السَّجْدَةِ

Secde Suresi 20. Ayet

وَاَمَّا

الَّذ۪ينَ

فَسَقُوا

فَمَأْوٰيهُمُ

النَّارُۜ

كُلَّمَٓا

اَرَادُٓوا

اَنْ

يَخْرُجُوا

مِنْهَٓا

اُع۪يدُوا

ف۪يهَا

وَق۪يلَ

لَهُمْ

ذُوقُوا

عَذَابَ

النَّارِ

الَّذ۪ي

كُنْتُمْ

بِه۪

تُكَذِّبُونَ

٢٠

Veemmâ-lleżîne fesekû feme/vâhumu-nnâr(u)(s) kullemâ erâdû en yaḣrucû minhâ u’îdû fîhâ vekîle lehum żûkû ‘ażâbe-nnâri-lleżî kuntum bihi tukeżżibûn(e)

Fasıklık edenlere gelince, onların barınağı ateştir. Oradan her çıkmak istediklerinde oraya döndürülürler ve onlara, "Yalanlamakta olduğunuz ateş azabını tadın" denir.

Surenin tamamını oku

Secde Suresi 20. Ayet Meâlleri

Meâller
Meâl Sahibiİfade
Abdulbaki Gölpınarlı MealiFakat buyruktan çıkanlara gelince: Onların yurtları ateştir; oradan çıkmak istedikleri zaman tekrar atılırlar oraya ve onlara denir ki: Tadın yalanladığınız ateşin azabını.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)Fasıklık edenlere gelince, onların barınağı ateştir. Oradan her çıkmak istediklerinde, oraya döndürülürler ve onlara, “Yalanlamakta olduğunuz ateş azabını tadın” denir.
Elmalılı Hamdi Yazır MealiAma fâsıklık etmiş olanların barınakları ateştir. Oradan her çıkmak istediklerinde oraya geri çevrilirler ve kendilerine: "Haydi tadın o ateşin yalanlayıp durduğunuz azabını!" denir.
Mehmet Okuyan MealiYoldan çıkanlara gelince, onların barınağı ise ateştir. Oradan her çıkmak istediklerinde geri döndürülmüş (olacak)lar ve kendilerine, “Yalanlamış olduğunuz cehennem azabını tadın!” denecektir.
Ömer Nasuhi Bilmen MealiFakat o kimseler ki, fıska sapmışlardır, artık onların barınacakları yer, ateştir. Her ne vakit oradan çıkmalarını istedikçe onun içine geri döndürüleceklerdir ve onlara denilmiş olacaktır ki, o ateş azabını tadın ki, siz onu yalan saymakta bulunmuşidiniz.
Süleyman Ateş MealiYoldan çıkanların barınacakları yer de ateştir. Ne zaman oradan çıkmak isteseler, yine oraya geri çevrilirler ve onlara: "Yalanlamakta olduğunuz ateş azabını tadın" denilir.
Süleymaniye Vakfı MealiYoldan çıkanların yerleşecekleri yer de Cehennemdir. Ne zaman oradan çıkmak isteseler "Yalanlayıp durduğunuz ateşin azabını tadın" denilerek, gerisin geri yerlerine götürülürler.
Yaşar Nuri Öztürk MealiSapmış olanların varacakları yerse ateştir. Oradan her çıkmak istediklerinde, oraya geri çevrilirler. Ve şöyle denir onlara: "Yalanlayıp durduğunuz ateş azabını tadıverin!"

Secde Suresi 20. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureSecde
Sure Numarası32
Ayet Numarası20
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz21
Kur'an Sayfası494
Toplam Harf Sayısı114
Toplam Kelime Sayısı24

Secde Suresi, genel olarak iman, ahiret, ve insanın yaratılışı gibi temalar üzerinde yoğunlaşan bir Mekki suredir. Bu sure, insanın yaratılışına, Tanrı'nın kudretine ve ahiret hayata inananların kazanacağı mükafatlara vurgu yapar. Secde Suresi'nde, Allah'ın varlığına, kudretine ve insanın bu dünya üzerindeki sorumluluklarına dair pek çok ayet bulunmaktadır. Ayet 20, bu bağlamda, fasıklık edenler için cehennem azabının bir tasvirini sunmaktadır. Bu ayette, fasıklık edenlerin barınağının ateş olduğu belirtilirken, onlara cehennem azabını tatmaları gerektiği hatırlatılmaktadır. Ayet, genel olarak ahiret inancının önemine ve fasıklık yapanların karşılaşacağı sonuçlara dair bir uyarı niteliğindedir. Mekke döneminde inmiş olması, bu ayetin ve surenin mesajının, o dönemdeki inkarcılara yönelik olduğu anlamına gelmektedir. Ayet, fasıklık edenlerin cehennemdeki durumunu tasvir ederken, aynı zamanda insanların bu durumu akıllarında tutarak doğru yolda kalmaları gerektiğini de vurgulamaktadır. Bu bağlamda, Secde Suresi, inananları doğru yola çağırırken, inkar edenlere karşı da bir uyarı niteliği taşımaktadır.

Secde Suresi 20. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
فَأَمَّاAma
الَّذِينَOnlar
فَاسِقُونَFasıklar
مَأْوَاهُمْBarınakları
النَّارُAteş
يَذُوقُواTadın
عَذَابَAzap
كَذَّبُواYalanladılar

Ayetin telaffuzunda dikkat edilmesi gereken bazı tecvid kuralları bulunmaktadır. "فَأَمَّا" kelimesindeki "م" harfi idgam kuralı gereği, "أَمَّا" ile birleşirken, "النَّارُ" kelimesindeki "ن" harfi de med kuralına uymaktadır.

Secde Suresi 20. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
فَاسِقُونَFasıklar8
النَّارُAteş150
عَذَابَAzap70
كَذَّبُواYalanladılar15

Ayet içinde geçen kritik kelimelerden biri olan "فَاسِقُونَ" (Fasıklar) kelimesi, Kur'an'da toplam 8 defa geçmektedir. Bu kelime, günahkarları ve Tanrı'dan uzaklaşmış olanları ifade eder. "النَّارُ" (Ateş) kelimesi ise 150 defa geçmektedir ve cehennemi, azabı sembolize etmektedir. "عَذَابَ" (Azap) kelimesi de 70 defa geçmekte olup, Allah'ın gazabını ve inkar edenlerin karşılayacağı sonuçları simgeler. Bu kelimelerin sık kullanılması, Kur'an'daki ahiret inancı ve ceza anlayışının önemini vurgulamak içindir.

النَّارُ

150

عَذَابَ

70

كَذَّبُوا

15

فَاسِقُونَ

8

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Secde Suresi 20. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki GölpınarlıFakat buyruktan çıkanlara gelinceAçıklayıcı
Diyanet İşleriFasıklık edenlere gelinceGeleneksel
Elmalılı Hamdi YazırAma fâsıklık etmiş olanların barınaklarıGeleneksel
Mehmet OkuyanYoldan çıkanlara gelinceModern
Ömer Nasuhi BilmenFakat o kimseler ki, fıska sapmışlardırGeleneksel
Süleyman AteşYoldan çıkanların barınacakları yerModern
Süleymaniye VakfıYoldan çıkanların yerleşecekleri yerModern
Yaşar Nuri ÖztürkSapmış olanların varacakları yerModern

Yukarıda sunulan tablodaki ifadeler, mealler arasında farklılık göstermektedir. Genel olarak, "gelince" ifadesi çoğu mealde benzer biçimde kullanılmakta; ancak "Fasıklar" ve "Fasıklık edenler" gibi ifadelerde dikkat çeken farklılıklar bulunmaktadır. Diyanet İşleri Mealinde, "Fasıklık edenler" ifadesi tercih edilirken, Abdulbaki Gölpınarlı Meali bu durumu "buyruktan çıkanlar" şeklinde daha genel bir dille ifade etmiştir. Bunun yanı sıra, "barınakları" gibi kelimeler de farklı meallerde farklı şekillerde ifade edilmiştir. Örneğin, "barınma yeri" veya "varacakları yer" gibi ifadeler, anlamı etkilemektedir. Farklı meallerde kullanılan kelimelerin bazıları, anlamda ciddi farklılıklar yaratmazken, bazıları eş anlamlı fakat stilize edilmiş farklılıklara sahiptir. Bu durum, meal yazarlarının tercih ettikleri üslup ve cümle yapısından kaynaklanmaktadır.