Şuara Suresi 203. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Derler ki: Bize mühlet verilir mi acaba? |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | 201,202,203. Onlar, farkında olmadan ansızın kendilerine gelecek olan elem dolu azabı görüp de, “Bize mühlet verilmez mi?” demedikçe, ona inanmazlar. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O zaman "Bize (iman etmemiz için) mühlet verilir mi acaba?...diyeceklerdir. |
Mehmet Okuyan Meali | (Azabı gördüklerinde) “Bize süre tanınır mı?” diyeceklerdir. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | İmdi derler ki: «Biz mühlet verilmişlerden miyiz?» |
Süleyman Ateş Meali | (Birden onu karşılarında bulunca) Acaba bize süre verilir mi?" derler. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Gelince de: “bize fırsat tanınsa olmaz mı” diyeceklerdir. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | O zaman şöyle derler: "Acaba bize süre verilir mi?" |
Şuara Suresi 203. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Şuara |
Sure Numarası | 26 |
Ayet Numarası | 203 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 19 |
Kur'an Sayfası | 474 |
Toplam Harf Sayısı | 64 |
Toplam Kelime Sayısı | 12 |
Şuara Suresi, Mekke döneminde inen bir suredir ve adını, 'Şuara' kelimesinden alır; bu kelime 'Şairler' anlamına gelir. Surede, peygamberlerin kıssaları, toplumların inkârı ve bunun sonuçları üzerinde durulmakta, Allah’ın birliğine dair mesajlar verilmektedir. 203. Ayet, insanların akıbeti hakkında bir uyarı niteliğindedir. Ayette, azabı gören insanların, 'Bize mühlet verilir mi?' şeklinde bir soru soracakları belirtmektedir. Bu ifade, insanların kıyamet günündeki korkularını ve aczini yansıtır. Ayet, insanların inkârlarının neticesinde karşılaşacakları zor durumu vurgulamakta ve onların bu durumda bile Allah’tan yardım istemelerini ifade etmektedir. Sure genel itibarıyla, Allah’ın iradesinin üstünlüğü ve insanların sorumlulukları üzerinde durmakta, öğüt verici bir üslup sergilemektedir.
Şuara Suresi 203. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
مُهْلَةٌ | Mühlet |
أَكُنَّ | Acaba |
يَجْعَلُوا | Verir |
Ayetin bazı önemli kelimeleri, Arapça köklerinden türetilmiştir ve bağlam içinde derin anlamlar taşımaktadır. Mühlet kelimesi, zaman dilimi veya fırsat anlamında kullanılırken, 'acaba' kelimesi muğlaklık ve belirsizlik ifade etmektedir. 'Verir' ifadesi ise, bir şeyi sağlamayı ya da vermeyi anlatan bir fiildir. Tecvid açısından, ayette idgamlı harfler ve med harflerinin kullanımı dikkat çekmektedir.
Şuara Suresi 203. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
مُهْلَةٌ | Mühlet | 5 |
أَكُنَّ | Acaba | 4 |
يَجْعَلُوا | Verir | 6 |
Mühlet, acaba ve verir kelimeleri, Kur'an'da birçok kez geçmektedir. Mühlet kelimesi, insanların hayatlarında sıkça ihtiyaç duyduğu bir tema olan zamanın kıymetini belirtir. Acaba ifadesi ise, belirsizlik ve soru sorma durumu ifade eder. Verir kelimesi, Allah’ın lütfu ve bağışlama anlamında sık kullanılmakta olup, insanların Allah’tan beklediği yardım arzusunu yansıtır.
يَجْعَلُوا
6
مُهْلَةٌ
5
أَكُنَّ
4
Şuara Suresi 203. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Bize mühlet verilir mi acaba? | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Bize mühlet verilmez mi? | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | Bize mühlet verilir mi acaba? | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Bize süre tanınır mı? | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Biz mühlet verilmişlerden miyiz? | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Bize süre verilir mi? | Modern |
Süleymaniye Vakfı | Bize fırsat tanınsa olmaz mı? | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Bize süre verilir mi? | Modern |
Tablo incelendiğinde, 'bize mühlet verilir mi?' ve 'bize süre tanınır mı?' ifadeleri ortak olarak birkaç mealde yer almaktadır. Bu ifadeler, izleyenlerin Allah'a olan taleplerini ve pişmanlıklarını dile getirdiği için tercih edilmiş olabilir. Ayrıca, 'bize mühlet verilmez mi?' ifadesi, inkâr edenlerin azabın dehşeti karşısındaki endişelerini yansıtır. Farklılıklar arasında ise, kullanılan 'mühlet', 'süre' ve 'fırsat' kelimeleri bulunmaktadır. Bu kelimeler, dil açısından benzer anlamlar taşısa da, bağlam ve üslup açısından farklılık göstermektedir. Örneğin, 'mühlet' kelimesi daha klasik bir ifade iken, 'süre' ve 'fırsat' kelimeleri daha modern bir dil kullanımı sergilemektedir. Bu durum, farklı dönemlerdeki dil anlayışını ve okurlar üzerindeki etkilerini göstermektedir.