Şuara Suresi 100. Ayet

فَمَا

لَنَا

مِنْ

شَافِع۪ينَۙ

١٠٠

Femâ lenâ min şâfi’în(e)

Şuara Suresi 100. Ayet Meâlleri

“İşte bu yüzden bizim şefaatçilerimiz yok.”Diyanet İşleri (Yeni)
Artık ne şefaatçilerden bir şefaatçi var bize.Abdulbaki Gölpınarlı
"Bak bizim için ne şefaatçiler var,"Elmalılı Hamdi Yazır
Bizim için şefaatçiler de yok.Mehmet Okuyan
«Artık bize ne şefaat edicilerden var.»Ömer Nasuhi Bilmen
Şimdi artık bizim ne şefa'atçilerimiz var,Süleyman Ateş
Artık bizi ne kayıracak biri var,Süleymaniye Vakfı
"Artık ne şefaatçilerimiz var,Yaşar Nuri Öztürk
gel gör ki, şimdi bize arka çıkan ne bir kimse varMustafa İslamoğlu
“Ama şimdi ne bir şefaatçimiz var bizim.”Ömer Çelik
Artık bizim için ne şefaatçiler (den bir kimse),Hasan Basri Çantay
Şuara Suresi 100. Ayet Arapça ve Türkçe meali

Şuara Suresi 100. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureŞuara
Sure Numarası26
Ayet Numarası100
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz19
Kur'an Sayfası474
Toplam Harf Sayısı37
Toplam Kelime Sayısı6

Şuara Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir suredir ve genel olarak peygamberlerin kıssalarını, toplumların inkârcılığını ve inkârcılara yönelik uyarıları içerir. Sura, özellikle insanların Allah’a ve peygamberlerine karşı sergiledikleri tutumlar üzerinde durur. Bu ayet, şefaatin bulunmadığına dair bir ifade ile karşılaşmamızı sağlamaktadır. Ayetin geçtiği kontekst, inkârcıların son durumu ve onların ahirette şefaat bekleyemeyecekleri üzerinedir. Bu bağlamda, bu ayet, kişilerin kendi amellerinin sonuçlarıyla yüzleşeceği bir durumu vurgulamaktadır. Mekke’de inen bu sure, o dönemde inkarcıların karşılaştıkları sıkıntılar ve uyarılar ile doludur. Bu bağlamda ayet, toplumların ve bireylerin yaptıkları yanlışlar için sonuçlarına katlanacaklarını hatırlatmaktadır.

Şuara Suresi 100. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
شَفَاعَاتٍşefaat
بَاقٍvar
لَنَاbizim için

Ayetin Arapça metninde bazı temel tecvid kuralları bulunmaktadır. Örneğin, "لَنَا" kelimesindeki "ل" harfi med yapılırken, "بَاقٍ" kelimesindeki "ب" harfi idgam kuralına tabidir.

Şuara Suresi 100. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
شَفَاعَاتٍşefaat24
بَاقٍvar15
لَنَاbizim için18

Ayet içinde geçen kelimeler Kur'an’da farklı yerlerde sıkça kullanılmıştır. Özellikle 'şefaat' kelimesi, ahiretteki arabuluculuk anlamında önemli bir yer tutar ve bu nedenle sıkça geçmektedir. Bu kelimenin fazla kullanılması, insanların ahiret inançları ve şefaat beklentileri ile ilgili toplumda yaygın olan düşünceleri yansıtmaktadır. 'Var' ve 'bizim için' gibi ifadeler ise, insanların kendilerini ve durumlarını ifade etme biçiminde önemli rol oynamaktadır.

شَفَاعَاتٍ

24

لَنَا

18

بَاقٍ

15

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Şuara Suresi 100. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki Gölpınarlı Mealişefaatçilerden bir şefaatçiAçıklayıcı
Diyanet İşleri Meali (Yeni)şefaatçilerimiz yokModern
Elmalılı Hamdi Yazır Mealine şefaatçiler varGeleneksel
Mehmet Okuyan Mealişefaatçiler de yokModern
Ömer Nasuhi Bilmen Mealişefaat edicilerden varGeleneksel
Süleyman Ateş Mealişefa'atçilerimiz varAçıklayıcı
Süleymaniye Vakfı Mealikayıracak biri varAçıklayıcı
Yaşar Nuri Öztürk Mealişefaatçilerimiz varModern

Tabloya göre, çoğu mealde 'şefaatçiler' ifadesi yaygın olarak kullanılmıştır. Bu ifade, şefaat kavramının önemini vurgulayarak, insanlar için arabuluculuk beklentisini ifade eder. Farklı mealler arasında belirgin farklılıklar da görülmektedir. Örneğin, 'kayıracak biri' ifadesi, geleneksel ifadelerden farklı bir anlam katmakta ve daha modern bir yorum sunmaktadır. Diğer yandan, bazı meallerde 'şefaatçilerimiz yok' şeklindeki ifadeler, inkârcılığın ve beklentinin yokluğunu daha net bir biçimde ortaya koymaktadır. Genel olarak, farklı meallerde benzer kelimelerin ve ifadelerin yanı sıra, anlamda ufak farklılıklar gözlemlenmektedir.

Şuarâ Sûresi 100. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler

Şuara Suresi 100. ayet, Hz. Musa'nın Firavun'un karşısındaki duruşunu ve ona verdiği mesajı ifade eder.

  • Şuara Suresi 10. Ayet: Bu ayette Hz. Musa'nın Allah'tan aldığı vahiy ve Firavun'a karşı duruşu aktarılır. 100. ayet, bu duruşun devamı niteliğindedir.
  • Taha Suresi 24. Ayet: Ta-Ha Suresi'nde de Hz. Musa'nın Firavun'a mesajı ve onun engellemelerini aşma çabası ele alınmaktadır. Bu, 100. ayetin bağlamında önemli bir paralellik taşır.
  • A'râf Sûresi 104. Ayet: Araf Suresi'nde Hz. Musa'nın Firavun'a karşı yürüttüğü mücadele ve onun zulmüne karşı gösterdiği tepki önemli bir konudur. Bu bağlamda 100. ayetle bağlantı kurar.

Bu ayetler, Hz. Musa'nın liderlik, cesaret ve Allah'ın emirlerine bağlılık temalarını işler. Aynı zamanda, Firavun'un zulmüne karşı durmanın önemini ortaya koyar. Bu bağlamda, inananların zorluklar karşısında nasıl bir tutum sergilemesi gerektiği konusunda bir örnek sunar.

Okumak istediğin ayeti seç

Kaynakça