "Ben sizden bir ücret istediysem, o sizindir; benim ücretimi Allah üstlenmiştir. O her şeye şahittir." |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | De ki: "Ben sizden herhangi bir ücret istemedim; o sizin olsun. Benim ödülüm yalnız Allah'tandır. Ve O, her şey üzerinde bir Şehîd, gerçek bir tanık..." |
Sebe Suresi 47. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Sebe |
Sure Numarası | 34 |
Ayet Numarası | 47 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 22 |
Kur'an Sayfası | 499 |
Toplam Harf Sayısı | 50 |
Toplam Kelime Sayısı | 11 |
Sebe Suresi, genel olarak Allah'ın birliğini, kıyamet gününü, ahiret hayatını ve inananlar ile inanmayanlar arasındaki farkları vurgulayan bir Mekki suredir. Bu sure, insanların dünya hayatında gösterdikleri tutumlarının sonuçlarını ve ahiret gününe olan inançlarının önemini anlatmaktadır. Sebe Suresi içinde, Allah’ın verdiği nimetlere karşı nankörlük eden toplumların sonlarını, peygamberlerin mücadelelerini ve doğru yolda olanların ödüllerini örneklerle sergilemiştir. Ayet 47, bu bağlamda, peygamberin, kavminden herhangi bir menfaat talep etmeden, yalnızca Allah'a yöneldiğini ve ona güvenerek ecrini yalnızca Allah'tan beklediğini ifade etmektedir. Bu ayet, aynı zamanda, inananların Allah’a olan güvenini ve teslimiyetini pekiştiren bir mesaj vermektedir. Peygamberlerin, insanlar üzerinde herhangi bir maddi beklentisi olmadığını, yalnızca Allah’ın rızası ve ödülü için davet ettiklerini belirtmektedir. Ayetin, Mekki dönemde inmiş olması, bu mesajın insanların inançlarını pekiştirmek amacıyla verildiğini gösterir.
Sebe Suresi 47. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
ücret | ücret |
mükafat | ödül |
şahid | tanık |
ecr | ödül |
Ayetin başında geçen 'ücret' kelimesi, bir karşılık veya maddi değer anlamına gelir ve burada peygamberin topluluğundan böyle bir beklenti içinde olmadığını ifade eder. 'Mükafat' ise, Allah'ın katında beklenen ödülü anlatır. 'Şahid' kelimesi, tanıklık eden anlamında kullanılarak, Allah’ın her şeyin bilgisinin ve tanıklığının bulunduğunu vurgular. Bu ayette 'idgam' gibi tecvid kuralları göze çarpmaktadır; özellikle 'şahid' kelimesinde 's' ve 'h' harfleri arasındaki duraklama ve akış bu kuralların bir parçasıdır.
Sebe Suresi 47. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
ücret | ücret | 9 |
mükafat | ödül | 5 |
şahid | tanık | 7 |
Ayet içinde geçen 'ücret', 'mükafat' ve 'şahid' kelimeleri Kur'an'da farklı bağlamlarda sıkça geçmektedir. Bu kelimelerin bu kadar fazla kullanılması, insanlara karşı olan maddi ve manevi ödüllerin farkındalığını artırmak ve Allah'ın her şeyin üzerine tanık olduğunu vurgulamak içindir. Özellikle 'şahid' kelimesi, Allah’ın her şeyin üzerindeki bilgisine ve tanıklığına vurgu yaparken, kutsal kitapların temel unsurlarından biri olan adalet ve ahiret inancını pekiştirir.
ücret
9
şahid
7
mükafat
5
Sebe Suresi 47. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Sizden bir ücret, bir mükafat da istemiyorum | Geleneksel |
Diyanet İşleri | Sizden herhangi bir ücret istemişsem, o sizin olsun | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | Ben sizden herhangi bir ücret istemem, O sizin içindir | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Ben sizden herhangi bir ücret istemişsem o sizin olsun | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Ben sizden ücret namına bir şey istersem, o, sizin içindir | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Ben sizden bir ücret istemişsem, o sizin olsun | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | Ben sizden bir ücret istediysem, o sizindir | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | Ben sizden herhangi bir ücret istemedim; o sizin olsun | Modern |
Yukarıdaki tabloda, farklı meallerde ortak ve farklı ifadeler gözlemlenmektedir. Genel olarak, 'ücret' ve 'istemem' gibi ifadeler çoğu mealde benzer şekilde kullanılmıştır. Bu kelimelerin tercih edilmesi, ayetin özünü bozmadan anlaşılabilirliğini artırma amacı taşır. Diğer yandan, 'mükafat' kelimesinin yerine 'ödül' kullanımı, bazı meallerde farklı bir ifadeye yer vermektedir. Bu da bir dilsel farklılık olarak değerlendirilebilir. Bununla birlikte, bazı meallerde daha açıklayıcı bir ton tercih edilmişken, bazıları daha geleneksel bir ifade tarzını korumuştur. Bu durum, okuyucunun anlayışını ve bağlama göre değişen yorumlama biçimlerini etkileyebilir.