Sebe Suresi 48. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | De ki: Şüphe yok ki Rabbim, gerçeği yerine getirir, gizli şeyleri de en iyi ve adamakıllı bilir. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | De ki: “Şüphesiz Rabbim gerçeği ortaya koyar. O, gaybleri hakkıyla bilendir.” |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | De ki: "Gerçekten Rabbim, hakkı yerli yerine koyar. O, gaybları hakkıyla bilendir." |
Mehmet Okuyan Meali | De ki: “Şüphesiz ki Rabbim gerçeği ortaya koyar. (O), [gayb]ları (bilinemeyenleri) çok iyi bilendir.” |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | De ki: «Muhakkak Rabbim hakkı ilkâ eder, bütün gaybleri tamamıyla bilendir.» |
Süleyman Ateş Meali | De ki: "Rabbim gerçeği, (dilediği kulunun kalbine) atar. (O) gaybleri bilendir." |
Süleymaniye Vakfı Meali | De ki: "SahiRabbim, bütünüyle gerçeği ortaya koyar. O bütün gaybı bilir." |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | De ki: "Benim Rabbim, gerçeği ortaya koyar. Gaybları en iyi bilen O'dur." |
Sebe Suresi 48. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Sebe |
Sure Numarası | 34 |
Ayet Numarası | 48 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 22 |
Kur'an Sayfası | 498 |
Toplam Harf Sayısı | 69 |
Toplam Kelime Sayısı | 17 |
Sebe Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir sure olup, genel olarak kıyamet, ahiret hayatı, ilahi kudret ve insanların hesap vereceği konular üzerinde durmaktadır. Bu sure, Allah'ın varlığına ve birliğine dair deliller sunarken, tarihi kavimlerin başlarına gelen olaylarla da insanların ibret alması gerektiği mesajını vermektedir. Ayet 48, bu bağlamda 'Rabbim gerçeği yerine getirir' ifadesiyle, Allah'ın her şeyin gerçeğini bildiğine ve ortaya koyduğuna vurgu yapmaktadır. Müslümanlar için bu ayet, Allah'ın her türlü gizli ve açık bilgiyi bildiği inancını pekiştirmekte ve ahiret hayatında herkesin yaptıklarının karşısına çıkacağına dair bir hatırlatmada bulunmaktadır. Bu sure, insanları doğru yola yönlendirmek ve ahlaki değerleri hatırlatmak amacıyla indirilmiştir.
Sebe Suresi 48. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
رَبِّي | Rabbim |
الْحَقَّ | Gerçek |
يَعْلَمُ | Bilir |
Ayet içerisinde bazı temel tecvid kuralları bulunmaktadır. Örneğin, 'يَعْلَمُ' kelimesindeki 'ي' harfi uzunca okunmalı, bu da tecvid açısından med kuralını içerir. 'الْحَقَّ' kelimesindeki 'ال' harfi de idgam durumunu içerir.
Sebe Suresi 48. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
رَبِّي | Rabbim | 60 |
الْحَقَّ | Gerçek | 50 |
يَعْلَمُ | Bilir | 70 |
Kur'an'da 'Rabbim', 'gerçek' ve 'bilir' kelimeleri sıkça geçmektedir. Bu kelimelerin sık kullanımı, Allah'ın yüceliği, kudreti ve bilgisi üzerine vurgular yapma ihtiyacından kaynaklanmaktadır. Özellikle 'Rabbim' kelimesi, kulların yaratıcısı ve koruyucusu olan Allah ile olan kişisel ilişkiyi ifade eder. 'Gerçek' kelimesi ise, Kur'an'ın getirdiği mesajların ve öğretilerin doğruluğunu pekiştirmek için önemlidir. 'Bilir' kelimesi ise, Allah'ın her şeyi bilmesi inancını pekiştirmektedir.
يَعْلَمُ
70
رَبِّي
60
الْحَقَّ
50
Sebe Suresi 48. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | gerçeği yerine getirir | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri (Yeni) | gerçeği ortaya koyar | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | hakkı yerli yerine koyar | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | gerçeği ortaya koyar | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | hakkı ilkâ eder | Geleneksel |
Süleyman Ateş | gerçeği atar | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | gerçeği ortaya koyar | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | gerçeği ortaya koyar | Modern |
Mealler arasında en fazla ortak tercih edilen ifade 'gerçeği ortaya koyar' ifadesidir. Bu ifade, ayetin özünü yansıtırken, birçok mealde benzer bir dil kullanıldığı için anlaşılabilirliği artırmaktadır. 'Gerçeği yerine getirir' ve 'hakkı yerli yerine koyar' ifadeleri ise, daha geleneksel bir anlatım sunmakta ve dil açısından farklı bir ton oluşturmaktadır. Bu durum, meallerin yazarlarının dil tercihleriyle ilgilidir. Bazı mealler daha modern bir dil kullanırken, diğerleri daha klasik bir üslup benimsemektedir. Farklılıklar, aynı zamanda kelime seçimlerinin anlam derinliği açısından da değişiklik göstermektedir. Örneğin, 'ilkâ eder' ifadesi, 'ortaya koyar' ifadesine göre daha az yaygın kullanılan bir terimdir.