الشُّعَرَاءِ

Şuara Suresi 199. Ayet

فَقَرَاَهُ

عَلَيْهِمْ

مَا

كَانُوا

بِه۪

مُؤْمِن۪ينَۜ

١٩٩

Fekaraehu ‘aleyhim mâ kânû bihi mu/minîn(e)

Biz onu Arapça bilmeyenlerden birine indirseydik ve o da bunu kendilerine okusaydı yine buna inanmazlardı.

Surenin tamamını oku

Şuara Suresi 199. Ayet Meâlleri

Meâller
Meâl Sahibiİfade
Abdulbaki Gölpınarlı MealiOnlara okusaydı gene inanmazlardı.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)198,199. Biz onu Arapça bilmeyenlerden birine indirseydik ve o da bunu kendilerine okusaydı, yine buna inanmazlardı.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali198,199. Biz onu Arapça bilmeyenlerden birine indirseydik de, bunu o okusaydı, yine de ona iman etmezlerdi.
Mehmet Okuyan Meali198,199. Biz Kur’an’ı, Arap olmayanlardan birine indirseydik de onu kendilerine (farklı bir dilde) okusaydık yine de ona inanmazlardı.
Ömer Nasuhi Bilmen MealiArtık onu onlara karşı okuyacak olsa idi ona imân edenler olmuş olmazlardı.
Süleyman Ateş MealiOnu onlara okusaydı, ona inanmazlardı:
Süleymaniye Vakfı MealiO da bunlara okusaydı inanmaları söz konusu olmazdı.
Yaşar Nuri Öztürk MealiO onu onlara okusaydı, yine de ona inanmayacaklardı.

Şuara Suresi 199. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureŞuara
Sure Numarası26
Ayet Numarası199
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz19
Kur'an Sayfası484
Toplam Harf Sayısı61
Toplam Kelime Sayısı15

Şuara Suresi, Mekke döneminde inen bir suredir ve genel olarak peygamberlerin hikâyelerini, onları inkâr eden kavimlerin durumlarını, Allah'ın kudretini ve insanların imanı ile inkârı arasındaki mücadeleyi konu edinmektedir. Bu surede, özellikle Hz. Musa ve diğer peygamberlerin mücadelesine vurgu yapılmakta, onların mesajlarını kabul etmeyen kavimlerin sonu anlatılmaktadır. Ayet 199 ise, bu bağlamda, Kur'an'ın Arapça bilmeyen birine indirilse bile, o kişiyi dinlemeyip inanmayan insanların durumunu ifade etmektedir. Bu durum, inançsızlığın sadece dil veya iletişimle ilgili bir mesele olmadığını, daha derin bir kalp ve zihin anlayışını gerektirdiğini göstermektedir. Kur'an'ın iletileri, dil ve kültür farkı gözetmeksizin herkes için anlamlı ve etkili olmasına rağmen, insanların inançları ve kabul edişleri kişisel ve toplumsal faktörlerden etkilenmektedir. Şuara Suresi, bu tür bir durumu ele alarak, iman ve inkâr arasındaki çatışmayı ortaya koymaktadır.

Şuara Suresi 199. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
أَرَبٍArap
يُقْرَأُOkunmak
مَاNe
كُنْتُمْSiz
مُؤْمِنِينَİman edenler

Ayette, idgam ve med gibi tecvid kurallarının uygulandığı noktalar bulunmaktadır. Özellikle 'يُقْرَأُ' kelimesi med ile okunurken, 'مَا كُنْتُمْ' kelime grubunda idgam uygulanmaktadır.

Şuara Suresi 199. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
يُقْرَأُOkunmak5
مُؤْمِنِينَİman edenler8
مَاNe20

Bu kelimelerin Kur'an'da sıkça geçmesi, inanç, iletişim ve insan psikolojisi üzerinde derinlemesine vurgular yapma ihtiyacını yansıtır. 'يُقْرَأُ' (okunmak) kelimesi, Kur'an'ın okuma ve anlama önemine işaret ederken, 'مُؤْمِنِينَ' (iman edenler) kelimesi, inananların özelliklerini ve sayısını belirtmektedir. 'مَا' (ne) ise, çeşitli sorular ve ifadelerde sıkça kullanılarak, belirsizlik ve sorgulama anlamı taşımaktadır.

مَا

20

مُؤْمِنِينَ

8

يُقْرَأُ

5

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Şuara Suresi 199. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki GölpınarlıOnlara okusaydı gene inanmazlardı.Geleneksel
Diyanet İşleri Meali (Yeni)Yine buna inanmazlardı.Açıklayıcı
Elmalılı Hamdi YazırYine de ona iman etmezlerdi.Geleneksel
Mehmet OkuyanYine de ona inanmazlardı.Açıklayıcı
Ömer Nasuhi BilmenOna imân edenler olmuş olmazlardı.Geleneksel
Süleyman AteşOna inanmazlardı.Geleneksel
Süleymaniye Vakfıİnanmaları söz konusu olmazdı.Açıklayıcı
Yaşar Nuri ÖztürkYine de ona inanmayacaklardı.Açıklayıcı

Tabloda görülen ifadelerin çoğu, 'inanmazlar' veya 'iman etmezler' gibi ortak kelimeleri içermekte. Bu durum, ayetin temel mesajının inançsızlık üzerine olduğu gerçeğini vurgulamaktadır. Bazı meallerde 'gene' ya da 'yine' gibi sözcüklerin tercih edilmesi, inançsızlığın sürekliliğini ve tekrarlılığını belirginleştirirken, diğerlerinde daha sade bir anlatım benimsenmiştir. Örneğin, 'Ona imân edenler olmuş olmazlardı' ifadesi, anlamda bir derinlik sağlarken, diğerleri daha gündelik bir dil kullanmaktadır. Genel olarak, meallerin birçok noktada benzer ifadeler kullandığı görülse de, farklılıklar dilin akışkanlığına ve okuyucu kitlesine göre değişiklik göstermektedir.