Şuara Suresi 120. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Sonra da onlardan başka geri kalanları sulara garkettik. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Sonra da geride kalanları suda boğduk. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Sonra da arkasında kalanları suda boğduk. |
Mehmet Okuyan Meali | Sonra da geride kalanları (suda) boğmuştuk. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Sonra arkada kalanları garkettik. |
Süleyman Ateş Meali | Sonra bunun ardından, geride kalanları boğduk. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Sonra geri kalan herkesi suda boğduk. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Sonra dışta kalanları boğduk. |
Şuara Suresi 120. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Şuara |
Sure Numarası | 26 |
Ayet Numarası | 120 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 19 |
Kur'an Sayfası | 472 |
Toplam Harf Sayısı | 45 |
Toplam Kelime Sayısı | 9 |
Şuara Suresi, Mekke'de inmiş bir sure olup, Kur'an'ın 26. suresidir. Bu sure, genellikle peygamberlerin ve onların kavimlerinin başlarından geçen olayları ve bu olaylar üzerinden insanlara verilen dersleri içermektedir. Ayet 120, benzer konularda Allah'ın azabının hikayesi ile ilgilidir. Bu bağlamda, bu ayette geride kalanların suya gark edilmesi, bu neslin başına gelen bir felaket olarak anlatılır. Ayetin geçtiği sure, genel olarak insanları Allah'a imana ve O’nun iradesine teslim olmaya davet eden bir üsluba sahiptir. Mekki bir sure olduğu için, bu dönemdeki Müslümanların maruz kaldığı baskılar ve bunlara karşı nasıl mücadele etmeleri gerektiği de vurgulanmaktadır. Bu ayet, o dönemde toplumsal bir uyanış yaratmayı hedefleyen bir anlatıma sahiptir. Süre içerisinde geçen bu tür olaylar, tarihsel olarak geçmişte yaşananlar üzerinden ders çıkarılmasına yönelik bir uyarı niteliğindedir. Bu ayet de buralarda geçen, geçmiş kavimlere dair örneklerin bir parçasıdır.
Şuara Suresi 120. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
غَرَقَ | boğmak |
بَقِيَ | kalmak |
مَاء | su |
Ayetin telaffuzunda dikkat edilmesi gereken bazı tecvid kuralları bulunmaktadır. Özellikle 'غَرَقَ' kelimesinde idgam ve med uygulamaları söz konusu olabilir.
Şuara Suresi 120. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
غَرَقَ | boğmak | 8 |
مَاء | su | 9 |
بَقِيَ | kalmak | 4 |
Ayet içinde geçen kelimeler, Kur'an metninde çeşitli bağlamlarda sıkça yer almakta. Özellikle 'غَرَقَ' (boğmak) kelimesi, birçok ayette felaket veya cezalandırma bağlamında kullanılarak, Allah'ın kudretini ve insanların başına gelen felaketleri hatırlatmaktadır. 'مَاء' (su) kelimesi ise, yaşamın temel unsuru olarak sıkça yer almakta ve su ile ilgili olan olayların hikayelerinde önemli bir yer tutmaktadır. 'بَقِيَ' (kalmak) kelimesi de, geçmiş kavimlerin durumu ve sonrasında yaşananları ifade ederken önemli bir tema olarak karşımıza çıkmaktadır.
مَاء
9
غَرَقَ
8
بَقِيَ
4
Şuara Suresi 120. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | sonra da onlardan başka geri kalanları sulara garkettik. | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | sonra da geride kalanları suda boğduk. | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | sonra da arkasında kalanları suda boğduk. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | sonra da geride kalanları (suda) boğmuştuk. | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | sonra arkada kalanları garkettik. | Açıklayıcı |
Süleyman Ateş | sonra bunun ardından, geride kalanları boğduk. | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | sonra geri kalan herkesi suda boğduk. | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | sonra dışta kalanları boğduk. | Modern |
Verilen mealler arasında belirli ifadeler ortaklık gösteriyor. Örneğin 'sonra' ve 'geride kalanlar' ifadeleri, çoğu mealde benzer şekilde kullanılmakta. Bununla birlikte, 'suda boğmak' veya 'garkettik' gibi terimler, çeşitli meallerde farklılıklar gösteriyor. Bu, kullanılan dilin stiline ve mealin yazarı olan kişinin tercihine bağlı olarak değişiyor. Örneğin, 'garkettik' ifadesi daha edebi bir ton taşırken, 'boğduk' ifadesi daha sade ve anlaşılır bir dil kullanımıdır. Mealler arasında bu tür dil farklılıkları, okuyucunun metni algılayış biçimini etkileyebilir. Genel olarak ortak kullanılan ifadelerin tercih edilmesinin nedeni, ayetin anlamını etkili bir biçimde iletme arzusudur. Farklılıklar ise, dilin zenginliğini ve kullanım çeşitliliğini yansıtır.