Şuara Suresi 198. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Kur'an'ı Arap olmayanlardan, Arapça bilmeyenlerden birisine indirseydik de. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | 198,199. Biz onu Arapça bilmeyenlerden birine indirseydik ve o da bunu kendilerine okusaydı, yine buna inanmazlardı. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | 198,199. Biz onu Arapça bilmeyenlerden birine indirseydik de, bunu o okusaydı, yine de ona iman etmezlerdi. |
Mehmet Okuyan Meali | 198,199. Biz Kur’an’ı, Arap olmayanlardan birine indirseydik de onu kendilerine (farklı bir dilde) okusaydık yine de ona inanmazlardı. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Eğer onu Arapça bilmeyenlerin bazısı üzerine indirmiş olsa idik. |
Süleyman Ateş Meali | Biz onu yabancılardan birine indirseydik de, |
Süleymaniye Vakfı Meali | Onu Arap olmayan birine indirseydik |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Biz onu Arapça konuşmayanlardan birine indirseydik de, |
Şuara Suresi 198. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Şuara |
Sure Numarası | 26 |
Ayet Numarası | 198 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 19 |
Kur'an Sayfası | 488 |
Toplam Harf Sayısı | 81 |
Toplam Kelime Sayısı | 15 |
Şuara Suresi, Mekke döneminde inmiş bir sure olarak bilinir ve genel olarak peygamberlerin kıssalarını, insanların inkarını ve sonuçlarını, tevhid inancını vurgulamaktadır. Bu sure, birçok farklı konuyu ele alırken, özellikle insanların farklı dillerdeki vahiylere karşı gösterdikleri direnç ve inkar ile ilgilidir. Ayet 198, bu bağlamda önemli bir yer tutar. Ayette, Kur'an'ın Arapça bilmeyen birine indirilmiş olmasının bile inkar edilmeyeceği vurgulanır. Bu durum, insanın inançsızlığının ve kalbin katılığının bir örneğini sunar. Ayrıca, Arapça'nın seçilmiş bir dil olarak kullanımı, Kur'an'ın kendisine has özelliklerini de ortaya koyarken, inkar edenlerin tutumlarını eleştiren bir tavır sergilemektedir. Ayet, dil ve iletişim meselesinin dinin anlaşılmasındaki rolünü sorgulamakta, insanların farklı dillerdeki mesajları anlamadaki engellerini irdelemektedir.
Şuara Suresi 198. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
أَرَابِيٍّ | Arapça |
أَحَدٍ | Biri |
أَنْزَلْنَاهُ | İndirdik |
يُؤْمِنُوا | İnanmayı |
Ayetin içinde geçmekte olan kelimeler, Kur'an'ın hitap ettiği hedef kitlenin anlayışını ve inançlarını belirtmektedir. Ayrıca, ayetteki temel tecvid kuralları arasında idgam ve madde durumları söz konusu olabilir. 'أَنْزَلْنَاهُ' kelimesi, özellikle med harfleri içermekte ve okunmasında dikkat edilmesi gereken bir kural içermektedir.
Şuara Suresi 198. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
أَرَابِيٍّ | Arapça | 4 |
أَحَدٍ | Biri | 15 |
أَنْزَلْنَاهُ | İndirdik | 10 |
يُؤْمِنُوا | İnanmayı | 5 |
Ayet içerisinde geçen kelimelerin Kur'an'da sıkça kullanılması, bu kelimelerin dinin ana unsurlarını ve inanç temalarını dile getirmesi açısından önemlidir. 'أَرَابِيٍّ' kelimesinin geçiş sayısının fazla olması, Kur'an'ın Arapça olarak indirilmiş olmasının vurgusunu güçlendirmektedir. 'أَنْزَلْنَاهُ' kelimesi ise Kur'an'ın indirilme süreci ile ilgili önemli bir kavramı ifade etmektedir. 'يُؤْمِنُوا' ise inanç ile ilgili olmasından dolayı sıklıkla Kur'an'da karşımıza çıkan bir terimdir.
أَحَدٍ
15
أَنْزَلْنَاهُ
10
يُؤْمِنُوا
5
أَرَابِيٍّ
4
Şuara Suresi 198. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Kur'an'ı Arap olmayanlardan, Arapça bilmeyenlerden birisine indirseydik de. | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Biz onu Arapça bilmeyenlerden birine indirseydik ve o da bunu kendilerine okusaydı, yine buna inanmazlardı. | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | Biz onu Arapça bilmeyenlerden birine indirseydik de, bunu o okusaydı, yine de ona iman etmezlerdi. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Biz Kur’an’ı, Arap olmayanlardan birine indirseydik de onu kendilerine (farklı bir dilde) okusaydık, yine de ona inanmazlardı. | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Eğer onu Arapça bilmeyenlerin bazısı üzerine indirmiş olsa idik. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Biz onu yabancılardan birine indirseydik de, | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | Onu Arap olmayan birine indirseydik | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | Biz onu Arapça konuşmayanlardan birine indirseydik de, | Açıklayıcı |
Bu bölümde, farklı Türkçe meallerdeki ifadeleri inceleyerek ortak ve farklı noktaları belirledik. Çoğu mealde 'Arap olmayanlardan birine indirseydik' ifadesi yaygın olarak tercih edilmiştir. Bu ifade, Kur'an'ın Arapça indirilmiş olmasıyla ilgili bir durumu vurgulamakta ve inkar edenlerin tavrını ortaya koymaktadır. Farklılaşan ifadeler arasında, 'Arapça bilmeyenlerden' ve 'Arapça konuşmayanlardan' gibi kelimelerin kullanımı dikkat çekmektedir. Bunlar eş anlamlı ifade olarak değerlendirilebilirken, bazı meallerde daha açıklayıcı bir dil kullanılmıştır. Örneğin, 'yabancılardan' ifadesi, anlam bakımından bir farklılık oluşturmakta ve daha geniş bir kitleyi hedef alması açısından farklı bir ton kazandırmaktadır. Bu durum, meallerin farklı üslup ve hedef kitlesine göre değişen dillerle ifade edilmesinden kaynaklanmaktadır.