الشُّعَرَاءِ

Şuara Suresi 102. Ayet

فَلَوْ

اَنَّ

لَنَا

كَرَّةً

فَنَكُونَ

مِنَ

الْمُؤْمِن۪ينَ

١٠٢

Felev enne lenâ kerraten fenekûne mine-lmu/minîn(e)

Keşke (dünyaya) bir dönüşümüz olsa da inananlardan olsak.

Surenin tamamını oku

Şuara Suresi 102. Ayet Meâlleri

Meâller
Meâl Sahibiİfade
Abdulbaki Gölpınarlı MealiNe olurdu bir kere daha dünyaya dönebilseydik de inananlardan olsaydık.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)“Keşke (dünyaya) bir dönüşümüz olsa da inananlardan olsak.”
Elmalılı Hamdi Yazır Meali"Ah keşke (dünyaya) bir kere daha dönebilsek de, müminlerden olabilseydik."
Mehmet Okuyan MealiKeşke bizim için (dünyaya) bir daha dönüş olsaydı da müminlerden olsa(ydı)k!”
Ömer Nasuhi Bilmen Meali«İmdi bizim için bir kere (geriye) dönüş olsa idi de artık mü'minlerden olsa idik.»
Süleyman Ateş MealiAh keşke bir dönüşümüz daha olsa da inananlardan olsak!
Süleymaniye Vakfı MealiKeşke bize fırsat verilse de müminlerden olsak.”
Yaşar Nuri Öztürk Meali"Keşke bir dönüşünüz daha olsaydı da müminlerden olabilseydik."

Şuara Suresi 102. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureŞuara
Sure Numarası26
Ayet Numarası102
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz19
Kur'an Sayfası490
Toplam Harf Sayısı66
Toplam Kelime Sayısı14

Şuara Suresi, Mekke döneminde inmiş bir sure olup, genel olarak peygamberlerin hikayeleri ve toplumların inkârları üzerine odaklanmaktadır. Bu surede, özellikle insanların Allah'a olan inançları, peygamberlerin getirdiği mesajlar ve toplumların bu mesajlara karşı tutumları ele alınmaktadır. Ayet 102, sure içerisinde bir dönemin sonunda inkâr edenlerin pişmanlıklarını ifade ettikleri bir bağlamda yer alır. Bu ayette, insanlar dünya hayatında yapmadıkları hataları telafi etmek için tekrar dünyaya dönme arzusunu dile getirirler. Bu tür ifadeler, Kuran'da sıkça rastladığımız bir temadır; insanların ölümden sonra pişmanlık ve geri dönüş arzusu, onları Allah'a olan inançlarının güçsüzlüğünü ve dünyadaki fırsatları değerlendirememiş olmalarındaki üzüntülerini yansıtır. Bu sure, aynı zamanda inananların ve inkâr edenlerin durumlarını ve kıyamet günündeki sonuçlarını da vurgular.

Şuara Suresi 102. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
إِنْEğer
كَانَOlmak
مُؤْمِنِينَİnanmışlar
مَرَّةًBir kere
دَوْرَةًDönüş

Ayetin okunmasında 'idgam' kuralları uygulanmıştır. 'Müminlerden' kelimesindeki 'mü' harfi, 'mümin' kelimesinin sonundaki 'n' ile birleştirilmiştir. Ayrıca 'dönüş' kelimesinde 'med' uygulanmış, uzatma yapılmıştır.

Şuara Suresi 102. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
دَوْرَةًDönüş4
مُؤْمِنِينَİnanmışlar20
كَانَOlmak30

Ayet içinde geçen kelimelerin Kur'an'da toplam geçiş sayıları, bu kelimelerin temel kavramlar olduğunu gösterir. 'Dönüş', hayatın sonundaki pişmanlık ve tekrar fırsat bulma arzusunu simgelerken, 'müminler' terimi, inanç ve kurtuluş anlamına gelir. 'Olmak' kelimesi ise varlığın ve durumun ifade edilmesinde önemli bir yere sahiptir. Bu kelimelerin sıkça kullanılması, insanın varoluşsal sorgulamalarını ve inanç konusundaki derin hislerini yansıtır.

كَانَ

30

مُؤْمِنِينَ

20

دَوْرَةً

4

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Şuara Suresi 102. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki Gölpınarlıinananlardan olsaydıkAçıklayıcı
Diyanet İşleriinananlardan olsakModern
Elmalılı Hamdi Yazırmüminlerden olabilseydikGeleneksel
Mehmet Okuyanmüminlerden olsa(ydı)Geleneksel
Ömer Nasuhi Bilmenmü'minlerden olsa idikGeleneksel
Süleyman Ateşinananlardan olsakModern
Süleymaniye Vakfımüminlerden olsakAçıklayıcı
Yaşar Nuri Öztürkmüminlerden olabilseydikAçıklayıcı

Tabloda görülen ifadelerde 'inananlardan olsak' ve 'müminlerden' gibi kelimeler sıkça kullanılmıştır. Bunlar, ayetin genel teması olan inanç ve pişmanlık konularını yansıttığı için tercih edilmiştir. Bunun yanı sıra, dilsel tonu açısından bazı mealler geleneksel bir anlatım tarzına sahipken, bazıları daha modern bir dil kullanmaktadır. Örneğin, Gölpınarlı ve Ateş'in meallerindeki ifadeler, daha açıklayıcı bir yapıya sahipken, Elmalılı ve Bilmen gibi geleneksel mealler, klasik bir üslupla kaleme alınmıştır. Mealler arasındaki bu farklılıklar, aynı anlamı taşısalar da, ifadelerin sunum biçiminde farklılıklar olduğunu gösterir.