Şuara Suresi 196. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Ve şüphe yok ki o hükümler, elbette önceki kitaplarda da var. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Şüphesiz bu (Kur’an’ın indirileceği) öncekilerin kitaplarında da vardı. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O, şüphesiz daha öncekilerin kitaplarında da vardı. |
Mehmet Okuyan Meali | O (Kur’an’ın ilkeleri), öncekilerin kitaplarında da vardı. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve şüphe yok ki, o, daha evvelkilerin kitaplarında da (mezkûr)dur. |
Süleyman Ateş Meali | O(nun içeriği), evvelkilerin Kitaplarında da vardır. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Kur’ân, elbette öncekilerin Kitap’larında da vardı. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | O, elbette ki öncekilerin kitaplarında da var. |
Şuara Suresi 196. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Şuara |
Sure Numarası | 26 |
Ayet Numarası | 196 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 19 |
Kur'an Sayfası | 497 |
Toplam Harf Sayısı | 44 |
Toplam Kelime Sayısı | 9 |
Şuara Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir suredir ve genel olarak peygamberlerin mücadeleleri, toplumların inançları ve Allah’ın mesajlarının iletilmesi üzerine odaklanmaktadır. Bu sure, özellikle geçmişteki peygamberlerin karşılaştığı zorlukları ve bu zorlukları aşmak için gösterdikleri çabaları anlatmaktadır. 196. ayet, önceki kitaplarda yer alan hükümlerden bahsetmesi nedeniyle, Müslümanların kendi inançlarını destekleyen bir referans olarak değerlendirilmiştir. Bu, Kur'an’ın bütünlüğü ve önceki ilahi mesajlarla olan bağlantılarının önemini vurgulamaktadır. Ayrıca, bu ayet, Kur'an’ın yalnızca yeni bir mesaj değil, aynı zamanda daha önceki ilahi metinlerle uyumlu bir mesaj sunduğuna dikkat çekmektedir. Ayetin içeriği, inananların kendilerini yalnız hissetmemeleri ve geçmişteki peygamberlerin de benzer zorluklar yaşadığını anlamalarına yardımcı olmaktadır. Bu bağlamda, Şuara Suresi, Müslüman toplumu için bir rehber olma niteliğini taşırken, tarihsel bir perspektif sunarak inançlarının köklerini de güçlendirmektedir.
Şuara Suresi 196. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
خُطُبَ | hükümler |
كَتَبَ | kitaplar |
مَزكُورَ | var |
Ayetin Arapça'sında bazı temel tecvid kuralları bulunmaktadır. Örneğin, "كَتَبَ" kelimesinde med harfleri bulunmaktadır, bu kelimenin uzatılarak okunması gerektiğini belirtir. Ayrıca, "مَزكُورَ" kelimesi idgam kurallarına tabidir, bu da harflerin birbirine bitişik okunması gerektiği anlamına gelir.
Şuara Suresi 196. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
خُطُبَ | hükümler | 3 |
كَتَبَ | kitaplar | 7 |
مَزكُورَ | var | 5 |
Bu kelimelerin Kur'an'da sık geçmesi, ilahi mesajların ve hükümlerinin sürekli olarak hatırlanması ve insanlara iletilmesi ihtiyacını yansıtmaktadır. 'Hükümler' ve 'kitaplar' gibi terimler, ilahi rehberliği ve önceki kutsal metinlerle bağlantıyı vurgularken, 'var' kelimesi, bu gerçeklerin var olduğunu ve geçerliliğini ifade eder. Bu nedenle, bu kelimelerin sık kullanılması, Kur'an'ın bir bütün olarak inanç sistemini pekiştirme çabasıyla ilişkilidir.
كَتَبَ
7
مَزكُورَ
5
خُطُبَ
3
Şuara Suresi 196. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | o hükümler, elbette önceki kitaplarda da var. | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | bu (Kur’an’ın indirileceği) öncekilerin kitaplarında da vardı. | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | şüphesiz daha öncekilerin kitaplarında da vardı. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan Meali | öncekilerin kitaplarında da vardı. | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | şüphe yok ki, o, daha evvelkilerin kitaplarında da (mezkûr)dur. | Geleneksel |
Süleyman Ateş Meali | evvelkilerin Kitaplarında da vardır. | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı Meali | Kur’ân, elbette öncekilerin Kitap’larında da vardı. | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | elbet ki öncekilerin kitaplarında da var. | Modern |
Ayetin mealleri arasında ortak olarak geçen ifadeler 'öncekilerin kitaplarında' ve 'vardı' gibi kalıplardır. Bu ifadeler, ayetin ana temasını oluşturan önceki kutsal metinlere atıfta bulundukları için çoğu mealde tercih edilmiştir. Bu ortak kullanım, ayetin tarihi ve kutsal metinler arası bağlarının vurgulanması açısından önemlidir. Dikkat çeken diğer bir nokta ise farklı meallerdeki dilsel tonlardır. Geleneksel mealler, genel olarak daha ağır bir dil kullanırken, modern mealler daha sade bir anlatımla okuyucuya ulaşmaya çalışmıştır. Farklılıklar daha çok ifade tarzında belirginleşirken, genel anlamda meallerin içeriği benzerlik göstermektedir. Bu durum, metnin genel anlayışına bir katkı sağlamaktadır.