Şuara Suresi 202. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Ansızın gelip çatar onlara ve onlar anlamazlar bile. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | 201,202,203. Onlar, farkında olmadan ansızın kendilerine gelecek olan elem dolu azabı görüp de, “Bize mühlet verilmez mi?” demedikçe, ona inanmazlar. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | İşte bu (azab) onlara, kendileri farkında olmadan, ansızın geliverecektir. |
Mehmet Okuyan Meali | 201,202. Hiç farkına varmadan kendilerine ansızın gelecek acıklı azabı görünceye kadar ona iman etmezler. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Artık (o azap) onlara hiç farkedemez bir haldeler iken ansızın geliverir. |
Süleyman Ateş Meali | Azab onlara öyle ansızın gelir ki, onlar hiç farkında olmazlar. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Bu azap onlara hiç fark edemedikleri bir sırada, ansızın gelecektir, |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | O azap onlara ansızın gelecek, farkında bile olmayacaklar. |
Şuara Suresi 202. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Şuara |
Sure Numarası | 26 |
Ayet Numarası | 202 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 19 |
Kur'an Sayfası | 501 |
Toplam Harf Sayısı | 49 |
Toplam Kelime Sayısı | 12 |
Şuara Suresi, Mekki döneminde inmiş olup, genel olarak peygamberlerin kıssalarını ve inkârcılara karşı uyarıları içermektedir. Bu surede, özellikle insanlara öğüt verme, inkârcılığın sonuçları ve Allah'ın azabının kaçınılmaz olduğuna dair mesajlar ön plandadır. Ayet 202, inkârcıların Allah'ın azabını anlayamayacakları bir durumda, ansızın gelecek olan azabın farkına varmayacaklarına vurgu yapıyor. Bu bağlamda, ayet, insanların gaflet içinde yaşadıklarını ve Allah'ın uyarılarına karşı duyarsız kalmalarını eleştirmektedir. Bu sure, insanların kendi inançlarını sorgulamaları ve sonucun ciddiyetinin farkına varmalarının önemini vurgulamaktadır. Mekke döneminin zorlukları ve inananlarla inkârcılar arasındaki mücadele de bu bağlamda öne çıkmaktadır. Ayet, genel olarak Allah'ın azabının kaçınılmaz olduğunu ve insanların bu durumu anlayacak durumda olmadıklarını anlatmaktadır.
Şuara Suresi 202. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
أَنۢ | Ansızın |
أَزَابٌ | Azap |
فَارِقَة | Farkında |
Ayet içerisinde dikkat çeken kelimeler arasında 'ansızın', 'azap' ve 'farkında' kelimeleri yer almakta. Bu kelimeler, ayetin taşıdığı anlamın derinliğini ortaya koymakta ve özellikle olumsuz durumların beklenmedik bir şekilde meydana geleceğini ifade etmektedir. Ayetteki tecvid kurallarından biri, 'idgam' (bir harfin diğerine aktarılması) ve 'med' (uzatma) kurallarının uygulanmasıdır.
Şuara Suresi 202. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
أَنۢ | Ansızın | 13 |
أَزَابٌ | Azap | 16 |
فَارِقَة | Farkında | 5 |
Ayet içerisinde geçen 'ansızın', 'azap' ve 'farkında' kelimeleri Kur'an'da farklı bağlamlarda sıkça kullanılmıştır. Özellikle 'azap' kelimesi, inkarcılara yönelik uyarıların vurgulandığı birçok ayette geçmekte ve insanlara Allah'ın gücünü hatırlatmaktadır. 'Ansızın' kelimesi, beklenmedik olayların aniden ortaya çıkmasını ifade etmek için sıkça kullanılmakta; bu da insanların gaflet içinde kalmalarının sonuçlarını eleştiren bir anlatım tarzı yaratmaktadır. 'Farkında' kelimesi ise, insanın bilinçli bir şekilde yaşaması gerektiği mesajını vermektedir.
أَزَابٌ
16
أَنۢ
13
فَارِقَة
5
Şuara Suresi 202. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Ansızın gelip çatar onlara | Geleneksel |
Diyanet İşleri | farkında olmadan ansızın kendilerine gelecek | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | kendileri farkında olmadan | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | farkına varmadan | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | hiç farkedemez bir halde | Geleneksel |
Süleyman Ateş | hiç farkında olmazlar | Modern |
Süleymaniye Vakfı | hiç fark edemedikleri bir sırada | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | farkında bile olmayacaklar | Modern |
Tabloya göre, 'ansızın' ifadesi çoğu mealde ortak bir şekilde tercih edilmiştir. Ayrıca, 'farkında' kelimesi de sıkça kullanılmakta ve bu durum, inkârcıların Allah'ın azabını anlamadıklarını vurgulamaktadır. Bu ifadelerin tercih edilmesi, ayetin ana temasını net bir biçimde yansıtmakta ve okuyucuların dikkatini çekmektedir. Öte yandan, bazı meallerde farklı ifadeler gözlemlenmektedir; örneğin, 'farkına varmadan' veya 'hiç fark edemez bir halde' gibi ifadeler, anlamın özünü değiştirmemekte, ancak dilsel ton açısından çeşitlilik sunmaktadır. Bu durum, farklı yorumların ve bakış açıların zenginliğini göstermektedir.