Şuara Suresi 195. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Apaçık Arapçayla. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | 193,194,195. Uyarıcılardan olasın diye onu güvenilir Ruh (Cebrail) senin kalbine apaçık Arapça bir dil ile indirmiştir. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Açık parlak bir Arapça lisan ile. |
Mehmet Okuyan Meali | 193,194,195. Uyarıcılardan olasın diye onu (Kur’an’ı) apaçık Arapça diliyle Güvenilir Ruh (Cebrail) senin kalbine indirmiştir. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Pek açık olan Arabî bir lisan ile. |
Süleyman Ateş Meali | Apaçık Arapça bir dille. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Apaçık Arap diliyledir. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Açık-seçik Arapça bir dille indirdi. |
Şuara Suresi 195. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Şuara |
Sure Numarası | 26 |
Ayet Numarası | 195 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 19 |
Kur'an Sayfası | 494 |
Toplam Harf Sayısı | 51 |
Toplam Kelime Sayısı | 11 |
Şuara Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir suredir ve genel olarak peygamberlerin kıssalarını, halklara ulaştırdıkları mesajları ve bu mesajlara karşı gösterilen tepkileri içerir. Bu surede, özellikle toplumsal düzeydeki inanç ve ahlak anlayışına vurgu yapılır. Ayet 195, Kur'an'ın Cebrail aracılığıyla indirilmesi ve bunun Arapça olarak yapılması üzerine yoğunlaşır. Bu bağlamda, ayet, Kur'an'ın her yönüyle anlaşılabilir ve açık bir dille sunulduğunu ifade eder. Özellikle bu ayet, Kur'an'ın hitap ettiği toplumun Arapça biliyor olması ve bu dilin anlaşılabilirliğinin önemi üzerinde durur. Ayette 'apaçık Arapça' ifadesi, Kur'an'ın mesajının netliğini ve onu kabul edenlerin anlaması için gerekli olan özellikleri vurgular. Mekki bir sure olduğu için, bu ayet aynı zamanda inkarcıların karşılaştıkları zorluklar ve peygamberin misyonundaki önemi de bir arka planda barındırmaktadır.
Şuara Suresi 195. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
عَرَبِيٌّ | Arapça |
مُبِينٌ | Açık, belirgin |
لِسَانٌ | Dil |
Ayet içerisinde geçen önemli kelimelerden biri 'عَرَبِيٌّ' (Arapça) olup, burada Kur'an'ın nasıl bir dil ile indirildiğini ifade etmektedir. 'مُبِينٌ' (açık, belirgin) kelimesi ise Kur'an'ın anlaşılabilirliğini vurgular. 'لِسَانٌ' (dil) kelimesi ise, ayetin dilsel yönünü ortaya koymaktadır. Tecvid açısından ise, ayette Arapça'nın doğal akışına uygun olarak med, idgam gibi kuralların uygulandığı görülmektedir.
Şuara Suresi 195. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
عَرَبِيٌّ | Arapça | 34 |
مُبِينٌ | Açık, belirgin | 36 |
لِسَانٌ | Dil | 25 |
Ayet içerisinde geçen kelimeler Kur'an-ı Kerim'de oldukça önemli bir yer tutmaktadır. 'عَرَبِيٌّ' kelimesi, Kur'an'ın Arapça olarak indirilişinin vurgulanması açısından sıkça kullanılır. Bu kelimenin geçiş sayısı, Kur'an'ın temel hitap dilinin Arapça olduğuna işaret eder. 'مُبِينٌ', mesajın açık ve anlaşılır olmasını ifade ederken, bu terim de sıkça kullanılmaktadır. 'لِسَانٌ' kelimesi ise, dil kavramını ve onun iletişimdeki önemini simgeler. Bu kelimelerin sık kullanımı, mesajın netliğini ve dilin rolünü vurgulamak amacıyla yapılmıştır.
مُبِينٌ
36
عَرَبِيٌّ
34
لِسَانٌ
25
Şuara Suresi 195. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Apaçık Arapçayla. | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | apaçık Arapça bir dil ile | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | Açık parlak bir Arapça lisan ile | Edebi |
Mehmet Okuyan | apaçık Arapça diliyle | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Pek açık olan Arabî bir lisan ile | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Apaçık Arapça bir dille. | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | Apaçık Arap diliyle | Geleneksel |
Yaşar Nuri Öztürk | Açık-seçik Arapça bir dille indirdi. | Modern |
Yukarıdaki tablo, ayetin farklı meallerdeki ifadesini sunmaktadır. Çoğu meal, 'apaçık Arapça' veya 'açık Arapça' ifadelerini kullanarak ayetin ana fikrini yansıtmaktadır. Bu ifadelerin ortak kullanımı, Kur'an'ın net bir dille hitap ettiğini vurgulamaktadır. Ancak bazı meallerde 'lisan' ve 'dil' gibi terimlerin kullanılması, farklı dilsel tonları ortaya koymaktadır. Örneğin, Elmalılı Hamdi Yazır'ın 'parlak bir Arapça lisan ile' ifadesi edebi bir ton taşırken, Mehmet Okuyan'ın modern üslubu daha güncel bir dil anlayışını yansıtır. Bu farklılıklar, meallerin bağlam ve hedef kitlelerine göre değişiklik gösterebileceğini göstermektedir.