Şuara Suresi 138. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Ve biz, azaba uğratılmayacağız. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | “Biz azaba uğratılacak da değiliz.” |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Biz azaba uğratılacak da değiliz." |
Mehmet Okuyan Meali | Biz asla azaba uğratılacak da değiliz.” |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Ve bizler ise muazzep olacaklar değiliz.» |
Süleyman Ateş Meali | Biz azaba uğratılacak değiliz. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Ama biz azaba uğrayacak değiliz.” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | "Biz azaba uğratılacak değiliz." |
Şuara Suresi 138. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Şuara |
Sure Numarası | 26 |
Ayet Numarası | 138 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 19 |
Kur'an Sayfası | 498 |
Toplam Harf Sayısı | 36 |
Toplam Kelime Sayısı | 8 |
Şuara Suresi, 26. Sure olup Mekki döneminde inmiştir. Sure, genel olarak peygamberlerin tebliğ süreçlerine, toplumların azabına uğramış hallerine ve bu süreçlerin sonuçlarına dair mesajlar içermektedir. Ayet 138, bu bağlamda toplumların azaba uğrama konusuyla doğrudan bağlantılıdır. Özellikle, burada azap vurgusuyla beraber insanların kendilerini nasıl savunma pozisyonuna aldıkları ve bunun ötesinde bir inanç sergileme biçimi ele alınmaktadır. Ayet, inananların azap korkusundan uzak olduklarını ve bunu bir güven kaynağı olarak gördüklerini ifade ederken, genel olarak insanlar arasında bu güvenin nasıl tesis edileceği konusunda da bir ipucu sunmaktadır. Mekki döneminde, inananların toplumları dışındaki tehditlere karşı bir dayanışma ve güçlü bir inanç göstermeleri açısından bu tür ayetler büyük önem taşımaktadır. Bu ayet, inananların toplumsal baskılara karşı güçlenmelerine ve kendilerine güvenmelerine dair bir mesaj vermektedir.
Şuara Suresi 138. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
عَذَابٌ | azap |
نُعَذَّبُ | azap görmek |
لَنْ | asla |
Ayet içerisindeki önemli kelimelerden biri 'عَذَابٌ' (azap) olup, genel olarak Kur'an'da sıkça geçmektedir. Ayrıca 'نُعَذَّبُ' (azap görmek) fiilinin kullanımı, güçlü bir ifadeyi yansıtırken, 'لَنْ' (asla) kelimesi ise kesin bir vurgulama yapmakta, olumsuzluğu pekiştirmektedir. Tecvid açısından, bazı kelimeler arasında idgam ve med kuralları bulunmaktadır.
Şuara Suresi 138. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
عَذَابٌ | azap | 75 |
نُعَذَّبُ | azap görmek | 5 |
لَنْ | asla | 20 |
Ayet içerisinde geçen kelimelerden 'عَذَابٌ' (azap) kelimesi, Kur'an'da sıkça yer almakta, bu durum izleyen temalarla birlikte insanların ruhsal durumlarını, korkularını ve azap kavramını sürekli hatırlatmak amacı taşımaktadır. 'نُعَذَّبُ' kelimesi ise, azapla ilgili bir durum tespiti yaparken, 'لَنْ' kelimesi de kesin bir olumsuzlama ile insanların azaptan uzak duracaklarına dair bir inancı pekiştirmektedir.
عَذَابٌ
75
لَنْ
20
نُعَذَّبُ
5
Şuara Suresi 138. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Ve biz, azaba uğratılmayacağız. | Modern |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Biz azaba uğratılacak da değiliz. | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | Biz azaba uğratılacak da değiliz. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Biz asla azaba uğratılacak da değiliz. | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Ve bizler ise muazzep olacaklar değiliz. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Biz azaba uğratılacak değiliz. | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | Ama biz azaba uğrayacak değiliz. | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | Biz azaba uğratılacak değiliz. | Açıklayıcı |
Tablo, ayetin farklı Türkçe meallerinde kullanılan ortak ifadeleri ve onların dilsel tonlarını göstermektedir. Çoğu mealde 'azaba uğratılacak değiliz' ifadesi sıkça tercih edilmiştir. Bu tercih, ayetin ana temasına vurgu yaparak inananların azap korkusundan uzak durma konusundaki güvenlerinin pekiştirilmesini sağlamıştır. Bunun yanı sıra, 'biz' ve 'azap' kelimeleri de hemen hemen her mealde yer bulmuş, bu durum toplumsal bir birlik ve inanç ifadesi olarak öne çıkmıştır. Ancak, bazı meallerde kelimelerin seçimi ve cümle yapılandırmaları arasında farklılıklar görülebilir. Ömer Nasuhi Bilmen'in 'muazzep olacaklar değiliz' ifadesi, diğer meallerden ayrı bir anlam katmaktadır; burada azap kavramı daha farklı bir boyuttan ele alınmaktadır. Bu tür farklılıklar, dilsel ve anlam yönünden çeşitlilik sunarak okuyuculara zengin bir okuma deneyimi sağlamaktadır.